Ne demek muhaberat devleti

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, tartışma yaratan MİT düzenlemesine ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. 7 Şubat krizinin ardından MİT Yasası’nda yapılan değişiklik için “Baktık adamların niyeti kötü, gözlerine sokmak için büyük harflerle yazdık” diyen Arınç, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın teşkilata ‘şahsiyet kazandırdığını’ da savundu.

Londra gezisi dönüşü uçakta gazetecilere açıklamalarda bulunan Arınç, şunları söyledi:

KILIÇDAROĞLU SEVİNMELİ

(‘Türkiye muhaberat devleti mi oluyor’ eleştirilerine yönelik) Allah korusun, olur mu öyle şey, 11 yılda yaptıklarımızı çöpe mi atacağız? Ne demek muhaberat devleti? Kılıçdaroğlu söylüyor onu. Aslında öyle olacaksa sevinmesi lazım. Muhaberata çok da uzak değil ki. Esad rejimini o kadar seven ve destekleyen bir insanın ‘Filana benziyoruz’ diye endişe etmesine gerek yok. Bununla çok eskimiş olan bir kanun gözden geçiriliyor. Detaylarını bilmiyorum ama kulak misafiri olduğum kısımları söyleyeyim. (7 Şubat’ta MİT Müsteşarı’nın ifadeye çağırılması) O zaman farkına varıldı. Aslında Başbakan’ın izni olmadan soruşturma yapılamıyor. Buna rağmen savcı çağırdı. Savcının çağırması aynen bu sistem içerisinde hâkimin tutuklamasına da yol açacaktı. Halbuki MİT Kanunu’nun 26’ncı maddesi izin verilmeden bu soruşturmanın yapılamayacağını söylüyor. Biz baktık ki adamların niyeti kötü, hem çözüm sürecine hem de MİT’e yönelik bir operasyon var, daha büyük harflerle yazdık bunu, gözlerine sokmak için. 26’ncı maddeyi daha belirgin hale getirdik.

MİT’E ŞAHSİYET KAZANDIRDI

O zaman farkına vardık ki bu kanun çok eskimiş. Günümüzün şartlarına çok uygun değil. İç, dış istihbarat konuları, bunun nasıl olacağı, bunların hepsi tartışıldı. Aslında, MİT’in yapılanmasında, görev ve sorumluluklarında bir yasal düzenleme ihtiyacı 2009 yılından bu yana konuşuluyordu. Hakan Fidan, MİT’e bir şahsiyet kazandırdı. Bence başarılı bir müsteşar. O da içerideki yapılanmaya baktı, eksiklikleri gördü. Bu eksikliklerin giderilmesi için bir istekte bulunmuş olabilir. Her gün tartışma konusu olacaksa buna açıklık getirmek lazım. Teşkilat şemasıyla ilgili düzenlemeler de vardı. Gecikmiş bir düzenleme bence, her şey bugünlere tesadüf edince konuşuluyor.

O KAVGA ÇIKMAZ

Abdullah Bey’le Tayyip Bey’i düşünüyorsanız kesinlikle aralarında sorun çıkmaz. Birbirlerine başbakanlık, cumhurbaşkanlığı ikram etmiş insanlardan hiçbir zaman kavga beklenmesin.

TOPLU DAVA AÇILMAYACAK

(Paralel devlet soruşturması) Tedbir almakla adamı cezaevine tıkmıyoruz. Bu, bizim işimiz değil. Birbirleriyle irtibatlarını kesmeye çalışıyoruz. Soruşturma bekleyin tabii. İdari yönden kurumlar tedbir alırlar. İşten el çektirme, görev yeri değiştirilebilir. Sonrasında memuriyet suçuyla ilgiliyse disiplin soruşturması. TCK’ya aykırı hareket etmişse, 4483 sayılı yasayla da yapılanlar var. Ama topluca bir dava açılmayacaktır herhalde.