"Önlem alınmazsa gıda fiyatları uçar"

Güncelleme Tarihi:

Önlem alınmazsa gıda fiyatları uçar
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 19, 2008 10:32

Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Genel Başkanı İbrahim Yetkin, Türkiye’nin bu yıl 2007’deki gibi bir kuraklık görmediğini, ancak tarım ürünleri açısından benzer bir süreç yaşadığını belirtti.

Önlem alınmazsa Ramazan ayının da yaklaşmasıyla başta baklagiller olmak üzere tarım ürünü fiyatlarının “astronomik” düzeye çıkacağını kaydeden Yetkin, söz konusu süreçte Türkiye’nin ithalat ve ihracat dengesinin aleyhte gelişeceğini vurguladı. Yetkin, Türkiye’nin normal koşullarda kuraklık olmasa dahi 2006’daki üretimi yakalamasının zor gözüktüğünü, yüksek maliyet ve düşük üretici fiyatı nedeniyle sürekli çiftçinin aleyhine işleyen bir sürecin bulunduğunu anlattı.

TZD Genel Başkanı Yetkin, bu yıl Güneydoğu Anadolu’daki kuraklığın getirdiği verimsizlik nedeniyle bakliyat üretiminde ciddi azalma ve daralma yaşanacağını dile getirdi. Tarım sektörünün 2008’e küçülerek ve daralarak girdiğini, geçen yıl sektörde yüzde 7’lik düşme yaşandığını anımsatan Yetkin, “Bu yılda ülkemizde ve dünyada ciddi bir süreç yaşanıyor. Bu süreçle son dönemlerin bir fotoğraf çekilmiş oldu. Gıda savaşları, gıdaya ilişkin ayaklanmaların öne çıktığı bu dönemde dünyada zengin ülkeler ile az gelişmiş ülkelerin arasındaki çarpıklık su yüzüne çıktı. Bunun temel nedenlerinin enerji ve gıda üretimine ilişkin olumsuzluklardan kaynaklandığını görüyoruz” diye konuştu.

"MERCİMEK ÜRETİMİNDE YÜZDE 70-80’LIK ÜRETİM KAYBI"

Kuraklığın özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Doğu Anadolu ve İç Anadolu’nun bir takım kesimlerinde yüksek derecede ortaya çıktığını vurgulayan Yetkin, özellikle mercimek, nohut, fasulye de tarımsal üretimin yönünde ciddi olumsuzluk yaşandığını söyledi. Yetkin, Türkiye’nin, mercimek üretiminde kuraklıktan dolayı yüzde 70-80’lik üretim kaybıyla karşı karşıya bulunduğunu, Türkiye’nin bu üründe ihracatçı konumdan ithalatçı konuma geleceğinin artık net olarak göründüğünü dile getirdi.

Dünyadaki işlenmiş gıda ürünlerinde rekabetçi bir sürecin yaşandığını belirten Yetkin, “Bu kadar kritik bir noktada Türkiye’nin kendi tedbirini alması, yeni bir yol haritası çizmesi, yeni bir strateji belirlemesi gerekiyor. Türkiye ilk olarak ithalatı önleyici tedbir alması, ardından dünyadaki acımasız bir pazar savaşında ihracata yönelik ürün sayısını arttırarak, dünyada kendi yerini kendi gerçekleriyle ve kendi politikalarıyla alması gerekiyor” dedi.

Ülkede tarıma ayrılan kaynakların yeterli düzeyde olmadığını vurgulayan Yetkin, söz konusu durumun Türkiye’nin dünyada tarımı destekleyen ülkelerle rekabet etme şansını azalttığını söyledi. Yetkin, Türkiye’nin ithal etmek zorunda kaldığı ürünlerin sayısını azaltarak, ihracatı arttıran ve iç pazarı dengeleyen bir model oturması gerektiğini belirtti.

SEKTÖR İSTİHDAMI GİDEREK AZALIYOR

Tarımdaki istihdamın giderek azaldığını vurgulayan Yetkin, “İnsanlar yüksek maliyetlere dayanamıyor, girdi kullanamıyor, verimini arttıramıyor. Neticede ürününü de istenilen fiyata satamadığı için de ister istemez bu yapıdan uzaklaşan bir kesim oluyor. Bu ciddi bir durumdur, son 3 yılda 1 milyondan fazla insan bu alanı terk etmiştir” dedi. Stratejik konumu nedeniyle Türkiye’nin ulusal bir tarım politikasıyla dezavantajlarını avantaja çevirebilecek konumda bulunduğunu dile getiren Yetkin, şunları dedi:

“Türkiye’de gıda fiyat anarşisi, gıda terörü var. Çiftçi üretmek istiyor ama üretemiyor. Tarım sektörünün maliyet enflasyonu o kadar yüksek ki çiftçi alamıyor ve kullanamıyor. Tarımdaki istihdam giderek azalıyor, valizini alan geçici tarım işçisi olarak belirli tarım bölgelerine ya da büyük kentlerin varoşlarına gidiyor. Cinayet, boşanma, sosyal patlamalar burada aranacak. Boşa çıkan bir nüfus var, işsizlik yer değiştiriyor. Bunun için tarım politikalarının yeni dünya düzenine uygun şekilde masaya yatırılması lazım.”

“GAP’IN BİTİRİLEMEMESİ TÜRKİYE İÇİN BÜYÜK EKSİKLİK”

Yetkin, GAP tamamlandığında beraberinde Türkiye’nin birçok sorununu da çözeceğini dile getirerek, “Yıllardan beri hedeflenen GAP’ın bitirilememesi Türkiye için çok büyük eksikliktir. Hedeflenen planda 3 yıllık bir dönem kaldı, GAP’ın bir an önce bitirilmesi gereklidir” dedi. Proje kapsamında sulama yatırımlarının bir an önce tamamlanması gerektiğini vurgulayan Yetkin, şunları dile getirdi:

“GAP bitirildiğinde mantık yabancı yatırımcıların cirit attığı bir planlama hedef olmamalıdır. Üreticiyi ayağa kaldıracak yeni önermeler ve yeni politikalar ayrıca tarımsal sanayinin güçlendirileceği bir politika yürütülmelidir. Bölgesel kalkınmayı sağlayabilecek bir strateji düşünülmelidir. GAP dünyaya açılan bir pencere, üretim merkezi olabilir. Projeye ayrılan kaynağın ihtiyaçların sırasına göre tespit edilmesi ve ardından gider bütçesini oluşturmak lazım.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!