O geminin yetkilisi Yunan tacizini anlattı: Pervaneye halat atıp ateş ettiler

2 Yunan Sahil Güvenlik botu, önceki gün 13.30 sıralarında, Bozcaada’nın 11 deniz mili güneybatısında, uluslararası sularda bir süre takip ettikleri Komorlar bayraklı 'Anatolian' isimli Ro-Ro gemisine taciz ateşi açtı. O anlar, gemi personelince cep telefonu kamerasına kaydedildi. Bir yandan da Çanakkale Boğazı Gemi Trafik Hizmetleri Merkezi'ne haber verildi. Daha sonra bölgeye sevk edilen 2 Türk Sahil Güvenlik botu, Yunan unsurlarını uzaklaştırdı.

MAKİNELİYLE TARADILAR

Ro Ro gemisi, Türk Sahil Güvenlik botları eşliğinde Çanakkale Boğazı'na giriş yaparak, Karanlık Liman önlerinde demirletildi. Geminin bağlı olduğu şirket temsilcisi Cengiz Oluç, taciz anlarını şöyle anlattı: “Somali'den hareket etmiştik. İnebolu'ya, tersaneye gidiyorduk. Gemi boştu. 2 Yunan Sahil Güvenlik botu üzerimize geldi, bizi durmaya zorladı. Durmayınca ateş etmeye başladılar, pervaneye halat attılar.

Bu sırada telsizden yardım talep ettim. Geminin her 2 tarafından da makineli tüfekle, 30'dan fazla ateş ettiler. 3 mil boyunca, yarım saat süreyle bizi takip ettiler. Halatı pervaneye dolandırmak için geminin etrafında dolaştırdılar. Ardından bizim bulunduğumuz bölgeye, Türk Sahil Güvenlik botları geldi. Türk botları gelince Yunan unsurları geri çekildi. Bunu neden yaptıklarını bilmiyoruz.

TÜRK RADYO UYARMIŞTI

Zaten Türk Radyo, birkaç gün önce Ege Denizi'nde seyir yapan Türk gemilerine bir uyarı mesajı yayımlamıştı. Bu anlamda zaten temkinliydik. Türk ana karasını görmeye başlamış, artık 'Vatana geldik' diye rahatlamıştık. Ancak, geldiler, üzerimize çöktüler. Gemimiz şu an ticari faaliyet gösterebilecek sertifikalara ve izinlere sahip değil. Bize, gemiyi Somali'den İnebolu'ya tersaneye götürmek üzere müsaade verildi."

İÇİŞLERİ: HUKUK HİÇE SAYILDI

İçişleri Bakanlığı açıklamasında gemide 3'ü Türk, 6'sı Mısırlı, 4'ü Somalili ve 5'i Azerbaycanlı olmak üzere toplam 18 personelin bulunduğunu belirtilerek, "Uluslararası hukuk kuralları hiçe sayılarak açılan taciz ateşi sonrasında gemide bulunan 18 personelde herhangi bir can kaybı yaşanmadığı ve yaralı personel olmadığı tespit edilmiştir. Halihazırda gemiye 2 Sahil Güvenlik botu tarafından refakat edilmekte olup Çanakkale Nöbetçi Cumhuriyet Savcısı talimatı gereği olay ile ilgili tahkikat başlatılmıştır" denildi.

DIŞİŞLERİ’NDEN PROTESTO

Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre taciz ateşinin ardından Dışişleri Bakanlığı harekete geçerek, Yunanistan nezdinde Ankara ve Atina'da girişimlerde bulundu. Olayın protesto edildiği, durumun vahametine dikkat çekilerek, derhal araştırılması ve izahat verilmesinin talep edildiği öğrenildi.

Komorlar bayraklı ‘Anatolian’ isimli Ro-Ro gemisinin, İsrail askerleri tarafından baskına uğrayan Mavi Marmara olduğu ortaya çıktı. Gemi yetkilisi Cengiz Oluç, “Bu gemi, eski Mavi Marmara gemisi. Baskından sonra icradan satılmış. Satın alanlar, 2021 yılında Ro-Ro gemisine çevirmiş. Biz de onlardan satın aldık” dedi.

NE OLMUŞTU

Mavi Marmara gemisi, 31 Mayıs 2010 tarihinde Gazze’ye insani yardım taşırken İsrail askerleri tarafından basılmıştı. Saldırıda 10 Türk vatandaşı aktivist hayatını kaybetmiş, 50’den fazla kişi de yaralanmıştı. İsrail, olaydan 3 yıl sonra Türkiye’den resmi özür diledi ve saldırıda hayatını kaybedenlerin ailelerine tazminat ödemeyi kabul etti.

ATİNA ‘ATEŞ’İ İTİRAF ETTİ

Yunanistan, Komorlar bandıralı “Anatolian” gemisine Yunan güvenlik unsurları tarafından ateş açıldığını itiraf etti. Ancak, çok farklı bir senaryo ile bu eylemi meşru göstermeye çalıştı.

Yunan Sahil Güvenlik Teşkilâtı, Yunan güvenlik unsurlarının, “şüpheli” görmeleri üzerine, gerekli denetimin yapılması amacıyla Anatolian’a Midilli Adası’nın kuzeybatısında “Yunan karasuları” içinde seyrederken, durması emri verdiklerini iddia etti.

Gemi kaptanının bu emre uymadığı ve kovalamaca sırasında, Yunan unsurlarının “geminin güvenli noktalarına doğru uyarı ateşi açtıkları” ileri sürülen açıklamada, “Anatolian”ın yoluna devam ederek, Türk karasularına girdiği belirtildi. Açıklamada, olayla ilgili olarak Türk makamlarının yazılı olarak bilgilendirildiği de kaydedildi.