Org. Büyükanıt röportajının tam metni

Güncelleme Tarihi:

Org. Büyükanıt röportajının tam metni
Oluşturulma Tarihi: Kasım 23, 2005 13:49

Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt Hürriyet'e tarihi açıklamalar yaptı.Büyükanıt ile Şemdinli, Hakkari ve Yüksekova'da meydana gelen olaylarla ilgili tam 2 saat konuştuk.Şemdinli'de bir kitapevindeki patlamayla başlayan ve bölgede binlerce insanın sokaklara dökülüp güvenlik güçlerine saldırmasıyla tırmanan, 3 kişinin ölümüyle sonuçlanan olaylarda neler oldu?Şemdinli'deki olaya karışan askeri koruyor mu? Yüksekova'daki cenazede neden F-16'lar uçtu? TSK yine ince ayar mı yaptı? Bölgede bölünme tehlikesi mi var? Kamuoyunda tartışılan bütün soruları sorduk. Büyükanıt Paşa da her zamanki gibi içtenlikle cevap verdi.

Haberin Devamı

ANKARA'DAN EMÄ°R VAR DÄ°YEN ORDUYU TANIMIYOR

Büyükanıt'la yaptığımız görüşme şöyle:
- Şemdinli olaylarıyla ilgili Susurluk benzetmesi var. Ne oldu Şemdinli'de?
- Mahkeme kararını verdi mi? Şu anda ben savcının nasıl bir iddianame  hazırlayacağını ve hâkimin nasıl karar vereceğini bilemem. Bunları bilmeden bu soruya cevap vermek mümkün mü? Ankara'dan emir filan. Şiddetle reddediyorum. Şimdi biz işimizi gücümüzü bıraktık. Üç kişiye emir vermek gibi saçmalık olabilir mi? Böyle bir şeyi düşünmek bile Silahlı Kuvvetler'i tanımamak anlamına gelir. Diğer suale de cevap vermem mümkün değil, çünkü ne olduğunu gerçekten bilmiyoruz.
Ama olaylar ve basına yansımasına baktığımız zaman bir olayın askeri boyutu var. Bu bölgeden sorumlu komutanım ben. Güneydoğu'daki bütün kuvvetler kara kuvvetlerinin emir ve komutasında. Bir bu yönüyle beni ilgilendiriyor. İkinci boyutu da benim şahsımla ilgili. Bireysel olarak beni ilgilendirmesinin ötesinde benim şahsımda TSK da yıpranabilir diye düşünüyorum. Yoksa şahsımla ilgili bir endişem yok. Benim şahsım üstünden TSK yıpranırsa bundan üzülürüm.
Şemdinli'deki olay yargıya intikal etti. Soruşturması yapılıyor. Dolayısıyla özellikle o olayla ilgili bir şey söylemem mümkün değil. Tabii ki yargıya saygılıyız.

Haberin Devamı

SUSURLUK YAFTASI DA YARGIYA SAYGISIZLIK

 Â20 BÄ°N KİŞİYLE MAÇ Ä°ZLERDÄ°M
Büyükanıt Paşa, PKK terörünün en şiddetli olduğu 1996-1998 yılları arasında bölgede komutanlık yaptığı için olayların onu çok daha fazla üzdüğünü söylüyor.

"Halka sevgiyle, şefkatle yaklaştım, kahvelere gidip sohbet ederdim. Hiçbir güvenlik kaygısı duymadan 20 bin kişiyle maç izlerdim. Halkla yakındım" diye anlatıyor.

Büyükanıt, şahsına yönelik saldırılardan hem rahatsız hem de üzgün. Bunun arkasında başka nedenler olduğu kanısında. Nedenlerini soruyorum ama konuşmak istemiyor. "Şahsıma yönelik saldırılardan endişe etmiyorum ama bu saldırılar TSK'yı yıpratmasın" diyor.

- Ama olaya adı karışan bir astsubayın iyi asker olduğunu söylemeniz farklı yorumlara yol açtı.
- Sözlerimin hepsi yayınlanmadığı için yanlış bir izlenim doğdu. Şöyledir böyledir ama yargının varacağı sonuca hepimiz saygı duyarız. Hiçbir komutan  yargıya gittikten sonra suçlu bulunmuş bir kişiyi savunmaz, savunamaz da. Şemdinli olayında gizli hiçbir şey kalmaması lazım. Nereye kadar giderse gitsin açıklasınlar dendi. Asker olarak yargıyı baskı altına almak aklımızdan bile geçmez, inandığımız temel değerlere aykırıdır.
Biz yargıya saygılıyız. Ama ben şunu sormak istiyorum. Hiçbir soruşturma neticelendirilmeden hiçbir yargı kararı olmadan hemen olaya Susurluk yaftasını yapıştıranlar yargıya saygı gösterdiler mi? Göstermediler. Bu asker olarak bizi son derece üzdü. Yargı nasıl sonuçlanır bilmem ve fikrim de yok. Zamanı gelince açıklanır.
Asker olarak ve Güneydoğu'daki terörle mücadelede görev alan bir komutan olarak beni daha çok ilgilendiren bu olaydan sonra neler oldu? Şemdinli'de, Yükseova'da, Hakkâri'de ve diğer il ve ilçelerinde neler oldu?

Haberin Devamı

ALÄ° KAYA'YI K. IRAK OPERASYONUNDA TANIDIM

- Yani siz diyorsunuz ki; ben Ali Kaya'yı korumaya çalışmadım.
- Gayet tabii. Geçmişten tanıyorum. Nasıl tanıyorum, bazıları diyor ki bu kadar yüz binlerce insandan nasıl tanır bunu. Onu da açıkladım. 1997 baharında Kuzey Irak'ta bir operasyon yaptık. Barzani'nin peşmergeleri de bizi destekledi. Ben de orda komutandım. Bu insan iyi Kürtçe bildiği için yanıma aldım. Bu peşmergelerle iletişimimi kuruyordu. Oradan tanıyorum yani. Başka bir yerden özel bir şeyim yok. Yani ben iyi bir astsubay olarak tanıyorum. Bunu da söylerim, ama iyi bir astsubay günün birinde suça karışırsa cezasını alır. Ben karışırsa diyorum, belli olana kadar korurum. Ama belli olduktan sonra yapacak bir şeyim yok benim. Israrla ilişki kurmak, bilmem ne yapmak, ben yadırgıyorum yani, yadırgıyorum. Bekleyin de şu soruşturma bitsin, açıklansın. Savcı iddianamesini hazırlasın. Savcının iddianamesi de yetmez. Soruşturma sürecini görmek lazım.
Yani insanları peşin hükümle yargılamayalım. Hani yargısız infaz diyorlar ya, aklanır veya aklanmaz. Onu hukuk bilir, ben bilemem.

 ÂGÖREV HIRSIM VAR AMA MUHTERÄ°S DEĞİLÄ°M
Büyükanıt Paşa'yla söyleşimize makam odasında başladık. Daha sonra öğle yemeğinde devam ettik. Büyükanıt'la Genelkurmay Genel Sekreteri olduğu günlerde tanıştık...

Aradan geçen zamanda zirveye tırmandı. Gelecek ağustosta Genelkurmay Başkanı Özkök'ün emekliye ayrılmasından sonra da yasa gereğince Genelkurmay Başkanlığı'nı üstlenecek.

"Harp Okulu'nda mezun olduğunuz zaman Genelkurmay başkanlığına kadar çıkmayı hayal ettiniz mi? Böyle bir hırsınız var mıydı?" diye soruyorum. Gülümsüyor. "Benim hep görev hırsım oldu ama hiçbir zaman muhteris olmadım. Verilen görevi yaptım. Şimdi de öyle yapacağım" diyor.

Haberin Devamı

TÜRK BAYRAĞI İNDİRİLDİ ATATÜRK BÜSTÜ PARÇALANDI

- Siz olayları nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Neler olduğunu satır başlarıyla özetleyeyim. Olaydan sonra güvenlik güçlerine taşlı sopalı, molotof kokteylli ve hatta silahlı saldırılar yapıldı. Bölgedeki Türk bayrakları indirildi, Atatürk büstleri parçalandı. Askeri lojmanlara saldırıldı. Sivil evlerde oturan askerlerin evlerine saldırıldı. PKK bayrakları açıldı. Terör örgütü lehine açık sloganlar  atıldı. Ölümlere sebebiyet verildi. Şimdi Şemdinli olayından hemen sonra birçok makam haklı olarak sorumluları bulunacak ve açıklanacak diye beyanat verdi. Biz de buna saygı duyuyoruz. Gizli hiçbir şeyin kalmaması lazım. Genelkurmay Başkanlığı da bu konuda aynı açıklamaları yaptı. Nereye kadar giderse gitsin açıklasınlar dendi. Asker olarak yargıyı baskı altına almak aklımızdan bile geçmez. İnandığımız temel değerlere aykırıdır. Ancak bu bölgeden sorumlu komutan olarak bir soru sorma hakkını taşıyorum. Bu olaydan sonra meydana gelen olaylar yasal mı? Yasal mı bu olaylar? Güvenlik güçlerine saldırmak, Türk bayrağını indirmek, molotof kokteyli atmak. Bunları yapanları biz televizyon kanallarından canlı yayında seyrettik. Bunları yapanlar hakkında ciddi bir işlem yapılmayacak mı? Yapılacaksa bunları yapanlar aynı ciddiyetle açıklanacak mı? Güvenlik güçlerine kimler saldırdı? Kimler yaptı bunları? Bunlar açıklanacak mı? Biz istiyoruz ki bunlar da açıklansın. Türk bayraklarını indirenlerin, güvenlik güçlerine saldıranların bu hareketlerinde kanun dışılık yok mu? Bu konularda hassasiyet göstermeyecek miyiz? Bu insanları kim harekete geçiriyor hiç merak edilmiyor mu. Ben çok merak ediyorum. Kim harekete geçiriyor bunları? Böyle bir orkestra şefi gibi kim harekete geçiriyor?

Haberin Devamı

TÃœRK ORDUSU KADAR SALDIRIYA UÄžRAYAN YOK

- Size yönelik de ağır suçlamalar var. Bunlar sizi rahatsız ediyor mu?
- Ben olayı bireyselleştirmek niyetinde değilim. Bu saldırılardan en ufak bir kişisel endişem yok. Ancak olayların şahsımda Silahlı Kuvvetler'i yıprattığı kanısındayım. Bundan büyük üzüntü duyuyorum. Benim şahsım üstünden TSK yıpranırsa bundan üzülürüm.
PKK'nın yayın organlarının bana saldırılarını normal karşılıyorum. TSK'yı yıpratmaya yönelik yayınlar bunlar. İnternet sitelerinde de korkunç saldırılar yapılıyor. Hedef gösteriliyorum. Ama bir de PKK'lı olmamakla birlikte bana saldıranlar var. Benim yıpranmamdan belli amaçları var.

ASKERİM SİYASETLE İŞİM YOK, SORUNUM YOK

Haberin Devamı

- Nedir bu amaç. Yoksa Genelkurmay başkanlığınızı mı önlemek istiyorlar?
- Ben yorum yapmak istemiyorum. Ama ben verilen görevi her zaman yaptım. Hiçbir ihtirasım olmadı.
Benim  kimseyle sorunum yok. Siyasetle de işim yok. Askerim, görevimi yapıyorum, ben güvenlik ve terör boyutuyla ilgiliyim. Orduyu yıpratmaya yönelik saldırı var. Batı'da Türk ordusu kadar saldırıya uğrayan bir ordu yoktur.

BOMBALAR ESRARENGİZ DEĞİL, PKK YAPIYOR

 Â50 YILDA 24 BRÖVE 25'Ä°NCÄ°SÄ° YOLDA
Odasının duvarında şimdiye kadar çeşitli görevlerde taktığı 24 bröve bir çerçevede asılı duruyor. "25. bröve de Genelkurmay Başkanlığı olacak" diyorum.

"Askerliğe adım atalı 50 yıl oldu. 44 yıldır üniforma giyiyorum. Zaman geçiyor" diye yanıtlıyor. Büyükanıt, görüşmemizden Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün de haberi olduğunu ilk anda yanlış anlamaları önlemek için vurguladı. TSK'da ikilik olduğu iddialarını ise şiddetle reddetti. "Seviyesiz bir yaklaşım. TSK'da ikilik üçlük olmaz, TSK birdir. Biz komuta bütünlüğünü zedeleyecek hiçbir şey yapmayız. Boşuna gayret sarf etmesinler" dedi.

- Bölgede 2 ayda 16 esrarengiz patlama olduğu ve bunun ardında da derin devlet olabileceği iddia ediliyor.
- Bize göre esrarengiz değil. PKK yapıyor. Şemdinli'de patlama olduktan sonra Hakkari'de yola mayın döşendi, 3 erimiz şehit oldu.Asker şehit olduğu zaman bu bir olay değil mi? Kimdir bunu yapanlar? Asker kendini mi öldürdü orada? Her taraf patlayıcı kaynıyor.

CENAZE KALDIRANA F-16 Ä°LE TAARRUZ EDÄ°LMEZ

- Yüksekova'daki cenaze töreninde F-16'ların şehrin üstünde alçaktan uçmasını ordu ince ayar yapıyor diye yorumlayanlar oldu.
- Bölgede normal eğitim uçuşları yapıyorlar. Her gün uçuyorlar. Niye alçaktan uçtular derseniz profil takip ediyorlar. O olay için görevlendirilmediler. İnce ayar diye basında yazıldı. Tamamen rutin uçuş ama ihtiyaç olursa da uçurulur. Cenazeyi kaldıranlara herhalde F-16'larla taarruz edilmez. F-16'lara gelinceye kadar Yüksekova'da komando tugayımız var.
- Peki bölgede bir ayaklanma provası mı yapıldı?
- Ayaklanma tanımı doğru olmaz. Böyle bir şey yok.

GÖNÜL İSTER Kİ SORUNU KAN DÖKÜLMEDEN ÇÖZELİM

- Bir bölünme tehlikesi görüyor musunuz?
- Asker olarak söylüyorum. Bu ülkeyi bölmeye kimsenin gücü yetmez. Bunu çok net söylüyorum.
Gönül arzu eder ki bu sorunu kan dökülmeden çözebilelim. Daha önce de birçok kez açıkladık. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin hassas olduğu iki tehlike olduğunu her zaman söyledik. Bölücülük ve irtica. İrticaya da geniş perspektifte bakmak lazım.

TERÖRLE MÜCADELEDE YASAL SINIRLAR İÇİNDE KALDIM

- TSK'nın ya da TSK içindeki bazı kişilerin terörle mücadelede hukuk dışı davrandığı iddiaları var.
- Genelde TSK, özelde de onun ayrılmaz bir parçası olan Kara Kuvvetleri hukukun içindedir. Aksini söylemek mümkün değildir. Aksini söyleyenlerin başka amaçları vardır. Ben bunun yorumunu dahi yapmam. Ama bazı çevreler bunun hep aksini gündeme getirmeye çalışıyorlar. Doğrudan ya da dolaylı hep askere gönderme yapıyorlar. Ancak bunların amaçlarını açıkça biliyoruz. Amaçlar belli.

SORUŞTURMAYI SONUNA KADAR GÖTÜRECEĞİZ

- Soruşturmanın sonucunu sonuna kadar götüreceğiz diye kamuoyuna güvence mi veriyorsunuz?
- Evet aynen böyle, başkasını düşünmek mümkün mü? Geçmişteki olaylardan ders almasını bilmemiz lazım. Bugünü geçmişle farklı kılan hususlar var. Ben de terörle mücadele ettim. Yasal çerçeve içinde kaldım. Tabii ki yargıya  saygılıyız.
- 1996-1998 arasında Güneydoğu'daydınız değil mi?
- Evet, birçok operasyon yaptık. İnanın kesinlikle zaten hukukun içinde kalarak mücadele etmeseydik çok daha farklı sonuçlar olurdu. Diyarbakır'da futbol maçına gittiğim zaman 20 bin kişi beni alkışlıyordu. Orada operasyon yapan kuvvetlerin komutanıydım. Çünkü biz hiçbir zaman terör örgütüyle halkı yan yana koymadık. Bizim mücadelemiz halkla değil, terör örgütüyle. Ayırmadığınız zaman terörle mücadele edemezsiniz. Halka rağmen bir şey yapamazsınız, halkı şefkatle, sevgiyle kucaklamak zorundasınız. Temel felsefemiz budur.
- Geçmişte bazı hatalar yapıldı mı?
- Yapıldıysa yapılmıştır. Bilemiyorum. Ben sadece kendi komutanlık dönemimi biliyorum. Biz yapmadık. Açıkça ifade ediyorum. Birisi çıksın desin ki bilgiye belgeye dayalı olarak, şunu yaptın desin. Tamam ben o zaman bütün sözlerimin altında kalırım. İddialı konuşuyorum. Kimse bir şey söyleyemez. Şu anda psikolojik bir atmosfer ortaya çıktı. Binlerce insan Kara Kuvvetleri jandarma komutasında iç güvenlik hareketini yürütüyor. Bunların psikolojik yapıları düşünülebiliyor mu?
Güvenlik güçlerine nasıl olumsuz etki yaptığını düşünüyorlar mı? Bütün silme herkesin suçlandığı, merceklerin üstüne çevrildiği bir ortamda insanlarımız dağlarda terörle mücadele ediyorlar. Doğru olana saygı duyarız ama doğru olmayan, kanıtlanmamış, tamamen kişisel ve kurumsal farklı düşünceleri kendileri için vasıta kabul edenlerin beyanları ve yayınları da  güvenlik güçlerini rendice ediyor. Kara Kuvvetleri Komutanı olarak ifade edeyim.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!