Muhsin Ertuğrul'da son teknoloji

Güncelleme Tarihi:

Muhsin Ertuğrulda son teknoloji
Oluşturulma Tarihi: Ocak 12, 2010 18:05

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, beş gün sonra resmi açılışı yapılacak olan Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde en son teknolojilerin kullanıldığını bildirdi.

Topbaş, tiyatrocu Kenan Işık, Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yayın  Yönetmeni Ayşe Nil Şamlıoğlu ve belediyenin Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Daire  Başkanı Ayşenur Suberk Özturanlı ile birlikte, 18 Ocakta perdelerini açmaya  hazırlanan Muhsin Ertuğrul Sahnesi'ni gezerek, incelemelerde bulundu.
         Görevlilerden bilgi alan Topbaş, daha sonra basın mensuplarına yaptığı  açıklamada, Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nin 16 Ocakta resmi açılışının, 18 Ocakta  sanatsal açılışının yapılacağını, 19 Ocakta ise Gala Gecesi'nin  gerçekleştirileceğini anımsattı.
         Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nin son dönemde yapılan bir tiyatro sahnesi  olduğu için, burada en son teknolojilerin kullanıldığını bildiren Topbaş,  “Özellikle ses düzeni olarak dijital düzen kullanıldı. Yani gerekirse buradasinema da oynatılabilecek, ışık gösterileri yapılabilecek. Tiyatronun dışında  başka müzikaller ve başka oyunlar da burada sergilenebilecek. Bu mükemmelliğini  ortaya çıkaran ekibe teşekkür ediyorum. Işıklandırma oldukça başarılı. Sadece  tiyatro için değil her oyun için değerledirilmiş bir yapı ortaya çıktı” diye  konuştu.
   
/images/100/0x0/55ea6c60f018fbb8f87ef20d
     Kadir Topbaş, Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nin Türk tiyatrosu ve İstanbul için  önemli bir sahne olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
         “Bütün teknolojik imkanları kullandık. Orkestra çukurundan, dönen  sahnesine, perde aparkatlarına, ses-ışık sistemine kadar her şey hareketli,  kumandalı. Altıyüz seyirci kapasiteye sahip, sanatçıların odalarından depolarına,  tiyatrolarına, arşivine, dekor odalarına kadar her şeyi bünyesinde bulunduran  güzel bir tiyatro oldu. İstanbul'a bir yılı aşkın bir zamandan sonra tekrar  merhaba diyecek. Adeta bir zaman tünelinden geçmiş gibi. Keşanlı Ali Destanı'yla  kapanmıştı, tekrar ayın 18'inde Keşanlı Ali Destanı'yla halka açılıyor.  İstanbul'a hayırlı olsun diyor ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.”
         Bir gazetecinin, “Sahnenin açılışında muhaliflere yönelik bir belgesel  sunulacağı” ile ilgili sorusu üzerine Topbaş, bunun yanlış anlaşılmasını  istemediğini ifade ederek, belgeselin “Muhsin Ertuğrul kimdir?” ve  “Tiyatronun, başlangıcından günümüze kadar olan evresi” üzerine bir sunum  olacağına işaret etti.
         Topbaş, belgeselde muhaliflerin, duygusal davrananların ve bunu siyasi  olarak kullananların da kısmen yer alacağını açıklayarak, “Ama tabii ki bu,  sadece onlar üzerine kurgulanan bir belgesel değil. Bu, özellikle Muhsin  Ertuğrul'un bu kadar mükemmel hale gelişini ve başlangıcındaki niyetlerinden  günümüze kadar olan sürecini kayıt altına almak. Bunu, sadece ayın 16'sında  göstereceğiz. Esas açılış olan 18 Ocak ve galada da bunun tekrarı yapılamayacak.  Böylelikle Muhsin Ertuğrul arşivine bir katkımız olacağını düşünüyorum” şeklinde  konuştu.
       
         -“GALA GECESİ'NE HERKES DAVETLİ”-
       
         Başka bir gazetecinin “Gala Gecesi için, Muhsin Ertuğrul Sahnesi yıkılıp  yeniden yapılırken tepki gösterenlere de davetiye gönderilecek mi?” sorusuna ise  Topbaş, şöyle cevap verdi:
         “Sanatçının hassasiyetini hepimiz biliyoruz. Ben her zaman sanatçıları  bir güvensizlik olabilir, duygusal davranabilirler diye dışta tutmaya çalıştım.  19 Ocaktaki galaya onları da davet edeceğiz. Önyargılı olduklarını düşünmüyorum,  geleceklerdir. Belki siyasiler tavırlı ve kendilerince bu olayları bir fırsat  olarak değerlendirmiş olabilirler. Neticede insanız. Bu yapılan iş, İstanbul'a ve  ülkeye yapılan bir iştir. Aklıselim olanlar takdir edecektir, kırgınlıklar geride  kalacaktır. Bundan sonrakilerinde sonucun ne olacağını düşünerek davranacaklarını  düşünüyorum. Bunun bir milat olacağına, olması gerektiğine inanıyorum.  Demokrasinin kuralları çerçevesinde tabii ki herkes söylemek istediğini  rahatlıkla söyleyebilmeli, rencide etmeden ikaz etmeli ama bunu baskı unsuru  haline getirmemeli. Tavırları siyasi malzeme olarak kullanmamalı.”
         Tiyatro için yapılan harcamayla ilgili de bilgi veren Topbaş, sadece  sahnenin maliyetinin 17 milyon lira civarında olduğunu açıkladı.
         Kadir Topbaş, Atatürk Kültür Merkezi'yle (AKM) ilgili bir soru üzerine de  Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı olduğunu hatırlattığı merkezin 2010'da  onarımının düşünüldüğünü ve ancak konunun yargıya taşındığını belirtti.
         Bununla ilgili çok ciddi baskılar yapıldığını ifade eden Topbaş, sürecin  sonucunda dokunulmaz kararların alındığını belirterek, “İstanbul için bir kazanç  olmasını diliyorum. Atılan her adım bu şehre bir şeyler katmak adına olmalı. Yok  etmek, engellemek, başarısız kılmak adına olmamalı” dedi.
       
         -“2010'DA 10 MİLYON TURİST BEKLİYORUZ”-
       
         Topbaş, İstanbul'un 2010 Avrupa Kültür Başkenti (AKB) olmasının öncelikle  kentin kendi hafızasındaki bir takım değerleri ortaya çıkarmasını sağlayacağına  dikkati çekerek, 3 Şubatta Brüksel'de, “Yenikapı'daki arkeolojik bulgulardan  ortaya çıkan değerlerin resim sergisinin' sergileneceğini bildirdi.
         Bunun İstanbul'un turizmine de katkı sağlayacağını vurgulayan Topbaş,  “Biz göreve başladığımızda İstanbul'a 2 milyon 800 bin turist gelirken şimdi 8  milyon geliyor. Bu yıl 10 milyonları bulmasını bekliyoruz. Bunun katma değer  olarak bu kente katkısı var, ekonomik girdisi var. İstihdam oluşturulmakta,  otellerde 23 bin civarında yatak inşaatı devam ediyor. Demek ki bu kent, kültürel  aktivitelerin yanı sıra turizmi de kalkındırmış oluyor. İşsiz olan iş bulma  imkanına kavuşacak” dedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!