NY Times'a iş başvurusu

Güncelleme Tarihi:

NY Timesa iş başvurusu
Oluşturulma Tarihi: Kasım 08, 2001 00:00

DEAR Mr. Howell Raines,Bunca işiniz arasında sizi meşgul ettiğim için özür dilerim.Ancak siz de takdir edersiniz ki, köklü bir tarihi olan gazetenizde çalışmak isteyen bir yabancı gazetecinin normal yollardan iş başvurusu yapması durumunda hiçbir şansı olmayacağı da kesindir.Aslında bir mektup da Arthur Ochs Sulzberger Jr.'a yazacaktım, ancak bu kez de siz, ‘‘Genel yayın yönetmeni dururken direkt patrona yazı yazılır mı’’ diye başımı vıdı vıdı yerdiniz, bunu biliyorum.Hayatım boyunca genel yayın yönetmenlerinden çok çektim, bir de sizinle uğraşmayı katiyen istemiyorum.***Bu kısa girişten sonra neden gazetenizde çalışmak için başvurmaya karar verdiğimi açıklayayım izin verirseniz.Önceki gün bizim İstanbul'da bir kitapçıya girdim. İngilizce kitap da satıyorlar ve en çok satanlar listesi de yapmışlar.Baktım bir numarada Stephen Kinzer'in Türkiye'yi anlattığı kitabı yer alıyor.Yahu adam geldi 2 yıl kaldı, şimdi 2 yıllık deneyimiyle öğrendiği yeri bize anlatıyor. Tereciye tere satmak buna derler. If you know what I mean!Ve biz de onu bir numaraya yükseltmişiz.İşte bu abukluğu gördüğüm andan itibaren gazetenizde çalışmaktan başka çarem kalmadığına karar verdim.Çünkü bir araba dolusu laf ediyoruz. Bunların arasında çok nadiren olsa da doğruyu işaret edenler var, ama bizim millet illa meseleyi NY Times'tan izlemeyi istiyor galiba.Gerçi milletin ne istediği konusunda kafam çok net değil, ama en azından medya yöneticilerinin nezdinde biz köşe yazarlarının ağırlığı NY Times'ın köşe yazarlarının ağırlığı yanında hiç kalır, yemin ediyorum.***Bana inanmadığınızı ve sayın gazetenizin Türkiye'de böyle bir ağırlığı olabileceğine şaşırdığınızı tahmin ediyorum.Onun için meseleyi açayım izin verirseniz.Örneğin alın William Safire'ı.Yani ihbar etmek gibi olmasın ama, gazetenizin köşe yazarları arasında hayattaki tek büyük amacı Irak'ta savaş çıkartmak olan bir yazarın da olduğunun bilmem farkında mısınız?‘‘It's OK, no problem’’ diyorsanız, OK de yani, geçenlerde Kuzey Irak'ta Taliban'a bağlı Kürt ordusu olduğunu yazdı yahu. İnsaf, yani atmanın da sınırı var.Her gazeteci biraz atar, ben haydi haydi atarım, ama bu kadarına da pes. Bunu ben bile düşünemezdim. Tam, Safire kendi kendini aştı bu yazısıyla derken, geçenlerde daha da tuhaflaştı işler. Ölü eski başkan Nixon ile mülakat yaptı Bay Safire.Bizim memlekette de rüyalarında Atatürk'le mülakat yapan köşe yazarları var. Ben onlarla alay etmiştim eskiden. Hata etmişim, şimdi üzülüyorum o yazdıklarıma.En azından onlar rüyalarında bu işi yapmışlardı, mazur görülebilirlerdi. Safire ise uyanıkken bu işi yapıyor.Geçenlerde, genel yayın yönetmenine Roosevelt ile bir mülakat yaptığımı ve yeni dünya düzenini onun ağzından yazmayı düşündüğümü söyledim, bana ‘‘Kafayı mı yedin sonunda sen, git başımdan’’ dedi.Benim tek suçum New York Times'tan bildirmemekti bu olayı. Safire kafayı yiyince tüm Türk medyası günlerce tartışıyor meseleyi, ben kafayı yiyince yazamıyorum, olacak iş mi bu.***Sevgili Raines.İzin verin kadronuza katılayım. Bunu ülkenizde ağırlığım olsun diye değil, kendi ülkemde biraz ağırlığım olsun, biraz olsun lafım dinlensin, biraz benim yazımdan da manşet yapsınlar, bunu televizyonlar tartışsınlar diye istiyorum.Şu hissi sadece Safire tatmasın, benim egomun da buna ihtiyacı var.Fazla para istemem, biz az parayla çalışmaya alışığız. Öğle yemeği tatiline de çıkmam, gece nöbetine de kalırım ve hatta Starbucks'tan Latte ve diet Muffin isterseniz bunu bir haysiyet meselesi yapmadan gidip alır ve size servis de yaparım. Yeter ki Türkiye'de etkili bir gazeteci olmama izin verin.Ben de en az Safire kadar kafayı yedim, eh benim de kalemim fena değil. English Ok too, yani sonra Times Square'i de çok severim. Türkiye'den alışığım genel yayın yönetmenlerine yemek ısmarlamaya; size de hemen yan sokaktaki Sardi's'te öğle yemekleri ısmarlarım.Lütfen cevap yazın.Yours Truly.Serdar Turgut-Full time husband, part time columnist and if after all those disasters I have still enough strength, part time human. (Çeviri için dünkü gazeteye bakın.)
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!