New York, New York

Saksofoncu İlhan Erşahin, New York'un ünlü caz kulübü Sweet Basil'da çaldığı dörtlüsüyle, 29 Ocak Cumartesi'ne kadar her akşam, AFM Kerem Görsev Jazz Bar'da.

Mektepli cazcıların 'Oxford'u kabul edilen Berklee'yi bitirdikten sonra New York'a yerleşen İlhan Erşahin dört yıldır, haftada bir gün Sweet Basil'da çalıyor. Bir yandan da caz üçlüsü ve diğer grubu Wax Poetic'le albümler kaydediyor. ‘‘Home'' ve ‘‘She Said''den sonra Wax Poetic'le gerçekleştirdiği CD büyük ilgi uyandırdı, ‘‘Belly'' ve ‘‘Loving Jazebel'' adlı filmlerde kullanıldı. Laurence Fishburne'ün yeni filminde de kullanılması düşünülüyor. Önümüzdeki günlerde Türkiye'de Double Moon'dan, Amerika'da ise Atlantik'ten yayımlanacak iki CD'yle önemli bir çıkış yapmaya hazırlanan Erşahin, İstanbul'da bu hafta vereceği konserleri de kaydediyor. Bu kayıtlardan bir konser CD'si oluşturmayı planlıyor.

Korkarım bu röportaj yayımlanınca hayranlardan bir kısmını kaybedeceksin!

Öyle mi? Baba olduğumu öğrenecekler çünkü, değil mi?

Evet. Tanık olduğum bütün sohbetlerde genç kızlar, bizim Ayşe Arman dahi, sadece fiziğinden bahsediyor. Müziğinden değil... Çoluk çocuğa karıştığını öğrenince adını listeden silip yerine Ricky Martin'i yazacaklar...

Bence tam tersine, hayranlarım artacak.

Karizmam zedelenmedi, hocam Joe Lovano gibi göbekli ve saç özürlü değilim hiç değilse, diyorsun anlaşılan...

Müziğim kötü olsaydı, saksofonumun tonu hoş olmasaydı Türkiye'de bu kadar ilgi oluşmazdı gibi geliyor bana. Sadece yakışıklı olduğum için sevmiyorlardır herhalde.

Hayranların, kalbini kimin çaldığını merak edecektir. Kız arkadaşın müzik çevresinden mi, nasıl tanıştınız, ne kadar zamandır birliktesiniz?

Fernanda Brezilyalı bir koreograf ve modern dansçı. On yıl önce New York'ta ortak arkadaşlarımız sayesinde tanıştık. Sekiz yıldır birlikte yaşıyoruz.

Kariyerinin en kritik atılımını yapmaya hazırlanırken baba oldun. Planlamış mıydınız, yoksa leylek mi getirdi?

Baba olmak istiyordum. 14 ay önce Tasmin doğunca hayatım değişti. Hayata bakışım değişti. Zor iş, çok zaman istiyor ama insanın çocuğunun olması müthiş bir şey. Çocuğun hayatında ilk iki yıl çok önemliymiş. Ben de ilk yıl hep yanında oldum. Sevgisiz büyüyenlerin nasıl insanlar olduklarını görüyoruz. Kızımın sevgiye aç kalmadan yetişmesini istiyorum.

Keşke bir tane daha olsa, der gibisin...

Olabilir. Ben isterim doğrusu. Fernanda da ister sanırım. Ama henüz bir planımız yok.

Full time babalık müziği engellemedi mi? Albüm tasarıları, besteler, kurduğun üç grup ne alemde? Bas klarnete başlamıştın, nasıl gidiyor?

Tasmin'in doğumundan sonra hayata daha geniş açıdan bakmaya başladım. Artık benden, kariyerimden önemli bir şey var hayatımda. Önceliklerimi, hedefimi daha net görmeye başladım. Endişelerim azaldı. Eskiden, bir gün saksofon çalamasam çok rahatsız olurdum. Şimdi günler geçiyor çalmadan. Günlük hayatın ayrıntılarına takılmıyorum eskisi kadar. İnsan olmanın, arınmanın, kişiliğini geliştirmenin önemli olduğunu düşünüyorum. Bu müziğimi de etkileyecek. Biliyorsun, müzik dünyasında da kişiliği, özgün sesi olanlar önemseniyor. Son bir yılda zamanımın çoğunu yeni bestelere ayırdım. Bas klarnet kutusundan çıkmadı ne yazık ki.

Tarkan arayınca çok şaşırdım

Amerika'da Atlantic Records efsanesini yaratan Ahmet Ertegün, Jazz Dergisi'nin son sayısında yayımlanan röportajda senden övgüyle bahsediyor. Hazır Tarkan gibi yakışıklı birini bulmuşken, cazda ve popta aynı anda iki Türk gencini dünyaya tanıtmayı mı düşünüyor acaba, ne dersin? Yanlış hatırlamıyorsam birkaç yıl önce Tarkan'ın New York konserinde de çalmıştın...

Tarkan telefon edip kendini tanıtmış, konserinde çalmamı istemişti. Çok şaşırmıştım. Kabul ettim ve çaldım. Ertegün'ün ikimiz için ortak proje hazırladığını sanmıyorum. Atlantic, grubum Wax Poetic'le kaydettiğimiz bir albümü ilkbaharda yayımlayacak. Ardından Amerika ve Avrupa'da konser turnesine çıkacağız. Yankı uyandıracağını sanıyorum.

‘‘She Said'' ve ‘‘Home''dan sonra üçüncü CD'ni kaydettin. Ne zaman yayınlanacak?

İstanbul'a geldiğim dörtlüyle kaydettiğim ‘‘Voodoo'' martta Double Moon tarafından Türkiye'de yayınlanacak. İki de vokalist var albümde. Ayrıca dans müziği ağırlıklı 16 bestemi içeren CD'ler Amerika'da X-ist Records'dan yayınlanacak.

Üç grubun var ve aynı anda üçüyle de çalışıyorsun. Neden?

Bana sorarsanız çaldığımız müzik temelde aynı. Belki bestelerimi çaldığımız için sahnede aynı duyguyu yaşıyorum. Grupların kullandığı enstrümanlar, formlar farklı. Çünkü kafamdaki her şeyi tek grupla gerçekleştirmem çok zor. Wax Poetic dans müziği yapan, eğlendiren, aynı zamanda yeni formları, enstrümanları, sesleri zekice kullanan bir grup olmayı amaçlıyor. Cazdan çok house, drum'n'bass gibi tınlıyor. Sweet Basil'de çaldığım grup klasik bir caz dörtlüsü. Repertuarı ağırlıklı olarak benim bestelerim. Bazen Ornette Colemen Dörtlüsü gibi tınladığını söylüyorlar. Kenny Wollesen ve Doug Weiss'le çaldığım üçlüde ise iki grubun arasında, yani cazla çağdaş dans müziğinin kesiştiği bölgede dolaşıyoruz. Akustik, daha içe dönük bir müzik bu.

İstanbul konserlerininin repertuarında caz standartları mı, senin bestelerin mi ağırlıkta?

Sweet Basil'de dört yıldır benim bestelerimin ağırlıkta olduğu bir program sunuyoruz. Üç ay önce basçımız değişti, aramıza Joe Martin katıldı. Farklı fikirlere açık bir grup. Kerem Görsev Jazz Bar'daki programda ‘‘Home'' ve ‘‘She Said''in yanısıra yayımlanacak albümden de parçalar var.

Bundan sonraki konser ne zaman?

Nisanda grubumla Türkiye'ye geleceğiz. Ankara ve İzmir'da iki konser verip Akbank Caz Festivali'nde jamsession yapacağız. Yaz aylarında da İstanbul Caz Festivali'nde de çalacağız sanırım.

Tenor saksofonda İlhan Erşahin, piyanoda John Davis, kontrbasta Joe Martin ve davulda Mike Mazor'dan oluşan İlhan Erşahin Quartet 29 Ocak'a kadar hafta içi 22.00'de, hafta sonu 23.00'te AFM Kerem Görsev Jazz Bar'da çalacak.

Abdi İpekçi Cad. 61, Teşvikiye (Reasürans Çarşısı alt katı). Tel: (0212) 231 39 50 - 231 39 28