“Neşter-2”davası başladı

Bazı davaların yargı sürecini etkilemeye yönelik eylemler içinde bulundukları öne sürülen çıkar amaçlı suç örgütüne yönelik “Neşter Operasyonu-2” soruşturması sonunda, 19 kişi hakkında 6 ay ile 30 yıl arasında değişen hapis cezaları istemiyle açılan davaya başlandı.

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın bugünkü ilk duruşmasına, sanıklardan işadamı Haldun Erdavran, eski Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanvekili, halen Yargıtay 3. Ceza Daire üyesi Ergül Güryel'in oğlu Avukat Cenk Güryel, Avukat Galip Altuntaş, Erdavran'ın şirket koordinatörü İffet Gökbakan, Yasin Gökmen Mungan,

Harun Utçu ve�Ahat Erbil ile avukatları katıldı.

  �

Haldun Erdavran, iddianameyi 9 gün önce aldığını, inceleme fırsatı bulamadığını ifade ederek, savunma yapmadı.

  �

Cenk Güryel, suçlamaları kabul etmeyerek, davaları etkilemeye yönelik hiçbir hakimle görüşmediğini söyledi.

  �

Güryel, Mahkeme Başkanı Mehmet Orhan Karadeniz'in suçlamalara ve sanıklarla ilgisine yönelik sorularını yanıtladı.

  �

İhsan Coşkun ve Mehmet Nazif Edin'i tanımadığını ifade eden Güryel, Haldun Erdavran ile bir yemekte ismini hatırlayamadığı bir Yargıtay mensubu aracılığıyla tanıştığını kaydetti. Güryel, bir dönem Garanti Bankası'nın icra takibi işlemlerine baktığını, bu sırada banka yöneticisi olan Ali Can Verdi ile 1 kez görüştüğünü, yine bankanın avukatlarından Özgün Öztunç'la da 1 kez karşılaştığını söyledi.

  �

Erdavran'ın, SSK'ya iyileştirici tıbbi malzeme alımında yolsuzluk yapıldığına ilişkin “Neşter-1” davasını alması için kendisine teklifte bulunduğunu, ancak davayı babasının konumu nedeniyle almadığını anlatan Güryel, davayı etkilemeye yönelik bir eylemde bulunmadıklarını savundu. Güryel, Mehmet Nazif Edin'in serbest bırakıldığını televizyon haberlerinden öğrendiğini, davanın daha önce kendisine teklif edilmiş olması dolayısıyla Erdavran'a cep telefonundan mesaj gönderdiğini kaydetti.

  �

Pamukbank'ın, TMSF'ye devrine ilişkin kararın yürütmesinin durdurulması için herhangi bir girişimde bulunmadığını ifade eden Güryel, Pamukbank davasından sonra malvarlığında artış olduğu yönündeki iddiaları reddetti.

  �

“Garanti Bankası-Makro-Schöller” davaları ile ilgisi olmadığını ileri süren Güryel, Haldun Erdavran, Ali Can Verdi ve Özgün Öztunç ile bu davalara ilişkin telefon görüşmesi yapmadığını söyledi. Cenk Güryel, bazı yargı mensuplarının tatil giderlerinin Garanti Bankası grubu tarafından karşılandığı iddiasının doğru olmadığını savunarak, tatil organizasyonu kendisinin yaptığını söyledi. Güryel, “Masrafları da ben ödedim” diye konuştu.

  �

“BU İŞLERE BABA KARIŞTIRILIR MI”

  �

Turkcell ile Türk Telekom arasında gelir paylaşımına ilişkin Ankara 7. Ticaret Mahkemesi'ndeki davanın tek ilgilendiği konu olduğunu anlatan Güryel, mahkeme heyetine baskı yaptıkları yönündeki iddiaların doğru olmadığını savundu. Davada, Türk Telekomünikasyon A.Ş'nin talebi üzerine, ihtiyati tedbirin kaldırılmasının hukuka aykırı olduğunu düşünerek konuyu babasına anlattığını belirten Güryel, ”Zaten herhangi bir hakimle hiç görüşmedim. Tek babama söylerdim” dedi.

  �

“Bu işlere baba karıştırılır mı” diyen Başkan Karadeniz, babasının kendisine ne söylediğini sordu.

  �

“Babam da hakimlerin baskı altında kalmamasını, kendi hukuki görüşlerine göre davranmalarını söyledi” diyen Güryel, Turkcell davasıyla ilgili Erdavran ile görüştüklerini, ancak detaylarını hatırlayamadığını öne sürdü.

  �

Güryel, babası Ergül Güryel tarafından mahkeme heyetinde yer alan iki üyenin Yargıtay'daki makamına çağrılarak Turkcell lehinde karar vermelerinin istendiğine ilişkin iddianın sorulması üzerine, üyelerin Yargıtay'a çağrılmalarının mümkün olamayacağını söyledi. Babası Ergül Güryel ile üyeler arasında geçen görüşmeye ilişkin Erdavran'a yazdığı ve babasından “şef” diye bahsettiği cep telefonu mesajlarının sorulması üzerine ise Güryel, mesajların karışık olduğunu ve özenle seçildiğini, iddiaları kabul etmediğini söyledi.

  �

Güryel, Turkcell davasıyla ilgili olarak Erdavran'dan para aldığı iddiasını da reddederek, “Para alacak olsam zaten Turkcell'in avukatıyım, o kurumdan alırım” dedi.

  �

Davanın seyri ile ilgili Yargıtay Hukuk Genel Kurulu üyelerinin listesini eski Yargıtay memuru Ahat Erbil'den değil, adını hatırlamadığı başka bir memurdan aldığını anlatan Güryel, üye listesinin gizli olmadığını, kolaylıkla temin edilebileceğini kaydetti.

  �

Duruşmaya, öğleden sonra devam edilmek üzere ara verildi.

  �

CEZA İSTEMİ   �

  �

İddianamede, çıkar amaçlı suç örgütü adına faaliyette bulunduğu belirtilen işadamı Haldun Erdavran hakkında, 4422 sayılı Yasa'nın 1/1-6, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) “hakimler üzerinde nüfuz kullanma” fiilini içeren 232/1 (8 kez uygulanarak) ve “devlet memurlarına intisap iddiasıyla menfaat temin eyleyenler” başlıklı 278. maddeleri uyarınca 30 yıla kadar ağır hapis istenirken, kamu hizmetlerinden de mahrum bırakılması talep ediliyor.

  �

İddianamede, eski Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanvekili, halen Yargıtay 3. Ceza Daire üyesi Ergül Güryel'in oğlu Avukat Cenk Güryel hakkında, 4422 sayılı Yasa'nın 1/1-6 ve TCK'nın 232/1. (9 kez uygulanarak) maddeleri uyarınca 27 yıla kadar, Avukat Galip Altuntaş hakkında 4422 sayılı Yasa'nın 1/1-6, TCK'nın 232/1 (2 kez uygulanarak) ve 278. maddeleri uyarınca 18 yıla kadar, Avukat Özgün Öztunç hakkında 4422 sayılı Yasa'nın 1/1-6, TCK'nın 232/1. (5 kez) maddeleri uyarınca 19 yıla kadar, Erdavran'ın şirket koordinatörü İffet Gökbakan hakkında 4422 sayılı Yasa'nın 1/1. maddesi uyarınca 6 yıla kadar hapis isteniyor.

  �

TCK'nın “teşekküle yardım” fiilini içeren 314/1. maddesi uyarınca, eski Turkcell Yönetim Kurulu Üyesi Ersin Refik Pamuksüzer hakkında (4 kez uygulanarak) 4 yıla kadar, Avukat Orhan Gemicioğlu hakkında (3 kez uygulanarak) 3 yıla kadar, Avukat İhsan Coşkun, banka yöneticisi Ali Can Verdi, işadamı Mehmet Nazif Edin'in eşi Betül Ebru Edin, kardeşi Hulki Selim Edin, yakını Rasim Esat Edin, Saner Ayar, Yasin Gökmen Mungan, Harun Utçu, Cemil Kazancı, Refik Renda, Burçin Özdemir ve Ahat Erbil hakkında da 6'şar aydan 1'er yıla kadar hapis istenen iddianamede, Erdavran, Güryel, Altuntaş, Öztunç ve Gökbakan'ın tedbir kararı bulanan taşınır ve taşınmaz mallarının devlete intikali talep ediliyor.