Okinava insanı hiç durmuyor

Güncelleme Tarihi:

Okinava insanı hiç durmuyor
OluÅŸturulma Tarihi: Temmuz 29, 2001 00:00

Okinavalılar kaç yaşında olurlarsa olsunlar sürekli hareket halindeler. Yürüyorlar, savunma sporları yapıyorlar, dans ediyorlar. Ayrıca hızla geçen zamanı yakalamaya çalışmak gibi bir dertleri yok. Zaman Okinavalılar için bir düşman deÄŸil tam aksine sadık bir dost. Acele ve gerginlik gibi sorunlardan uzak duruyorlar. Bu sayede zihinleri de fazla yorulmuyor. Japonya ayrıntılara olan inanılmaz merakıyla ünlüdür. Ayrıntılarla ilgilenmek ve düzenli olmak Japon halkı için vazgeçilmez bir gelenektir. Okinavalılar da her ÅŸeyi yerine ve zamanına göre yapmayı ilke edinmiÅŸler. Hızla geçen zamanı yakalamaya çalışmak gibi bir dertleri yok. Zaman Okinavalılar için bir düşman deÄŸil tam aksine sadık bir dost. Okinavalılar, zamanı da kendilerine göre tanımlayıp Okinava Zamanı adını vermiÅŸler. Okinavalılar üzerinde araÅŸtırma yapan doktorlar bu kavramı şöyle anlatıyorlar: ‘‘Okinava Zamanı'nın ruh ve beden saÄŸlığı için ne kadar önemli olduÄŸunu yedi yıl önce bir araÅŸtırma sırasında anladık. YaÅŸlıların birlikte yaÅŸadıkları bir merkezde saÄŸlık kontrolleri yapacaktık. Sabah tam 9'da merkezde olacağımızı bildirdik. Fakat yolun ne kadar uzun olduÄŸunu bilmiyorduk. Sonuçta ancak 11'e doÄŸru merkeze varabildik. YaÅŸlıların beklemekten bunalmış olacaklarını ve bizi büyük bir öfkeyle karşılayacaklarını sanıyorduk. MeÄŸer ne kadar yanılmışız... Merkeze vardığımızda yaÅŸlılar kendi aralarında gülüşüp konuÅŸuyorlar, bir yandan da iÅŸ yapıyorlardı. Bizi ‘‘Tam zamanında geldiniz’’ diye karşıladılar. Ä°ÅŸte o gün Okinavalılar'ın zamanı kendi ölçülerine göre deÄŸerlendirdiklerini, asla zamanı kovalamak istemediklerini anladık. Okinava'da kaldığımız süre içinde Okinava Zamanı'nın insan saÄŸlığı üzerinde ne kadar olumlu bir etki yarattığını anlama fırsatını bulduk.KARATENÄ°N YARATICILARIOkinava adalarında, yaÅŸlılar için fiziksel hareketlilik de yaÅŸamın doÄŸal ritminin bir parçası. Hareketlilik bahçeyle ilgilenmek gibi basit bir faaliyet de olabilir. Okinavalılar'ın inançlarına göre bitkiler ve otlar, insanların ruhsal inanç sistemleriyle doÄŸrudan baÄŸlantılıdır. Bunların dışında vücut ile zihni uyumlu bir ÅŸekilde harmanlayan Karate gibi savunma sporları da Okinavalılar'ın uÄŸraÅŸları arasında önemli bir yer tutuyor.YaÅŸlı Okinavalılar, fiziksel benliklerini psikolojik ve manevi benlikleriyle birleÅŸtiriyorlar.Bu da onların yaÅŸamları süresince kendilerini güçlü ve kusursuz hissetmelerini saÄŸlıyor. Doksan altı yaşındaki Seikichi Uehara için kusursuz tam bir insan olmak, mutubu-udundi adıyla anılan ve yüz yıllar boyunca sadece hükümdarlarla kan bağı olan ustaların bildikleri çok eski bir savunma sporunu yapmakla saÄŸlanabilir. Bu yaÅŸlı adamı her pazar sabahı kumsalda genç ve hevesli öğrencilere bu sporun kurallarını öğretirken görebilirsiniz.UzakdoÄŸu'nun savunma sporlarının bedeni ve zihni güçlendirdiÄŸi biliniyor. Fakat genç ve dinç kalabilmek için bu sporları yapmak zorunda deÄŸilsiniz. Dilerseniz bu tür sporlar arasında en kolay yapılanı sayılan Tai Chi'yi de deneyebilirsiniz. Bu arada karate sporunu yaratanların Okinavalılar olduklarını da hatırlatalım. Uzun yaÅŸama rekoru kadınlarınOkinava'da ÅŸu sözler çok sık tekrarlanır: ‘‘Isha-hanbun, Yuta-hanbun’’ Yani ‘‘yarı doktor, yarı Åžaman’’. Bu sözlerle herkesin hem doktora hem de Åžaman'a yani din adamına baÅŸ vurması gerektiÄŸi hatırlatılır. Bir sorunun kesin olarak teÅŸhis edilmesi için bir doktora baÅŸvurulmalıdır. Ama hastalığın kökenindeki ruhsal sorunun saptanması için de Åžaman'a ihtiyaç vardır. Okinavalılar, pekçok fiziksel hastalığın ruhsal sorunlardan kaynaklandığına inanırlar. Bilim ile maneviyat arasındaki güçlü bağı, Okinavalılar, Batı dünyasından çok önce keÅŸfetmiÅŸlerdir.Okinava'da Åžamanlık yapanların büyük bir çoÄŸunluÄŸunu kadınlar oluÅŸturuyor. Okinava'da uzun yaÅŸama rekorunu kadınların ellerinde tutmaları da bir rastlantı deÄŸil. Gerçi tüm dünyada kadınların erkeklerden daha uzun yaÅŸadıkları gözleniyor ama, Okinava'da kadınlar erkeklerden sekiz, on yıl daha fazla yaşıyorlar. 101 yaşındaki diÅŸi ÅžamanDr. Bradley J. Willcox, huzurun ve sükunetin, insanın fiziksel saÄŸlığı için ne kadar önemli olduÄŸunu ÅŸu örnekle anlatıyor:Okinavalı kadın ÅŸamanlar hakkında biraz daha fazla bilgi edinmek istiyorduk. Kame Miyagi'yi ziyaret ettiÄŸimiz zaman ÅŸaÅŸkınlığımızı gizleyemedik. Bu kadın tam 101 yaşındaydı. Gayet sade bir kıyafet giymiÅŸ, saçlarını özenle taramıştı. Dış görünüşünün mükemmel olması için büyük çaba harcadığı belliydi ve çabaları boÅŸa gitmemiÅŸti. DoÄŸrusu kafası da zehir gibi çalışıyordu. Bunca iÅŸinin arasında manevi egzersizlerini de hiç ihmal etmediÄŸini söyledi. Her sabah kalkar kalkmaz, yüzünü denize doÄŸru çevirip dua okuyordu.Kame Miyagi bize Okinavalılar'ın ‘‘Hayata sarıl, ölümü kabul et’’ sözünü benimsediklerini anlattı. Manevi bakımdan huzurlu olmanın fiziksel saÄŸlık için ne büyük önem taşıdığını da belirtti. Kame Miyagi'ye göre içinizden konuÅŸurken ÅŸu sözleri tekrarlamalısınız:Ben iyi bir insanım.Ben baÅŸarılı bir insanım .El attığım her iÅŸde baÅŸarılı olmak için gerekli güce ve yeteneÄŸe sahip olduÄŸuma inanıyorum.Hayat her gün, her bakımdan güzelleÅŸiyorBen sevgi dolu ve sevilen biriyimKendimi olduÄŸum gibi kabul edip seviyorum Bu dünyaya baÅŸkalarını memnun etmek için gelmedimHe geçen gün daha güçlü, daha saÄŸlıklı ve daha enerjik oluyorumMutlu olmayı hakediyorumHayatım zevk veren bir doluluk içinde geçiyor48 torunu, 6 torun çocuÄŸu, 8 torun torunu varYüz yaşını geçmiÅŸ Okinavalılar acele ve gerginlik gibi sorunlardan uzak duruyorlar. Bu sayede de stres sorunları olmuyor ve tabii zihinleri fazla yorulmuyor. Okinavalı yaÅŸlılara genellikle ‘‘gajuh’’ diyorlar. Bu isim, sadece kendi kafasına göre hareket eden kiÅŸilere verilir. Okinavalılar bir kez karar verdikten sonra onları kararlarından caydırmak çok zordur, hatta imkansızdır. Ä°ÅŸte size Okinavalılar'ın hayata nasıl baktıklarını çok güzel anlatan bir örnek. 102 yaşındaki Okinavalı genç kadın Uto Naka'nın hikayesini kendi aÄŸzından dinleyelim: ‘‘İnsan hayatın ona neler getireceÄŸini asla önceden bilemez. EvlendiÄŸim adam çok efendi biriydi ve ailem de onu sevmiÅŸti. Fakat birkaç çocuÄŸumuz olduktan sonra kocam kendine bir sevgili buldu ve artık onu hiç göremez oldum. Çalışarak beÅŸ çocuÄŸumu yetiÅŸtirdim. SavaÅŸta annemle babam ölünce kızkardeÅŸlerimin bakımını da ben üstlendim. O günlerde hayatın acımasızlığını düşünmeye bile zamanım yoktu. Sadece yapmak zorunda olduÄŸum iÅŸleri yapıyordum. Hayatınız boyunca kin beslemek ve piÅŸmanlık duymak doÄŸru deÄŸil. Hayatınızı devam ettirmekten baÅŸka bir amacınız olmamalı. Åžimdi benim 48 torunum, 6 torun çocuÄŸum ve 8 torun torunum var. Büyük oÄŸlum ve eÅŸiyle birlikte yaşıyorum. Hayat çok güzel. Bahçede çalışıyorum, torunlarımı ziyaret ediyorum, arkadaÅŸlarımla buluÅŸuyorum, hemÅŸirelik yapıyorum.’’ Uto Naka'ya belli bir hayat felsefesinin olup olmadığı sorulduÄŸunda ÅŸu cevabı veriyor: ‘‘Babam akıllı bir adamdı. Bana verdiÄŸi bir öğüt var ki, yıllar boyunca hep onu uyguladım. Babam bana, insanın savaÅŸlarını seçerken çok dikkatli olması gerektiÄŸini söylemiÅŸti. 'Tayfun rüzgarı eserken iki yana sallanan bir palmiye aÄŸacı ol. Åžato duvarlarının ön yüzünde ise tayfun rüzgarı ol.'Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!