Orada kimse var mı!

Güncelleme Tarihi:

Orada kimse var mı
Oluşturulma Tarihi: Eylül 21, 2000 00:00

İlyas ÖZGÜVENBELEDİYE başkanlarını yıllardan beri anlayamamışımdır. Seçilmek için yırtın, selam vermeyeceğin insanlara oy için yalvar. Parası desen para değil. Bir makam arabası, bir koltuk, biraz iltifat, saygı. Bunlar için değer mi? Ama herkesin gözü bu koltukta. Milletvekilliğinden, hatta bakanlıktan vazgeçenleri tanıyorum. Neden? İdealleriyle yaşayanlar için en büyük neden manevi tatmin. Bir, ‘‘Sağolasın, Allah razı olsun’’ cümlesinin karşılığı para olabilir mi? NELER DEĞİŞTİ?KONAK Belediye Başkanı Erdal İzgi'nin çalışmalarını takip ediyorum. Kısa denecek bir süre içinde oto galerileri, kamyoncular, ayakkabıcılar şehir dışına çıkarıldı. Şimdi sitelerinde güzel güzel hizmet veriyorlar. Örnekleri ancak Afganistan'da, Pakistan'da bulunan büfeler kaldırılmaya başlandı. Hurdacılar da gidiyor. Kemeraltı'nda kaldırımları işgal edenler hizaya geldi. Kimsenin dokunamadığı ruhsatsız otogaz istasyonları kapatıldı, yıkıldı. Kaldırımda yürürken kafamıza çarpan reklam panoları kesildi. Bunlar az şeyler mi? MORAL ÖNEMLİ15 yıldır belediye başkanlarını çok yakından izledim. Yukarıda üç satırda geçiştirdiğim konuların her birinin bile ne zorluklara, tehlikelere, siyasi baskılara hatta tehditlere rağmen çözüldüğünü iyi bilirim. Konak Belediye Başkanı Erdal İzgi bunları yaptı da ne oldu? Kime yarandı? Ben söyleyeyim; hiç kimseye. Yüzlerce, hatta binlerce insanı karşısına aldı, deyim yerindeyse ‘‘Düşman’’ kazandı. Kendisinin kaygısı yok ama oy kaybetti. YA yıllarca yukarıda saydığım konulardan şikayet eden bizler, bu kentin insanları, biz ne yaptık? Bir kuru teşekkür, bir faks mesajı. Bazı konularda ‘‘Şahin’’ kesilen sivil toplum örgütleri, meslek odaları sizler ne yaptınız? Bir destek mesajı, iki satır basın bülteni? BAŞKAN İzgi'ye soruyorum cevabı kısa; Yok! Umurunda da değil, ‘‘Beş yıl hizmet etmeye geldim. Vergisini ödeyen, kurallara uyan İzmirli'nin hakkını son saate kadar savunacağım’’ diyor. SİZİN BAŞKAN NE YAPIYOR? BELEDİYE başkanlığı, havuz, kaldırım yapmak, konser düzenlemek, nikah kıyıp, kokteyllerde boy göstermek değil. Elbette bunlar yapılacak ama, bir benzin istasyonu için 5 kişinin tavuk gibi boğazlandığı rant dünyasında, mafyaya, kirli adamlara, hep birlikte ‘‘Dur’’ demezsek memnun olmadığımız bu ortamı da çok ararız. Manevi lojistik destekten yoksun kamu yöneticisi bunlarla mücadele edebilir mi?DEĞİNDİĞİM konuların ışığında iki başkan tipi çıkıyor. Biri kişisel kaybını düşünmeden, doğru neyse onu yapan, diğeri 5 yıl koltuğunun keyfini çıkaran. Lütfen hangi ilde, ilçede, beldede yaşıyorsanız belediye başkanınıza bir de bu gözle bakın. Eğer birinci kategoriye giriyorsa hiç olmazsa manevi desteğinizi esirgemeyin. İkinci tür başkan için de 5 yıl sonra gelecek sandığı beklemeyin. Sadece yapılanları seyrederek büyük kentlerde artık yaşayamayız. Çok özendiğimiz Avrupa'daki o mükemmel sistemin altında işte bu fark yatıyor. Orada kimse seyretmiyor. YAPILANLARI çok çabuk unutuyoruz. Toplumsal belleğimiz yok. Geçmişte Yüksel Çakmur'un minibüslerin şehir dışına çıkarılması için verdiği ‘‘Amansız’’ mücadeleyi yeri gelmişken hatırlatlatmayı, sade bir vatandaş olarak da teşekkürü, hakkın teslimi olarak görüyorum. Başkanlar sadece halkın trilyonlarını harcadığı büyük yatırımlarla değil, kenti kent yapan bu hizmetleri ile de anılırlar.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!