'Olimpiyat şampiyonu için bile tehlikeli'

İstanbul Teknik Üniversitesi öncülüğünde, İstanbul Valiliği, İstanbul İl Jandarma Komutanlığı ve Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) işbirliğiyle düzenlenen "Akıntıya tutulma, yaşama tutun" kampanyası, İTÜ Süleyman Demirel Kültür Merkezi'nde yapılan, "Çeken Akıntılar ve Suda Boğulmalar Çalıştayı" ile başladı.

İTÜ öğretim üyelerin Prof. Dr. Serdar Beji ve Doç. Dr. Barış Barlas'ın İstanbul'da yaşanan boğulma vakalarıyla ilgili çalışmalarından hareketle başlatılan kampanya kapsamında toplumun, denizlerdeki akıntılar ve boğulma tehlikesi konusunda uyarıcı filmler, spotlar, afişe ve broşürlerle bilinçlendirilmesi hedefleniyor.

Çalıştayda konuşan İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, son 6 yılda "çeken akıntılar" nedeniyle İstanbul'da 195 vatandaşın hayatını kaybettiğini belirterek, bu konuda bir bilinçlendirme kampanyasının önemli olduğuna karar verdiklerini söyledi. "Denizin gücü karşısında çaresiz kalmanın ıstırabını çekiyoruz. Acı haberler içimizi burkuyor" ifadesini kullanan Mutlu, başlattıkları kampanyaya işaret ederek, "Bugün topluma karşı sorumluluğumuz için önemli bir çalışmayı başlatmanın huzuru içindeyim" dedi.

EN ÇOK ÖLÜM UZUN TATİLLLERDE

Kampanyaya temel teşkil eden bilimsel çalışmayı yürüten Doç. Dr. Barlas da çalıştayda konuyla ilgili bir sunum yaptı.Halk arasında "kum çekti" veya "deniz çekti" şeklinde nitelenen olayın aslında "çeken akıntı" olarak isimlendirilmesi gerektiğini anlatan Barlas, bu akıntıların insanları dibe değil, yatay şekilde kıyıdan uzaklaştırarak açığa doğru taşıdığını belirtti.

Barlas, "Boğulma olayları, sığ sulardan açığa doğru çekildiğini fark eden insanların, korku ve panikle çırpınarak kıyıya dönmeye çabalamaları ve sonuçta yorgun düşerek kendilerini su üzerinde tutamamaları sonucunda gerçekleşmektedir" diye konuştu. Bu akıntıların bazen saatte 8-9 km hıza ulaşabildiğine dikkat çeken Barlas, "Böyle bir akıntı hızı, 100 metre serbest stil yüzme olimpiyat şampiyonunun hızından daha fazladır" dedi.

Barlas, 2007-2012 yıllarında İstanbul'da meydana gelen toplam 290 boğulma vakasının 195'inin çeken akıntıya bağlı olarak gerçekleştiğini kaydetti.
Bu vakalarda hayatını kaybedenlerin yüzde 54'ünün 18-35 yaş grubunda olduğunu belirten Barlas, yüzde 22'sinin de 18 yaşın altında olduğunu ifade etti.
Çeken akıntıya bağlı boğulma olaylarının üçte ikisinin 11:00-18:00 saatleri arasında meydana geldiğini anlatan Barlas, bu olayların en çok (yüzde 81) uzun tatil dönemlerinde görüldüğünü bildirdi.

TEHLİKE GÖRMEZDEN GELİNİYOR

Barlas, Çatalca'dan Şile'ye kadar olan sahillerde meydana gelen boğulma olaylarının, iyi yüzücüler için bile ciddi tehlike olan, çeken akıntıların varlığına, bu bölgelerde denize giren halkın genellikle iyi yüzme bilmemesine ve cankurtaran olmayan bölgelerde denize giriliyor olmasına bağlı olduğunu kaydetti.
Başlatılan kampanya kapsamında, genel bilgilendirmenin yanı sıra, olası bir tehlike durumunda nasıl davranılması gerektiğiyle ilgili bilgilerin de halka ulaştırılacağını anlatan Barlas, "İnsanların çoğu, tehlikeleri görmezden geliyor ve 'dalgalı havalarda denize girmeyin' uyarıları yapılsa dahi dikkate almıyor" diye konuştu.

Barlas, kampanyada plaj ve sahil bölgelerine yerleştirilecek ikaz levhaları, broşür, pano, film gibi unsurların yanı sıra www.cekenakinti.org internet sitesinin de aktif bir şekilde kullanılacağını söyledi. Barlas, ilköğretim okullarında ve müftülük aracılığıyla da ibadethanelerde bilgilendirme faaliyeti yapılacağını anlattı.
Çalıştaya İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca ile İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Mehmet Artan da katıldı.