Mutantların sonu geldi

Güncelleme Tarihi:

Mutantların sonu geldi
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 29, 2006 10:49

Marvel Comics'in başarılı çizgi roman serisinin beyazperde macerası, X-Men 3: Son Direniş ile sona eriyor. Tüm dünya ile aynı anda izleme imkanı bulduğumuz filmde, mutantları normal insanlar haline dönüştürmek için üretilen bir serumun onları birbirine düşürdüğünü görüyoruz. Görkemli aksiyon sahneleriyle örülü yapımın kadrosunda yeni kahramanlar ve kötü adamlar var.

Haberin Devamı

X-MEN: THE LAST STAND
X-MEN: SON DİRENİŞ
Yön: Brett Ratner
Oyn: Patrick Steward, Hugh Jackman, Ian McKellen, Halle Berry
Tür: Akisyon-Bilimkurgu

X-Men 3: Son Direniş, aynı Da Vinci Şifresi gibi ilk gösterimini 59. Cannes Film Festivali'nde yaptı ve tüm dünya ile aynı anda Türkiye'de de vizyona girdi.

Mutantların sonu geldi


Cannes'da bu tip Holywood yapımları söz konusu olduğunda ilgi filme değil, daha çok yıldızlar üzerine yoğunlaşıyor. Kırmızı halıda Halle Berry, Hugh Jackman, Famke Jansen, Ian McKellen ve Partick Stewart'la birlikte yürümek isteyenler fazla olunca galaya ilgi büyüktü. Mutantların boy gösterdiği filmi sinema dünyasının önde gelenlerinden oluşan kalabaloık bir izleyici topluluğu izledi.

X-Men 3: Son Direniş'in, Cannes'da, D Vinci Şifresi'nin akibetine uğramadığını söyleyebilirim. Şifreden çok şey beklendiği için yaşanan hayal kırıklığı büyük olmuştu. X-Men'de ise beklentiler farklıydı. Herkes heyecan yüklü bir bilimkurgu izlemek istiyordu. Film de bu beklentileri karşıladığından Da Vinci Şifresi gibi yerden yere vurulmadı.
Oysa X-Men 3, hem X-Men hayranlarını hem de bilimkurgu sevenleri biraz korkutuyordu. İlk iki filmin yönetmeni Bryan Singer, sevgili mutantlarını Süpermen için terk etmiş ve yönetmen koltuğunu boş bırakmıştı (parantez içinde belirtmekte fayda var, ilk iki filmin oyuncuları Bryan Singer'la iyi ilişkilerini devam ettirdiler, hatta Hugh Jackman'ın Superman Returns'ün flashback sahnelerinde küçük Clark'ın babası olarak kamera karşısına geçeceği bile söylendi). Mutantlar zaten diğer insanlar, hatta kendi aileleri tarafından bile dışlanmış yaratıklardı. Bryan Singer da onları terk edince, X-Men hayranlarını ister istemez bir hüzün kapladı.

Neyse ki, X-Men 3, yaban ellere gitmedi. Filmin yönetmen koltuğunda, Marvel çigi romamına çocukluğundan beri hayran olduğunu söyleyen, hatta Bryan Singer'dan bile önceX-Men'in ilk filmi için düşünülen Brett Ratner var. Kaderin cilvesi olsa gerek, Ratner ilkinin değil ama üçüncüde X-Men yönetmen koltuğuna oturdu.

Haberin Devamı

BİZ HASTA MIYIZ Kİ?

Ratner, kamera arkasına geçer geçmez mutantlar arasındaki savaşın içine düştü diyebiliriz. Üçüncü ve son olduğu söylenen X-Men filminde mutantlar arasında müthiş bir çatışma yaşanıyor. Çünkü Ian McKellen'ın Magneto'sunun başını çektiği bir grup, oldukça öfkelei. Öfkelerinin temelinde kendilerine karşı geliştirilen bir ilaç var. Sırtında kanatları olan bir mutantın üzgün babası (Michael Murphy), geliştirdiği serumla oğlunu ve onun gibileri normal insan haline dönüştürmeyi amaçlıyor.

Haberin Devamı

Bu ilaç filmin kötü adamı rolünde. İyileştirilmeye ihtiyaçları olmadığını düşünen bir grup mutant bu durum karşısında öfkeden deliye dönüyorlar. Magneto'nun başını çektiği ve aralarında duvar tanımayan, delip geçen Juggernaut'ın da olduğu bir grup serumu yok etmek için ellerinden geleni yapmaya hazırlar.

Yenilerle tanışın

ANGEL
Henüz küçük bir çocukken sırtında kanatlar çıktığını fark ettiği gün kaderinin aynı olmayacağını anlamıştı. Aynı zamanda başarılı bir iş adamı olan Angel, kanatları ve uçma yeteneği sayesinde hem mutantlara hem de insanlara yardım ediyor.
BEAST
Mavi renkli, kıllı bir canavar ya da yaratık. Henry McCoy çeşitli bilimsel alanlarda uzman. Dıştan çok sert ve korkunç gibi görünse de aslında son derece iyi niyetli ve yufka yürekli.
COLOSSUS
Başlıca özelliği vücudunu çeliğe dönüştürebilmesi ve yaralanmalara karşı dayanıklı olması. Resme olan kabiliyetini de yabana atmamak lazım.
JUGGERNAUT
Metalden yapıldığı için çok güçlü ve duvarları yıkıp geçebiliyor. Xavier'in üvey kardeşi ve ona karşı içten içe kin besliyor.
SHADOWCAT
Kendisini ve dokunduğu kişileri katı maddelerin içinden geçirebilme özelliğine sahip. Elektrikli araçları bozabildiği gib havada da yürüyebiliyor.
PHOENİX
Jean Grey'in küllerinden doğan Phoenix'in akıl okuma gibi telepatiye dayanan zihinsel özellikleri var. Ayrıca istediği zaman cisimleri ve kendisini çok hızlı bir şekilde uçurabiliyor.

X-Men 3'ün en önemli silahlarından biri, ikinci filmin sonunda kendini arkadaşları için feda etmiş olan Jean'i (Famke Jansen) farklı bir şekilde geri getiriyor olması. Jean, Phoenix olarak farklı bir şekilde yeniden doğuyor ve tehlikeli, kontrol edilmesi güç bir hal alıyor.

Filmin bir başka bombası ise Storm. Halle Berry, yapımcıları, rolü daha da arttırılmazsa, filmden çekilmekle tehdit etmişti. Oscar'lı oyuncu nazlanmasının karşılığını almışa benziyor. Canlandırdığı Storm karakterini, kötüleri durdurmak için savaşan grupta, sık sık havayı değiştirirken ve göğe yükselirken görüyoruz.

Haberin Devamı

Filme dram, romantizm ve bir ağırlık katan karakter Hugh Jackman'ın Wolverine'i. Wolverine'in Jean'e karşı hissettikleri filmin finalinde zor bir seçim yapmasına neden oluyor.

KÖPRÜLERİ YIKMAK

X-Men 3, özel efekleri ve esprili sahneleriyle etkileyici olmayı başarmış. En can alıcı bölümlerinin başında Golden Gate Köprüsü'nün, üzerindeki araç ve insanlarla birlikte yer değiştirdiği sahne var. Ayrıca film dublörlerin bolca kullanıdığı zor aksiyon sahneleriyle süslü. Jean Grey'in kasabadaki evinin tasviri ise çizgi roman fanatiklerini memnun edecek cinsten.

En esprili sahnede Juggernaut (Vinnie Jones) ve Kitty (Ellan Page) bir odadan diğerine geçme yarışı yapıyorlar. Juggernaut duvarları parçalarken, Kitty'nin duvarların içinden rahatlıkla geçtiği sahneler görsellik açısından da son derece tatmin edici olmuş.

X-MEN 4 YOK, AMA...

Mutantların sonu geldi


X-Men serisinin bu son filmle bitmiş olduğu açıklansa da, finalde izlediklerimiz bir devam filminin müjdesini veriyor gibi. Ancak yapımcı ve yönetmenler kesinlikle bir X-Men 4 olmayacağını söylüyorlar.

Haberin Devamı

Geçtiğimiz hafta X-Men 3: Son Direniş filminin Cannes'da yapılan basın toplantısındaydım. Yönetmen Brett Ratner, resmen ve açıkça, dördüncü bir X-Men filminin kesinlikle olmayacağını, serinin bu son filmle tamamlandığını söyledi. Ama, ileride bir Wolverine, Professor X, Magneto, Storm ya da Nightcrawler filmi izliyor olabileceğimizi dile getirerek, mutantların sinemadaki varlığının bu filmle bitmeyeceğinin müjdesini de verdi.

X-Men'i, seriye gölge düşürmeyen, bilimkurgu, aksiyon ve dramı biraraya getiren bu filmle kapatmış olduk. Şimdi ise anlaşıldığı üzere sırada bir başka mutant filmi var. Yapımcılar kimi öne çıkaracak, bizi hangi X-Man ya da X-Woman ile buluşturacak bekleyip göreceğiz.

Haberin Devamı

BOTOKS ETKİSİ

Filmin açılış sahnesine Patrick Stewart'ın Xavier'i ve Ian McKellen'ın Magneto'sunun 20 yıl önceki hallerini izliyoruz. Genç görünmeleri için görüntüleri üzerine gençleştirme yazılımı denilen, kırışıklık gideren bir film hilesi uygulanmış. Ama insan onları ilk gördüğünde botoks mu yaptırdılar acaba diye düşünmeden edemiyor. Kaşlarını bile kıpırdatamıyorlar çünkü...

HALLE BERRY'DEN AÇIKLAMA

X- Men 3 kadrosu, mutantları normal insanlara dönüştürmek için üretilen serum fikrine öfkeli, serumun filmin kötü adamı olduğunu söylüyor. Onlar, gerçek yaşamlarında da ayrımcılığa karşı duran oyuncular. İnsanlar arasındaki farklılılara saygı duyulmasını, herkesin olduğu gibi kabul edilmesini istiyorlar. Filmde Storm karakterini canlandıran Amerikalı siyahi oyuncu Halle Berry'nin konuyla ilgili olarak yaptığı açıklama ise son derece yerinde; "Hükümet rengimi değiştirmek istese ve bunun için bir serum geliştirse bu beni çok öfkelendirirdi. Farklılıklara saygı duyulması lazım."


 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!