Nobel getiren zirveyi ben sağladım

Güncelleme Tarihi:

Nobel getiren zirveyi ben sağladım
OluÅŸturulma Tarihi: Temmuz 23, 2001 00:00

ABD'nin bir numaralı anchorman'i, yılların gazetecisi 85 yaşındaki Walter Cronkite, ülkesinin en büyük üçüncü yazılım firması Computer Associates'in, Orlando-Florida'daki yıllık fuarında 15 bin kiÅŸiye anılarını anlattı. Konferansta Cronkite'e internetten gelen soruları, Computer Associates Åžirketi'nin BaÅŸkanı Charles B.Wang bizzat yöneltti. Konferansı izleyen 15 bin kiÅŸi, hayatını gazeteciliÄŸe ve televizyonculuÄŸa adamış Cronkite'ı ayakta alkışladı. Ä°ÅŸte sorular ve Cronkite'ın yanıtları...En unutamadığınız gazetecilik anınız nedir?- Mısır Lideri Enver Sedat'ın Ä°srail'e giderek, barış adımını atması tabii ki. Mısır Lideri Enver Sedat ile röportaj yapmak için Kahire'ye gitmiÅŸtim. Arap-Ä°srail Savaşı'nın yaÅŸandığı dönemdi. Kendisine, ‘‘İsrail'e gitmeyi düşünür müsünüz?’’ diye sordum. ‘‘Tabii’’ diye yanıt verince çok ÅŸaşırdım. Bu çok büyük bir haberdi. Hemen ‘‘Ne zaman?’’ diye ekledim, ‘‘Barış ne zaman gelirse o zaman’’ dedi. Tabii ki bu yanıt, haberin deÄŸerini düşürdü.Birkaç gün sonra, Ä°srail'e gidebileceÄŸini, kendisini ziyaret eden bir heyete de söylemiÅŸ, arkasından ne zaman sorusu sorulmadığı için, olay ‘‘Enver Sedat, Ä°srail'e gidiyor’’ diye haber olarak bize de yansıdı. Haber kullanılsın mı diye tartışılırken, ben, cümlenin devamını bildiÄŸim için, ‘‘Bir saniye, hemen kendisine soralım’’ dedim. Washington'dan canlı yayında Sedat'ı aradım. Aramızda ÅŸu diyalog geçti:- Ä°srail'e gidecekmiÅŸsiniz?- Tabii, giderim.- Ne zaman gideceksiniz?- Her zaman giderim.- ÖrneÄŸin bu hafta gider misiniz?- Tabii, neden olmasın.Enver Sedat'ın bu sözü bomba gibi patladı. O sırada arkadaÅŸlar canlı yayına Ä°srail BaÅŸbakanı Menahem Begin'i baÄŸladılar. Ona ‘‘Efendim, Enver Sedat, Ä°srail'e gelebileceÄŸini söylüyor’’ dedim. - Ä°stiyorsa gelebilir.- Ama bu hafta gelebileceÄŸini söylüyor.- Tabii olabilir, ama cuma gelmesin. Ama dur dur, cuma da gelebilir. Onun gelmesinden daha önemli bir ÅŸey yok.- Efendim, kendisi canlı yayında diÄŸer hatta, isterseniz davetinizi siz ona iletin.- Size söylüyorum ya, davet ediyorum, gelsin.- Fakat sizin davet etmeniz gerekmez mi?- Tamam ediyorum.Bu haber tüm dünyada bomba gibi patladı. Ben Enver Sedat'tan, ‘‘İsrail'e giderken beni de götürür müsünüz?’’ diye ricada bulundum, kabul etti. Dünya basınını atlatarak, Ä°srail'e Sedat'la gittim ve iki lidere de Nobel Ödülü kazandıracak barış, bu görüşme sayesinde saÄŸlandı. (19 Kasım 1977.)Körfez Savaşı’ndaki sansürü ayıpladımABD demokrasi tarihinde sizi kızdıran bir ÅŸey oldu mu?- Evet, Körfez Savaşı'nda ABD'nin, savaÅŸ haberlerine sansür uygulamasını hiç kabullenemedim. Bizlerin, yani ABD halkının adına yürütülen bu savaÅŸta bazı ÅŸeylerin bizden gizlenmesini demokratik bulmadım. Açık ve demokratik bir toplumun, bu sansüre karşı çıkmamasını da doÄŸru bulmadım.2. Dünya Savaşı'nda Hitler 6 milyon Yahudi'yi öldürdükten sonra bazı Almanlar, ‘‘Bilmiyorduk, bilmiyorduk’’ diye aÄŸlayarak kendilerini temize çıkarmaya çalıştılar. Evet yapılanları bilmiyor olabilirler ama Nazi rejiminin uyguladığı sansürü, yıllarca alkışladılar. Sansürü alkışladıkları için, yapılanlardan sorumluydular. Körfez Savaşı'ndaki sansüre karşı çıkmayarak, biz de o savaÅŸta yaÅŸanmış suçlara iÅŸtirak etmiÅŸ olduk.Vietnam uçağındaki güzel hosteslerVietnam savaşı sürerken, savaşı izlemek üzere bölgeye gidiyordum. Hong Kong'dan bindiÄŸim Vietnam uçağında, ‘‘Acaba başıma bir ÅŸey gelir mi’’ diye düşünürken, birbirinden güzel iki Vietnamlı hostes dikkatimi çekti. Ä°ki kız gerçekten çok güzel ve etkileyiciydi. O kızlara bakarak, içimdeki korkuyu bastırırken birden elimdeki gazetede yer alan baÅŸlık beni ÅŸoke etti:‘‘Vietnamlılar, güzel kadınları silah olarak kullanıyor.’’Bir anda buz kestiÄŸimi hatırlıyorum.MesleÄŸe 1937’de baÅŸladı1916 yılında doÄŸan, 85 yaşındaki Walter Cronkite, yaÅŸamının 60 yılını gazetecilikle geçirdi. 1937'de spor spikeri olarak bir radyoda baÅŸladığı gazeteciliÄŸi, 2. Dünya Savaşı'nda savaÅŸ muhabirliÄŸiyle sürdü. Kuzey Afrika, Kuzey Atlantik çatışmaları ile Normandiya çıkarmasını yakından izledi. ABD uçaklarının Almanya bombardımanına katılan ilk gazeteci oldu. SavaÅŸ sonunda Nürnberg duruÅŸmalarını da izledi. Brüksel ve Moskova'da görev yaptı. 1950 yılında CBS Televizyonu'na geçti. 19 yılını, CBS akÅŸam haberlerinde anchorman ve haber editörü olarak geçirdi. Kendisine ‘‘YaÅŸlı demir pantolon’’ diye ad takılmasına raÄŸmen, gerek yayın ve gerekse yayın dışı baÅŸarılarıyla, hem gazetecilerin hem de kamuoyunun güvenini kazandı. 1958 yılından 1980 yılına kadar hemen hemen tüm önemli haberleri, Amerikan kamuoyu onun TV'deki anlatımından öğrendi.Kennedy suikastını da canlı yayında o duyurdu. Amerikan halkı, bu baÅŸarılarından ötürü, kendisini ‘‘ABD'nin en etkili 10 kiÅŸisi’’nden biri olarak seçti. Aktif gazeteciliÄŸi bıraktıktan sonra 20 metrelik teknesiyle pek çok geziye çıktı.Kennedy için timsah gözyaÅŸlarıKennedy suikastını anlatırken neler hissettiniz?- Kennedy'nin vurulduÄŸu gün (22 Kasım 1963) ben uzun saatler boyu, canlı yayında kaldım. Ölüm haberini de ben duyurdum. BaÅŸkanın öldüğünü anlatırken, gözyaÅŸlarıma hákim olamadım. Sonra günün sonunda, yayın bitti, ben de karıma telefon açmaya uzandım. O zaman masada sıra sıra telefon duruyordu, hangisi boÅŸsa onunla konuÅŸuyorduk. Tümü doluydu, boÅŸ olan da çalıyordu. Açtım, yaÅŸlı bir kadın. Bana ‘‘Ben Walter Cronkite'la görüşmek istiyorum’’ dedi. ‘‘Benim’’ dedim. ‘‘Sen ne kadar sahtekársın. Kennedy'nin ölümüne hiç üzülmediÄŸin halde, o timsah gözyaÅŸlarını döküyorsun’’ demez mi.Neye uÄŸradığımı ÅŸaşırdım, ‘‘Geri zekálı kadın’’ filan deyip telefonu yüzüne kapattım. Sonra birden aklıma geldi, kadın konuÅŸmanın başında ev adresini vermiÅŸti ve bu patronumun adresiyle aynıydı. İçimden, ‘‘Artık kendine yeni bir iÅŸ ararsın’’ diye geçirdiÄŸimi hatırlıyorum.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!