Okuma-yazma 'Ali gel' ile başlamayacak

Güncelleme Tarihi:

Okuma-yazma Ali gel ile başlamayacak
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 25, 2005 00:00

Yeni İlköğretim Müfredatı'nın yurt genelinde uygulanacağı bu eğitim-öğretim döneminde ilköğretim okuluna yeni başlayanlara okuma-yazma tümdengelim yerine tümevarım yöntemiyle öğretilecek. “Ali okula gel” yerine önce harfleri öğrenecek birinci sınıf öğrencileri, yazıda da “el yazısı” olarak bilinen bitişik eğik yazıyı kullanacak.Milli Eğitim'de 1968 yılından beri uygulanan tümdengelim yöntemini sona erdirmek için geçen eğitim-öğretim döneminde 6 ildeki 100 pilot okulda uygulanan tümevarım yöntemiyle eğitime yeni eğitim-öğretim döneminde tüm okullar geçecek. Yeni sistemle ilköğretim birinci sınıflar okuma-yazmayı klasikleşen “Ali okula gel”, “Ali topu at” gibi yazı tahtasına asılan cümlelerden öğrenmeyecek, önce sesleri kullanarak harfleri kavrayacak. Ezberci sistem yerine yoruma dayalı eğitimi öngören yeni müfredatta, okula ilk adımı atarken başlanmış olacak. Yazı yeteneğini de geliştirmeyi amaçlayan yeni müfredatta minik öğrenciler, ayrık yazı grupları yerine el yazısı olarak bilinen bitişik eğik yazı yazacak. “ÖĞRENCİ MERKEZLİ”Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Genel Müdürlüğü Eğitim-Öğretim Daire Başkanı Ali Durmuş, yeni müfredatla ilgili uzun ve yoğun bir çalışma yapıldığını, geçen eğitim-öğretim yılında bu uygulamaya geçen 6 ildeki 100 pilot okuldan çok olumlu sonuç aldıklarını bildirdi. Durmuş, “öğrenci merkezli” yeni müfredatın en önemli özelliklerinden birinin öğrencileri ezbere dayalı eğitimden kurtaracak olması olduğunu, tümevarım yöntemi ile okuma-yazmaya başlamanın bile öğrencinin yorum kabiliyetini artıracağını, serbest, özgür şekilde kendini geliştireceğini kaydetti. Durmuş, yaz döneminde okul idarecileri, öğretmenleri konuyla ilgili eğitimden geçirerek, olası sıkıntıları şimdiden en aza indirmeye çalıştıklarını belirterek, “ezbercilikten kurtarıp, yorum yeteneği kazandıracak yeni müfredatta bu yıl belki sıkıntılar, sancılar olabilir. Okul idarecileri, öğretmenler, öğrenciler hatta veliler bile zorluk yaşayabilir. Örneğin yazıda bitişik eğik yazıyı kullanmayan öğretmen, doğal olarak zorluk yaşayacak. Ancak, bunların tamamı zamanla aşılacak ve eğitimin kalitesi artacak” dedi. “YAZI KALİTESİ ARTACAK”Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Oğuz Kutlu da, okuma-yazma öğreniminde her iki yöntemin de etkili olduğunu, ancak tümevarım yönteminin ezberciliği yok etmenin yanında parçadan bütüne gittiği için konunun ayrıntılı öğrenimini de sağladığını belirterek, yeni müfredatı olumlu karşıladıklarını söyledi. Kutlu, özellikle yazıdaki stil değişikliğinin büyük önem taşıdığını kaydederek, şunları söyledi: “Japonya'da bir insanın karakterini öğrenmek için (yazısına bakın) derler. Gelişmiş batı ülkelerinde de el yazısı kullanılmakta, güzel yazı teknikleri konusunda bilimsel çalışmalar yapılmaktadır. Oysa ülkemizde yazı kalitesi çok düşük. Birçoğunun yazısı bile okunmuyor. Doğal olarak yazılı iletişimde sorun yaşanıyor. İlköğretimde bu yönde yeterli eğitim ne yazık ki verilemedi. Sonuçta bir çocuğun yazısını daha sonra değiştirmek yapılan binayı söküp yenisini yapmak gibi zor olduğu için yazı, dolayısıyla iletişim zayıf kaldı. Yazımız bilinçaltımızı yansıttığı için insanların psikolojik sağlıklarının da bir göstergesidir. Okula yeni başlayan bir çocuğa kaliteli yazı yazma öğretilirse toplumun eğitim kalitesi artar, iletişim güçlenir. Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu konuda attığı adım gerçekte çok önemli bir adım.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!