‘Milliyetçi’ deÄŸil, milli bankacılıktan yanayız

Güncelleme Tarihi:

‘Milliyetçi’ değil, milli bankacılıktan yanayız
OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 01, 2005 00:00

Ulusal sermayenin de bir ülkenin finansal sektörünün belkemiÄŸi olduÄŸunu söyleyen TBB BaÅŸkanı Ersin Özince, ulusal sermayenin korunması gerektiÄŸini savundu. Yabancı karşıtı olmadıklarını da dile getiren Özince, ‘Milli bankacılıktan bahsederken milliyetçi bankacılık yapmıyoruz’ dedi.TÃœRKÄ°YE Bankalar BirliÄŸi (TBB) BaÅŸkanı Ersin Özince, ulusal sermayenin önemini savunurken milli bankacılığın yabancı sermaye karşıtlığı anlamına gelmediÄŸini dile getiren Özince, ‘milli bankacılık’ derken ‘milliyetçi bankacılıktan’ bahsetmediklerini vurguladı. KORUMA Ä°STEMÄ°YORUZ: Türkiye Bankalar BirliÄŸi’nin (TBB) dün yapılan 48’inci Genel Kurulu’ndaki konuÅŸmasına katılımın azlığına dikkat çekerek baÅŸlayan Özince, banka sayısı azaldıkça rakamların büyüdüğünü esprili bir ÅŸekilde dile getirdi. BaÅŸbakan Yardımcısı Abdüllatif Åžener, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) BaÅŸkanı Tevfik Bilgin ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) BaÅŸkanı Ahmet Ertürk’e seslenen Özince, sektörün geliÅŸiminin yanı sıra beklentilerini de aktardı. Özince, ‘Koruma deÄŸil, haksız rekabet yaratan düzenlemelerin deÄŸiÅŸtirilmesini istiyoruz’ dedi. Kaynakların giderek artan bölümünün banka sistemi dışına, yurtdışına çıktığını ve oradan geldiÄŸini söyleyen Özince, yurtiçindeki bankaların yurtdışındaki bankalar karşısında rekabet gücü zayıfladığını vurguladı. Özince, aracılık maliyetlerinin azaltılmasına yönelik çalışmaların hızla sürdürülmesini de istedi.BELKEMİĞİ ULUSAL SERMAYE: Bankacılık sektörünün ekonomik yapılanmanın ‘kalbi’, ulusal sermayenin de bir ülkenin finansal sektörünün ‘belkemiÄŸi’ olduÄŸunu söyleyen Özince, Kolombiya Ãœniversitesi iktisatçılarından Nurks’ün ‘Sermaye öncelikle ulusal piyasada oluÅŸur ve güçlenir’ sözünü aktardı. Özince, 1953’te sarf edilen bu sözün bugün de doÄŸru olduÄŸunu dile getirken ‘EÄŸer projeler ve yatırımlar öncelikle ülkenin kendi kaynakları ile finanse edilir ise daha verimli, kárlı olur ve güçlü ülke parası üzerinden büyütülür’ diye konuÅŸtu. Özince, ÅŸunları söyledi: ‘İç tasarruflarımızı artırmak ve doÄŸru yerlerde kullanmak zorundayız. Uluslararası rekabete açık olmanın yanında ulusal kurumlarımızın deÄŸerini korumalı ve rekabet güçlerinin artmasını saÄŸlamalıyız.’YABANCI KARÅžITLIÄžI YOK: Genel Kurul sonrası gazetecilerin bu konuya yönelik soruları üzerine, milli bankacılığın önemini vurgulayan Özince, ancak bunun yabancı sermaye karşıtlığı anlamına gelmediÄŸini vurguladı. Milli bankacılıktan söz ederken ‘milliyetçi bankacılıktan’ bahsetmediklerini dile getiren Özince, yabancıların sektörde oranın ne olması gerektiÄŸine iliÅŸkin bir ÅŸey söylemenin de polemiÄŸe neden olacağını ve Türkiye’nin ekonomik ve sermayeye bakışını olumsuz etkileyeceÄŸini belirtti. Yabancıların sektörü ilgisinin abartılmaması gerektiÄŸini de dile getiren Özince, ‘İstikrar sürdüğü sürece bu potansiyel gerçekleÅŸecek’ dedi.Bankalar eski hükümlü çalıştırmak istemiyorERSÄ°N Özince, sektörün gündemindeki konuları sıralarken, eski hükümlü çalıştırmak istemediklerini de açıkladı. Ä°cra ve Ä°flas Yasası’nda borçların yapılanmasına iliÅŸkin hükümlerin Türkiye’nin gerçeklerine ve bankacılık sisteminde sürdürülen yeniden yapılanma ruhuna uygun olmadığını savunan Özince, tüketici kredilerinde deÄŸiÅŸken faizli ve erken ödemede kredi verenin zararının karşılanması gibi isteklerin yanı sıra eski hükümlü çalıştırma konusuna da deÄŸinde. AB ülkelerinde de eski hükümlülerin çalışmasına iliÅŸkin bir düzenleme olmadığına dikkat çeken Özince, sektörde çok sayıda vasıflı iÅŸsiz varken, böyle bir uygulamanın yanlış olduÄŸunu savundu.OlaÄŸan duruma geçilmeliFÄ°NANSAL sektörün büyümesinde önemli bir faktörün de, özel giriÅŸimcilerin bu sektörde faaliyet gösteren kurumlara yatırım yapmasını ve öz kaynakları büyütmesini özendirmek olduÄŸunu vurgulayan Ersin Özince, yüksek risk, özendirici olmayan kárların yanı sıra yakın dönemde yaÅŸanan geliÅŸmeler nedeniyle kurallara uygun davranan bankalara haksız eleÅŸtiriler yapıldığını da dile getirdi. Bankaların hálá geçmiÅŸte yaÅŸanan, o dönemin yasalarına da aykırı suçlara tepki olarak getirilen düzenlemelere tabi olduÄŸundan yakınan Özince, ‘Düzenlemelerde olaÄŸan duruma geçilmesi gerekiyor’ dedi.Åžener: Bankacılık sistemi 350 milyar doları bulurDEVLET Bakanı ve BaÅŸbakan Yardımcısı Abdüllatif Åžener, Bankacılık Kanunu Tasarısı’nın, Meclis’in yasama yılı tamamlanmadan ele alıp sonuca ulaÅŸtırılmasını hedeflediklerini belirtirken, sektöre iliÅŸkin tahminlerinin yıllık ortama yüzde 12’lik büyüme ile 2008 yılı sonunda 350 milyar dolarlık büyüklüğe ulaÅŸması yönünde olduÄŸunu açıkladı. Bankaların ‘yeni ekonomik iklime uyumu’ konusuna deÄŸinen Åžener, ‘Bu yeni ortamda bankalarımız, üzerinde daha fazla rekabet baskısı ve alışık oldukları kárlılık alanlarını gözden geçirme ihtiyacı hissetmekteler’ derken, artan yabancı sermaye ilgisi için de ‘sektörün karşı karşıya olduÄŸu fırsatların yabancı ilgisini tahrik ettiÄŸini’ söyledi. Mevduat güvencesi BDDK’nın yetkisindeDEVLET Bakanı Ali Babacan’ın 50 milyar lira olan mevduat güvencesinin indirileceÄŸi açıklaması hatırlatılarak bu yöndeki çalışmaların sorulması üzerine Abdüllatif Åžener, ‘Hayır öyle bir ÅŸey yok’ dedi. Gazetecilere bu yanıtı verdikten sonra Åžener, kendisini yolcu eden BDDK BaÅŸkanı Tevfik Bilgin’e dönerek ‘Böyle bir ÅŸey yok dedim ama, bu konuda yetki BDDK’da demeyi unuttum’ diye konuÅŸtu.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!