Orta Asya tuzağında Türkiye

TÜRKİYE'yi yönetenlerin bazen çok günahı vardır. Bunlardan bazılarının payı daha çoktur. Hele şeriatçılara destek bakımından bilinenlere karşı, Atatürk'ün kurduğu bu laik Cumhuriyet çok çekmiştir.78 yıldan beri rahat yüzü görmemiştir.Hafızalarımız unutkandır; radikal dincilerin Ankara'yı ziyaretleri, Kaddafi'nin karşısında eğilip bükülenler, Suudi Arabistan hayranlıkları, İran'ın adının bazı cinayetlerde ortaya çıkması... Çok şeyler biliniyor ve belgeleri ortada.Biz şöyle beş altı yıl gerilere dönelim... Devlet politikalarında ne gibi zaafiyetlere düşülmüş, nerelerde hatalar yapılmış, görelim.ABD tarafından bir numaralı zanlı olarak ilan edilen Usame bin Ladin'e varan gelişmeleri uluslararası bir güvenlik uzmanına soralım:Laik mi, yeşil mi?Taliban ve Usame bin Ladin mücahitlerinin amacı nedir?- Taliban'ı tam kontrolüne alan Bin Ladin'in öteki radikal dincilerle birlikte amacı Orta Asya'ya İslamiyeti ihraç etmektir, tüm Özbekistan'ı ele geçirerek, Tacikistan, Türkmenistan, Kırgızistan ve Kazakistan'a yayılmaktır. Eğer böyle bir şey olursa Özbekistan Asya'nın terör merkezi olur. Asıl önemlisi de, Buhara'nın Orta Asya'nın 'Mekke'si yapılma isteğidir. Dünyanın en zengin petrol ve doğalgaz kaynakları buradadır. Bu nedenle Orta Asya 'yeşil' mi olacaktır, 'laik' mi sorusu ortaya çıkmaktadır. Asıl sorun burada yatmaktadır. Ne yazık ki, Afganistan'ın karmaşık yapısının bu hale gelmesinde hem ABD'nin hem Rusya'nın büyük kabahatleri vardır.Ladin=Sabbah- Taliban zihniyetinin örnek aldığı bir kimlik var mıdır?- Çok ilginçtir bazı çevreler Timurlenk'e benzetirler. Bilindiği gibi Timur acımasız bir lider olarak Orta Asya'ya gelince Anadolu Türklerini kılıçtan geçirmiştir. Gerçi Yıldırım Beyazıt'la arasında bir çekişme vardı. Ancak Timur'la da bugüne bir paralellik kurulması doğru mudur? Sanırım Bin Ladin'e en yakışan canilik unvanı dünkü Radikal'de Avni Özgünel'in yazdığı gibi, Hasan Sabbah'tır. Sabbah, 11. yüzyılda, Hazar kıyısında İran topraklarında hüküm süren bir cinayet şebekesinin başıydı. Terör ve suikast örgütünün adı 'Haşşaşin'dir. (Fransızca 'katil' anlamına gelen Assasin kelimesinin de kökü bu topluluğun adından geliyor.)- Bin Ladin'in yandaşları...- Tahir Yoldaş ve Cuma Bay Menengani çok önemli isimlerdir. Özbek kökenli olan ikisi de, siyasi ve askeri açıdan mücadeleyi Özbekistan lideri İslam Kerimov'a karşı yürütüyorlar Afganistan dağlarında... Bin Ladin'in sağ kolu Cuma Bay ise, sol kolu da Tahir'dir. Cuma Bay'ın 2 bin kişilik silahlı bir gücü vardır. Tacikistan üzerinden Özbekistan'ı vuruyorlar. Muhammed Salih sendromu- Özbekistan'da bir dönem Kerimov'a karşı silahlı mücadeleyi benimseyen ve bir şair olan Muhammet Salih vardı; bir ara Türkiye'nin koruması altındaydı ki...- Hatırlatmanız iyi oldu... Muhammed Salih de Özbek kökenlidir. 1992'deki cumhurbaşkanlığı seçiminde 'Demokratik Erk Partisi' lideri olarak İslam Kerimov'un karşısına çıktı. Laik olan Kerimov'a karşı seçimi şaibeli bir şekilde kaybetti ve Türkiye'ye kaçtı. Bazı güçler tarafından korundu ve uzun yıllar Ankara'da kaldı. Zaten 'vehimli' bir lider olan Kerimov, dost Türkiye'nin bu tavrından hep huylandı, rahatsızlık duydu. Özal, Demirel ve Çiller'in Taşkent ziyaretlerinde Kerimov, 'ayrılıkçı' saydığı Muhammed Salih'e kol kanat gerdiği için Türk liderlerine sitemler etti. Bizimkiler bu tepkilere ancak Kerimov Türkiye'yi ziyaret ettiği ya da Ankara'dan transit geçtiğinde Muhammet Salih'i, Romanya, Bulgaristan ve KKTC'de geçici ikamete tabi tutarak yanıt vermiş göründüler. Bir Özbekistan ziyaretinde Cumhurbaşkanı Demirel'e, Kerimov'un söylediği ağır sözlere bazı gazeteciler de tanıktır. 1999 şubatında Kerimov, bir bombalı saldırıda ölümden döndü. Saldırının arkasında Türkiye'nin parmağı olduğunu düşündü.- Kerimov, Türk okullarını kapatmıştı bu dönemde.- Evet, Kerimov, Türkiye'ye öfkesini, Milli Eğitim ve Fethullah Gülen'in açtığı okulları kapattırmakla gösterdi, birçok Türk işadamını sınırdışı etti, Özbek öğrencileri Türkiye'den çekti. Geçen yıla kadar Türkiye ile gergin olan ilişkiler, Özbek kökenli bazı işadamlarının girişimiyle suikast girişiminin arkasında Türkiye'nin olmadığınını ikna etmesiyle düzelme yoluna girdi. Gerginlik Dışişleri Bakanı Bakanı İsmail Cem'in bu yıl Taşkent'e yaptığı ziyaretle normale döndü. Daha sonra İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'ın ziyareti gerçekleşti. Türkiye, Özbekistan'a karşı bazı güvenlik yardımlarında bulundu. Ama bundan önce bazı önemli şeyler var.Ladin'in adamı Tahir'i Erbakan kabul etti- Nedir?- Özbeklere karşı silahlı mücadele eden Usame bin Ladin'in yakın adamı Tahir Yoldaş'tan söz etmiştim... Tahir Yoldaş, Kerimov'a suikast düzenlemekle suçlanıyordu. Özbekistan TV'si 16.2.1999'da suikastle ilgili bir program yayınladı. Yakalanan 10 sanığın isimleri, suçları ve ifadeleri açıklandı. 20 yıla mahkûm olan sanıklardan Rüstem Mamatlukova ifadesinde, Özbekistan Cihad Hareketi'nin başında bulunan darbeci Tahir Yoldaş'ın, Türkiye'de, RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan'dan 100 bin dolar yardım aldığını ileri sürüyordu. Haber üzerine Erbakan'ın avukatı Şaşar Gürkan, yazılı bir açıklama yaparak, ‘Sayın Erbakan’ın mezkur haberlerde bahsolunan olaylar ve şahıslarla herhangi bir irtibatı, yardımı kesinlikle söz konusu olmamıştır' dedi.- Hatırlıyoruz; Bin Ladin'in siyasi yardımcısı Tahir Yoldaş'ın Erbakan'la görüştüğü belgelenmişti....- Sizin Hürriyet'te yayınlandı 29.11.1999 günü fotoğraflı olarak... Görüşme 1997 yılında RP Genel Merkezi'nde yapılmıştı... Daha sonra DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel, Özbekistan TV'sinin yaptığı bu yayını Refah'ın kapatılmasında kanıt olarak dava dosyasına koymuştu.M. Salih'in oğlu Ladin'in yanında - Muhammet Salih şimdi nerede?- İki yıldır Norveç'te... Geçen haziran ayında Başbakan Oslo'ya gittiğinde ciddi bir 'Özbekistan' krizi yaşandı. Muharrem Sarıkaya'nın 9.6.2001'de Hürriyet'te yazdığı yazıyı okuyun... Sarıkaya, Muhammed Salih'in, Ecevit'in Norveç ziyaretini fırsat bilip kendisiyle görüşmek üzere temaslar yaptığını, bu arada MHP'li Yahnici'nin devreye sokulduğunu yazmıştı. Ancak Dışişleri'nin devreye girmesiyle yeni bir gerginlik çıkmaması için Ecevit görüşmeden vazgeçiyor. Sıkıntılı durum karşısında Ecevit ‘‘Randevu listesi önüme gelince herhangi bir tereddüt geçirmeden reddettim’’ demek zorunda kaldı. Şunu da hatırlatayım Ecevit, M.Salih'in 1994'te Türkiye'de yayınlanan ‘‘Ağaçlar Şair Olsa’’ adlı şiir kitabına yazdığı önsözde ‘‘Ozan olarak o zaten göğe sıçramıştır; inanıyorum ki, önderlik ettiği demokrasi ve özgürlük hareketi ERK hareketinin de göğe sıçrayacağı günler yakındır’’ dileğinde bulunmuştu.- M. Salih'in artık radikal dincileri desteklediği söyleniyor.- Doğru biraz da oraya doğru itildi... Türkiye'nin yakın gördüğü General Dostum ile yolları ayrıldı. Çünkü Taliban'dan destek gördü. Nitekim, M. Salih'in oğlunun Bin Ladin'in yanına gittiği yolunda ciddi iddialar ortaya atılıyor.