Milli Güvenlik Siyaset Belgesi deÄŸiÅŸtiriliyor

Türkiye'de devletin en önemli ve gizli yönergesi olan Milli Güvenlik Siyaset Belgesi (MGSB), deÄŸiÅŸen tehditlere göre yeniden oluÅŸturuluyor.Hükümet ve devletin ilgili kurumları, iç ve dış tehditler ve bunlara nasıl karşılık verileceÄŸi gibi ulusal güvenlik stratejisini oluÅŸturan Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nin yenilenmesi üzerinde çalışıyor. TÃœRKÄ°YE’de devletin en önemli ve gizli yönergesi olan Milli Güvenlik Siyaset Belgesi (MGSB) deÄŸiÅŸtiriliyor.Yeni MGSB’nin hazırlanması süreci içinde hükümet ve devletin ilgili kurumları arasında Türkiye’yi hedef alan temel iç ve dış tehditler, bunların öncelik sıralaması ve bu tehditlere ne ÅŸekilde karşılık verileceÄŸi konusunda kapsamlı bir çalışma yürütülüyor.Türkiye’nin temel ulusal güvenlik stratejisini oluÅŸturan bu belge, MGK’da onaylanıp Bakanlar Kurulu tarafından imzalandıktan sonra kalıcı ve kurumsal devlet politikalarını saptaması bakımından önem taşıyor.SON MGSB 1997’DE HAZIRLANDI 2001’DE GÃœNCELLENDÄ°MGSB, belli aralıklarla, olaÄŸan uygulamada beÅŸ yılda bir yenileniyor. Buna karşılık, Türkiye’ye dönük tehditlerde ani geliÅŸmelerin olması halinde belgenin belli bölümleri ya da eklerinde ihtiyaca göre güncelleÅŸtirmeler yapılabiliyor. Türkiye, son olarak en kapsamlı Milli Güvenlik Siyaset Belgesi deÄŸiÅŸikliÄŸini 1997 yılı sonbaharında Refah-Yol hükümetinin devrilmesi ve ardından Mesut Yılmaz’ın baÅŸbakanlığındaki ANAP-DSP-DTP koalisyon hükümetinin kurulmasından sonra gerçekleÅŸtirmiÅŸti.Milli Güvenlik Kurulu’nun 31 Ekim 1997 tarihli toplantısında kabul edilen ve ekleriyle birlikte 80 sayfayı aÅŸan bu belgede, daha sonra 2001 yılında Bülent Ecevit’in baÅŸbakanlığı döneminde bazı güncelleÅŸtirmeler yapılmıştı.AKP hükümetinin 2002 sonunda kurulmasından sonra MGSB üzerinde kapsamlı bir deÄŸiÅŸiklik meydana gelmemiÅŸti.Dolayısıyla, hazırlanmakta olan yeni belge, AKP döneminin ilk resmi Milli Güvenlik Siyaset Belgesi niteliÄŸini taşıyacak.GEÇEN HAZÄ°RANDA KARARLAÅžTIRILDIAlınan bilgilere göre, yeni bir MGSB hazırlanması kararı Milli Güvenlik Kurulu’nun geçen haziran ayındaki toplantısında alındı ve ardından hükümet ve devletin ilgili birimleri arasında teknik düzeydeki çalışmalar baÅŸlatıldı.Bu belgenin hazırlanması CumhurbaÅŸkanlığı, BaÅŸbakanlık, DışiÅŸleri Bakanlığı, Milli Ä°stihbarat TeÅŸkilatı, Milli Güvenlik Kurulu gibi çok sayıda devlet kurumunun dahil oldukları karmaşık bir danışma sürecinden geçiyor. Ulusal güvenliÄŸin ekonomik boyutları nedeniyle, belli baÅŸlıklarda ekonomi bürokrasisi de bu sürece katılıyor.Belgenin hazırlık süreci, bir anlamda hükümet ve diÄŸer devlet kurumları arasında tehditlerin algılanma dereceleri ve öncelikleri konusunda bir konsensüs oluÅŸturma egzersizi ÅŸeklinde geçiyor. ESKÄ° MGSB’DE Ä°RTÄ°CA VE BÖLÃœCÃœLÃœK TEHDÄ°TLERÄ° EŞİTMuhtelif taslaklar ilgili birimler arasında gidip geliyor ve sonuçta ortaya çıkan konsensüs Milli Güvenlik Kurulu’na getiriliyor, burada onaylandıktan sonra bir Bakanlar Kurulu kararına dönüştürülüyor. Yeni belgenin hazırlık sürecinin AKP hükümeti ile özellikle Genelkurmay BaÅŸkanlığı arasında tehdit önceliklerinin algılanması ve ortak bir anlayış ve terminoloji içinde káğıda dökülmesi açısından kritik bir diyaloÄŸa sahne olacağı söylenebilir.Basına da yansıyan 1997 tarihli MGSB’nin birinci maddesinde ‘Bölücü ve irticai faaliyetler eÅŸit ve birinci derecede önceliklidir’ ifadesi yer almaktaydı.28 Åžubat döneminin izlerini taşıyan bu belgede hemen ardından ‘Siyasal Ä°slam, Türkiye için tehdit unsuru olmaya devam etmektedir’ deÄŸerlendirmesi dikkat çekmekteydi.Hazırlanacak olan yeni MGSB’de irtica ve bölücülük tehditlerinin hangi sıralamada yer alacağı, ayrıca irtica tehlikesinden neyin anlaşılması gerektiÄŸi konusunda bir tanımlamaya yer verilip verilmeyeceÄŸi, hazırlık sürecinin en hassas soruları arasında yer alıyor.Bakalım nasıl el sıkışacaklarTÃœRKÄ°YE’nin yeni Milli Güvenlik Siyaset Belgesi iç tehditlerin öncelik sıralamasına da yer verecek. Kurumlar arasında yürütülecek olan hazırlık sürecinde özellikle BaÅŸbakanlık ile Genelkurmay BaÅŸkanlığı’nın irtica ve bölücülük tehditlerinin sıralaması konusunda hangi noktada el sıkışacakları da hassas bir soruyu oluÅŸturuyor. Belgeye özellikle BaÅŸbakanlık ve Genelkurmay BaÅŸkanlığı’nın tuÄŸralarını vurmaları bekleniyor. BaÅŸbakan Tayyip ErdoÄŸan ile Genelkurmay BaÅŸkanı Orgeneral Hilmi Özkök arasındaki diyaloÄŸun da bu süreçte kritik bir kanal olması bekleniyor.Türkiye’yi tehdit unsurları deÄŸiÅŸtiYENÄ° MGSB’nin bir diÄŸer özelliÄŸi, Türkiye’yi çevreleyen tehdit konjonktürünün önemli ölçüde deÄŸiÅŸmiÅŸ olmasından kaynaklanacak. Suriye’nin bir tehdit olmaktan çıkması, buna karşılık Irak’ın geleceÄŸinin savaÅŸ sonrasında büyük bir belirsizliÄŸin içine girmesi, Ä°ran’ın nükleer yetenek kazanmaya çalıştığı yolundaki istihbarat bilgileri, güvenlik ortamındaki deÄŸiÅŸikliklerin yalnızca bir bölümünü gösteriyor. Keza, 1997 belgesinde Yunanistan dış tehdit öncelikleri arasında oldukça yüksek bir sırada yer almaktaydı. Buna karşılık, geçen dönemde Türkiye ile Yunanistan arasında belirgin bir yumuÅŸama ve diyalog ortamına girildi.Ayrıca, 11 Eylül terör saldırılarından sonra Ä°slami köktendinci terörün tırmanışa geçmesi, yeni güvenlik ortamı içinde en önemli tehditlerden biri haline geldi. Ãœstelik, geçen yıl Ä°stanbul’da meydana gelen terör saldırılarında görüldüğü üzere bu terör kategorisi, Türkiye’deki uzantıları ile önemli bir iç güvenlik tehdidine dönüştü. Bu kez daha kısa bir metin olabilirTÃœRKÄ°YE, AB ile iliÅŸkilerinde tam üyelik müzakerelerine baÅŸlamaya hazırlanıyor ve geçen ilkbahardaki referandumda Annan Planı’nın KKTC tarafından kabul edilmesi Kıbrıs sorununda yepyeni bir durum yarattı. Türkiye’nin yeni MGSB’si iÅŸte bütün bu geliÅŸmeleri dikkate alarak Türkiye’nin tehdit algılamalarına ışık tutan ve bu çerçevede ulusal güvenliÄŸini nasıl gördüğünü anlatan farklı bir metin olarak ortaya çıkacak.Yeni MGSB’nin eskilerine kıyasla daha kısa bir metin olarak kaleme alınması da ÅŸaşırtıcı olmayabilir. Görüştüğümüz bir hükümet kaynağı, bu konudaki hazırlıkları doÄŸrularken şöyle konuÅŸtu:‘Çevrenizdeki koÅŸullar deÄŸiÅŸince, sizin de temel metinleri bu deÄŸiÅŸikliklere uyarlamanız doÄŸaldır. Zaten bu belgelerin belli aralıklarla yenilenmesi gerekiyor. Åžimdi yapılan da budur.’ Â