O hep farklıydı

Güncelleme Tarihi:

O hep farklıydı
Oluşturulma Tarihi: Haziran 09, 2009 00:00

Annesini uykusunda öldüren küçük R.A., son derece çalışkan, başarılı ve yetenekliydi. Ama uyumsuzdu da; çünkü ’tarz’ giyiniyor, ailesine inat ’ressam, tiyatrocu, dansçı’ olmak istiyor, sevgilisiyle elele dolaştığı için okuldan alınınca kolunu jiletleyecek kadar öfkeleniyordu. ’Herkes beni tuhaf buluyor’ diyen küçük R.’yi cinayete kadar götüren ruh hali, belki de bir öğretmeninin şu sözlerinde gizli: "Çevresi sindiremedi. Farklı olan yok edilir."

Haberin Devamı

İŞTE BÖYLE GÖZALTINA ALINDI

R.A., 1997 doğumlu. Bitlisli Songül (39) ile Diyarbakır Çermikli Ali A.’nın (46) beş çocuğundan dördüncüsü. Baba Ali A., memur. Aynı zamanda ekmek fırını ve odun deposu var. Aile, nüfusun büyük çoğunluğunu Güneydoğu’dan göçenlerin oluşturduğu yoksul Şakirpaşa’nın az sayıdaki hali vakti iyilerinden. Yüksek duvarla çevrili üç katlı evinde, evli iki büyük oğlu Abdülhalim (18) ve Mustafa (17), Alime (19), R. ve Y. ile birlikte yaşıyorlardı.

Polisin gözü bu semtte

Şakirpaşa, Adana polisinin dikkatle izlediği semtlerden. Çünkü burada PKK’nın yanısıra Hizbullah ve Aczimendiler kitle tabanına sahip. Aile dindar, ama büyük oğul Abdülhalim, son aylarda daha da ileri gitti. Mahalle sakinleri onu yalınayak, uzun cübbeli ve başında külahıyla yürürken görüyordu. Adı Aczimendiye çıkmıştı. Anne Songül ve büyük kızı Alime; eşi, oğulları ile kara çarşaf giyen iki gelinin aksine, mazbut bir Anadolu Müslümanıydı.

Uzun kolu kısaltıyordu

Küçük R., babasının üvey annesi ve aynı zamanda teyzesi olan Nezire’nin yanında büyüdü. Bir yıl önce evine döndüğünde ailesinden o kadar farklıydı ki, yadırgadı anne babası. Annesi öğretmenlerine de yakınıyordu. "Uzun kollu tişört alıyorum, R. kesip kısa kollu yapıyor" diye. R., okulda da sıradan öğrencilerden çok farklıydı. Tarz giyiniyordu. Çalışkan öğrencilerin sınıfının en çalışkan ama en uyumsuz öğrencisiydi. Tek başınaydı.

Çok güzel resimler yapıyordu. Resim atölyesinde çalışırken öğretmenini "Beni anlamıyorlar, tuhaf buluyorlar. Çok sıkılıyorum. SBS’ye girip Anadolu Lisesi’ni kazanacağım. Ressam, tiyatrocu ya da dansçı olacağım" diyordu. Okula huzursuz gelir, Rehberlik öğretmeniyle konuşup rahatlardı. Öğretmeninin teşhisi, R.’deki mükemmelliyetçilik duygusuydu. Kendisini evde de okulda da yalnız hissediyor, iletişim eksikliği yaşıyordu. İlköğretim sonrası çocuklarını okula göndermeyen ailede R., okumakta ısrar eden tek çocuktu.

’Annem çok dövüyor’

Öğretmenine, "Annem çok dövüyor, çok karışıyor. Anadolu Lisesi’ne gideceğim ama yollamıyor, evde kimse okumadı diye" diyordu. Altı ay öne kolundaki jilet izlerini ilk rehberlik öğretmeni gördü. R. vücunu jiletliyordu. Öğretmeni ’mazoşist’ olduğunu düşündü. Anne ve babayla görüştü, psikoloğa ötürmelerini söyledi. İkibuçuk ay önce okuldaki son gününde, bu kez resim öğretmeni jilet izlerini gördü. Sordu; R. hemen konuyu değiştirdi. Öğrencisinin ardından gözyaşı döken öğretmeni, "Zeki, hassas, aktif ve renkliydi. Çevresi sindiremedi. Farklı olan yok edilir. R.’yi törpülemek için baskı altına aldılar" diyor.

Yurtta da dışlandı

R.A.,
cinayet sonrası yerleştirildiği çocuk yuvasında da, yaptığını öğrenen çoğu öksüz diğer çocuklar tarafından dışlandı. Kendisiyle kimse konuşmayınca, küçük kız yurt görevlilerine cinayeti abisinin işlediğini söyledi. Ancak kriminal incelemede tabancayı kızın kullandığı kesinleşti. R.A.’nin kemik yaşının Adli Tıp tarafından belirlenmesi bekleniyor. Kız, bu raporda 12 yaşın üstünde çıkarsa ’cezai ehliyet’ kazanacak.

Ağır küfretti dayanamadım

CİNAYETİN
ardından suçunu itiraf eden R.A., annesi Songül A.’nın sürekli kendisine kötü davrandığını, eğitimini sürdürmesine engel olduğunu, olay günü de küfrettiğini belirterek, şunları söyledi: "Sabah namazının ardından odaya geldi. Ben de SBS için erken uyandım. Biraz daha derse baktım. Beni uyanık görünce çok ağır küfretti, ’Seni okutmayacağım, boşuna uğraşıyorsun’ dedi. Dayanamadım, babamın silahını dolaptan aldım."

’Annemi öldüreceğim, ceza almam’

POLİSİN
ifadesini aldığı 19 yaşındaki abla Alime A., kız kardeşinin sürekli annesiyle tartıştığını söyledi. Alime A., şunları anlattı: "Son olarak sevgilisi için kolunu jiletle kestiği için okuldan alınınca, gün boyu televizyon izlemeye başladı. Geçen hafta yanıma gelip, ’Televizyonda gördüm, annesini öldüren çocuğa ceza vermemişler. Ben de annemi öldüreceğim’ dedi. Çocuk olduğu için dikkate almadım. Zaman zaman anneme de ’Seni öldürürüm’ diye çıkışlar yapardı."

’O benim evladım’

ANNE cinayetinin işlendiği evin önünde taziye çadırı kurulurken, küçük R.A.’nın 10 öğretmeni de baba Ali A.’ya başsağlığı diledi. Acılı baba, "Kim evladını bırakır? Benim ciğerim, bir parçam. Evladımın arkasındayım. Kızımı problem çıkardığı için okuldan 1.5 ay önce aldık. Ailemin Hizbullahçı, tarikatçı olduğu öne sürülüyor. Böyle bir şey yok" dedi.

3 yılda aile içi 16 cinayet

ADANA’
da sadece bu yıl aile içi şiddete bağlı 5 olay yaşandı. Son 3 yılda bu kapsamdaki olaylarda 16 cinayet işlendi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!