Önümü kesemezler
Güncelleme Tarihi:
Turan YILMAZ / ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Ocak 12, 2002 01:46
Anayasa Mahkemesi'nin AKP kurucu üyeliğinden ayrılmasına karar verdiği AKP Lideri Tayyip Erdoğan, ‘‘Genel başkanlıktan istifama gerek yok’’ dedi. Erdoğan, milletvekilliğine YSK'nın karar vereceğini belirterek, ‘‘Önümü kesmek, benim hizmetimi ve siyasete devamımı engelleyemez’’ diye konuştu.
Tayyip Erdoğan, dün Genel Başkan Yardımcıları Abdullah Gül, Abdülkadir Aksu, Murat Mercan ve parti kurucusu da olan avukatı Hayati Yazıcı ile birlikte Hürriyet'i ziyaret etti. Erdoğan, Ankara Temsilcisi Sedat Ergin, Temsilci Yardımcısı Muharrem Sarıkaya ve Parlamento muhabiri Turan Yılmaz'ın sorularını yanıtladı.
Halkın kafası bulanıyor
Genel başkanlığım ve türbanlı arkadaşlarla ilgili kararların, demokrasi ve siyaset standardı açısından hayırlı bir tecelli olduğuna inanıyoruz. Benimle ilgili kararı yanlış buluyoruz. Hasan Celal Güzel'in üyeliği kabul edilirken, böyle çelişki yaşanması bizim için sıkıntı oldu. Türkiye'nin bugün en güçlü, en büyük partisinin Genel Başkanı kurucu üyelikten düşürülmesin isterdik. ‘Başbakan olamaz’ diye halkın düşüncelerini, kafasındaki oluşumları bulandırmanın hiç anlamı yok.
İşimin başındayım
Şu anda işimizin başındayız. Genel Başkan olarak görevimizi rahatlıkla götürebilecek yasal şartlara, mevcut yasalar izin veriyor. Son Anayasa Mahkemesi kararı da, aslında buna izin veriyor. Bir sıkıntı yok.
YSK karar verecek
Milletvekili olup olamayacağımıza ilişkin kararı Yüksek Seçim Kurulu verecek. Aslında erteleme yasası size hak iadesi veriyor. Bu yasaya göre ceza askıya alınıyor, 3 yılın sonunda suç işlemezseniz haklarınızı aynen iade ediliyor. Prof. Sulhi Dönmezer, ‘memnu haklarını aldıktan sonra milletvekili de, başbakan da olur, ebedi yasak olmaz’ diyor.
Genel başkanlığım sürer
(Avukatı, AKP kurucusu Hayati Yazıcı'nın hukuki yorumu üzerine) Şimdi partide kurucu olmak ile genel başkanlık ayrı statüler. Ben kuruculuk statüsünü 14 Ağustos'ta, genel başkanlığı ise 16 Ağustos'ta aldım. Tüzüğümüze göre kurucular isterse dışarıdan birini de genel başkan seçebilir. Genel başkan oluşum, kuruculuk statüsü taşımamdan kaynaklanmıyor. Böyle bakıldığında kurucu üyeliğin sona ermesi farklı bir olgu, genel başkanlık farklı bir olgu. Bu durumda kurucu üyeliğim düşer, genel başkanlığım devam edebilir gibi bir hukuki görüş var. Gerekçeli karardan sonra duruma bakacağız. Kararı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne götürmeyi konuşmadık, düşünmedik daha.
Yurt gezisine çıkıyorum
Diyelim ki benim önüm kesildi. Ben niye arkadaşlarımla çalışmaya devam etmeyeyim. Bunun heyecanı, aşkı içindeyim. Ülkeme hizmetten alıkoyamazlar. Benim yaşam biçimim bu. 24 Ocak'ta New York'ta Davos zirvesine katılacağım. Dönünce yurt gezilerine başlıyoruz.
İlkeler merkezli siyaset
Şahıs merkezli değil, ilkeler merkezli bir siyaset yapacağız. Türkiye'de ilkelere dayalı bir anlayışın iktidar olmasından yanayız. Bugün insan olarak hepimiz faniyiz. Diyelim ki bir gün öldük. Eee ne oldu? Öldüğünüz zaman ne olacaksa o olacaktır siyasette. Yapı böyle geldi diye böyle gidecek diye bir şey yok. Bunun düzeltilmesi gerekiyor. Örneğin ABD'de Başkan değiştiğinde kimse feryat etmiyor. Çünkü yürüyen bir sistem var. AKP'de de bu sistem işliyor.
Çekirdekten yetiştim
Siyasete 1994'te belediye Başkanı seçilince başlamadım. 16 yaşından beri teşkilatın içindeyim. Tırnaklarımla bu işi yapa yapa geldim. Bugünkü liderler arasında çekirdekten gelen bir ben, bir de Ecevit. Başka yok. Böyle bir örgüt yapısını RP'de, FP'de, MSP'de yaşamadım.
Mağdur edildim
Kuruculuktan düşürülmek konusunda ciddi bir mağduriyetim var. 312'nci maddeden hapis cezası verilmiş, yatmışız, çıkmışız. Bir TC vatandaşı olarak, İstanbul'un şahsında ülkeme 4.5 yıllık hizmetim var. Yerime geçeni de halk belediye başkanı yapmış. Okuduğumuz şirirden ötürü yatmışız. Şimdi ülkeye daha büyük hizmet vermek istiyoruz. Israrla kalkıp bu işin önünü kesmeye çalışmanın ülkeye kazandıracağı hiçbir şey yok.
Daha güçlüyüm
Anayasa Mahkemesi kararı açıklandığı andan itibaren gerek AKP'ye gönül verenler, gerekse gönül vermemiş olanlardan aldığımız telefonlardan, bu gelişmenin çok lehimize olduğunu, partide adeta patlamaya neden olduğunu gördüm. Ben bugün dünden daha güçlü olduğumuza, yarın daha da güçlü olacağımıza inanıyorum, bu kesin.
Devletin bana karşı tutumunu aşacağım
Sizi hizmetten alıkoymak isteyen kim?
Kendi ideolojileri istikametinde, mesela bazı öğretim üyelerinin gayretleri var. Ben beklerdim ki, 'Atatürk'ün ilkeleri doğrultusunda Türkiye demokratik sosyal bir hukuk devleti derken, bunu lafta bırakmamak, hukuku hep birlikte korumak lazım' desinler. Maalesef ideolojileri istikametinde hukuku yok etmeye çalışıyorlar. 'Kanunları korumaya çalışıyoruz' diyorlar. Meclis'te bir yıl içinde 350 kanun değişti. Kanunlar değişir, önemli olan bireyin ve topluluğun hukukunun korunmasıdır. Bazı konularda hükümetle anlaşmaya varışımızdan Saadet Partisi rahatsız oluyor. SP'li Mustafa Kamalak'ın değerlendirmeleri samimiyetten uzak. Türkiye'de kurum, kavram ve kurallar yapılanmalarını değiştirmeliyiz.
312 değişikliği için liderleri ziyaret edecek misiniz?
312 şahsımı ilgilendirdiği için bunu yapmam, siyaset kurumu yapmalıdır. Hükümette bekliyor, oradan çıkmalıdır. Bu benim değil ülkenin sorunu, hele hele AB sürecinde, bunun aşılması gerekiyor.
Devlet şu an beni istemeyebilir ama sonunda kabul edecek mi diyorsunuz?
Devlet kendi evladına zulmetmez, ben bu devletin evladıyım, bana zulmetmez, böyle inanıyorum
Devletle çatışıyor musunuz?
Benim devletimle çatışmak diye bir derdim olmadı ki. Devletini güçlendirmek için gayret eden, çalışan bir insanın çatışmak diye bir derdi olur mu?
Devletle aranızda bir sorun var mı?
Benim sorunum yok.
Devletin sizinle var mı?
Onu bilemiyorum, onu aşmaya çalışıyorum.
Halkın kafası bulanıyor
Genel başkanlığım ve türbanlı arkadaşlarla ilgili kararların, demokrasi ve siyaset standardı açısından hayırlı bir tecelli olduğuna inanıyoruz. Benimle ilgili kararı yanlış buluyoruz. Hasan Celal Güzel'in üyeliği kabul edilirken, böyle çelişki yaşanması bizim için sıkıntı oldu. Türkiye'nin bugün en güçlü, en büyük partisinin Genel Başkanı kurucu üyelikten düşürülmesin isterdik. ‘Başbakan olamaz’ diye halkın düşüncelerini, kafasındaki oluşumları bulandırmanın hiç anlamı yok.
İşimin başındayım
Şu anda işimizin başındayız. Genel Başkan olarak görevimizi rahatlıkla götürebilecek yasal şartlara, mevcut yasalar izin veriyor. Son Anayasa Mahkemesi kararı da, aslında buna izin veriyor. Bir sıkıntı yok.
YSK karar verecek
Milletvekili olup olamayacağımıza ilişkin kararı Yüksek Seçim Kurulu verecek. Aslında erteleme yasası size hak iadesi veriyor. Bu yasaya göre ceza askıya alınıyor, 3 yılın sonunda suç işlemezseniz haklarınızı aynen iade ediliyor. Prof. Sulhi Dönmezer, ‘memnu haklarını aldıktan sonra milletvekili de, başbakan da olur, ebedi yasak olmaz’ diyor.
Genel başkanlığım sürer
(Avukatı, AKP kurucusu Hayati Yazıcı'nın hukuki yorumu üzerine) Şimdi partide kurucu olmak ile genel başkanlık ayrı statüler. Ben kuruculuk statüsünü 14 Ağustos'ta, genel başkanlığı ise 16 Ağustos'ta aldım. Tüzüğümüze göre kurucular isterse dışarıdan birini de genel başkan seçebilir. Genel başkan oluşum, kuruculuk statüsü taşımamdan kaynaklanmıyor. Böyle bakıldığında kurucu üyeliğin sona ermesi farklı bir olgu, genel başkanlık farklı bir olgu. Bu durumda kurucu üyeliğim düşer, genel başkanlığım devam edebilir gibi bir hukuki görüş var. Gerekçeli karardan sonra duruma bakacağız. Kararı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne götürmeyi konuşmadık, düşünmedik daha.
Yurt gezisine çıkıyorum
Diyelim ki benim önüm kesildi. Ben niye arkadaşlarımla çalışmaya devam etmeyeyim. Bunun heyecanı, aşkı içindeyim. Ülkeme hizmetten alıkoyamazlar. Benim yaşam biçimim bu. 24 Ocak'ta New York'ta Davos zirvesine katılacağım. Dönünce yurt gezilerine başlıyoruz.
İlkeler merkezli siyaset
Şahıs merkezli değil, ilkeler merkezli bir siyaset yapacağız. Türkiye'de ilkelere dayalı bir anlayışın iktidar olmasından yanayız. Bugün insan olarak hepimiz faniyiz. Diyelim ki bir gün öldük. Eee ne oldu? Öldüğünüz zaman ne olacaksa o olacaktır siyasette. Yapı böyle geldi diye böyle gidecek diye bir şey yok. Bunun düzeltilmesi gerekiyor. Örneğin ABD'de Başkan değiştiğinde kimse feryat etmiyor. Çünkü yürüyen bir sistem var. AKP'de de bu sistem işliyor.
Çekirdekten yetiştim
Siyasete 1994'te belediye Başkanı seçilince başlamadım. 16 yaşından beri teşkilatın içindeyim. Tırnaklarımla bu işi yapa yapa geldim. Bugünkü liderler arasında çekirdekten gelen bir ben, bir de Ecevit. Başka yok. Böyle bir örgüt yapısını RP'de, FP'de, MSP'de yaşamadım.
Mağdur edildim
Kuruculuktan düşürülmek konusunda ciddi bir mağduriyetim var. 312'nci maddeden hapis cezası verilmiş, yatmışız, çıkmışız. Bir TC vatandaşı olarak, İstanbul'un şahsında ülkeme 4.5 yıllık hizmetim var. Yerime geçeni de halk belediye başkanı yapmış. Okuduğumuz şirirden ötürü yatmışız. Şimdi ülkeye daha büyük hizmet vermek istiyoruz. Israrla kalkıp bu işin önünü kesmeye çalışmanın ülkeye kazandıracağı hiçbir şey yok.
Daha güçlüyüm
Anayasa Mahkemesi kararı açıklandığı andan itibaren gerek AKP'ye gönül verenler, gerekse gönül vermemiş olanlardan aldığımız telefonlardan, bu gelişmenin çok lehimize olduğunu, partide adeta patlamaya neden olduğunu gördüm. Ben bugün dünden daha güçlü olduğumuza, yarın daha da güçlü olacağımıza inanıyorum, bu kesin.
Devletin bana karşı tutumunu aşacağım
Sizi hizmetten alıkoymak isteyen kim?
Kendi ideolojileri istikametinde, mesela bazı öğretim üyelerinin gayretleri var. Ben beklerdim ki, 'Atatürk'ün ilkeleri doğrultusunda Türkiye demokratik sosyal bir hukuk devleti derken, bunu lafta bırakmamak, hukuku hep birlikte korumak lazım' desinler. Maalesef ideolojileri istikametinde hukuku yok etmeye çalışıyorlar. 'Kanunları korumaya çalışıyoruz' diyorlar. Meclis'te bir yıl içinde 350 kanun değişti. Kanunlar değişir, önemli olan bireyin ve topluluğun hukukunun korunmasıdır. Bazı konularda hükümetle anlaşmaya varışımızdan Saadet Partisi rahatsız oluyor. SP'li Mustafa Kamalak'ın değerlendirmeleri samimiyetten uzak. Türkiye'de kurum, kavram ve kurallar yapılanmalarını değiştirmeliyiz.
312 değişikliği için liderleri ziyaret edecek misiniz?
312 şahsımı ilgilendirdiği için bunu yapmam, siyaset kurumu yapmalıdır. Hükümette bekliyor, oradan çıkmalıdır. Bu benim değil ülkenin sorunu, hele hele AB sürecinde, bunun aşılması gerekiyor.
Devlet şu an beni istemeyebilir ama sonunda kabul edecek mi diyorsunuz?
Devlet kendi evladına zulmetmez, ben bu devletin evladıyım, bana zulmetmez, böyle inanıyorum
Devletle çatışıyor musunuz?
Benim devletimle çatışmak diye bir derdim olmadı ki. Devletini güçlendirmek için gayret eden, çalışan bir insanın çatışmak diye bir derdi olur mu?
Devletle aranızda bir sorun var mı?
Benim sorunum yok.
Devletin sizinle var mı?
Onu bilemiyorum, onu aşmaya çalışıyorum.