MHP'de itaatsizliğin cezası hemen kesilir

Güncelleme Tarihi:

MHPde itaatsizliğin cezası hemen kesilir
Oluşturulma Tarihi: Aralık 26, 2001 00:00

SON seçimlerden önce DYP Lideri Tansu Çiller, MHP ile ittifak yapmak için nabız yoklamıştı.Ancak yapılan teklifler, MHP'nin yeni lideri Devlet Bahçeli tarafından kesin bir dille geri çevrilmişti.Oysa MHP bir önceki seçimde, hem de Başbuğ Türkeş'in yönetiminde baraja takılmış ve parlamento dışında kalmıştı. Buna rağmen Bahçeli, MHP'nin barajı rahatlıkla aşacağını, bu nedenle de hiçbir parti ile ittifak arayışı içine girmeyeceklerini söylemişti. Bu gerçekten riskli bir karardı; ama Bahçeli buna inanmıştı.Bazı yakınları, Bahçeli'ye bir önceki seçim sonuçlarını da anımsatarak ‘‘Yeniden barajın altında kalınabileceğini, bunun da kendisini zorda bırakacağını’’ söylediler.Hatta bazıları daha açık konuşarak, ‘‘Böyle bir başarısızlık durumunda liderlikten olabilirsin’’ dediler.Bahçeli bu uyarıları yapanlara şu yanıtı verdi:‘‘MHP'de, ülkücü gelenekte lidere mutlak itaat geleneği vardır. Böyle bir sonuç alınırsa kimse lidere hesap soramaz.’’Seçim sonuçları Bahçeli'yi haklı çıkardı...MHP beklenmeyen bir patlama yaparak sandıktan ikinci parti olarak çıktı ve iktidara geldi.* * *Bahçeli'nin, MHP'nin ‘‘mutlak itaat geleneğine’’ güvenerek riski göze alması ve DYP'yle ittifak yapmaması yerinde bir karar oldu.Devlet Bakanı Prof. Dr. Abdülhaluk Çay'ın azledilmesinin nedeni de MHP'nin bu lidere ‘‘mutlak itaat’’ geleneğinden kaynaklanmaktadır.Ülkücülükte lidere itaatsizliğin cezası ağırdır ve mutlaka bunun faturası kesilir.Yine liderin uyarısına rağmen Cumhurbaşkanlığı'na aday olmaya kalkan Sadi Somuncuoğlu da ‘‘mutlak itaat’’e uymadığı için azledilmişti. Hatta dayak yemekten de, direnmeyip olay yerinden ayrılmakla kurtulmuştu.Bu açıdan bakıldığında, Abdülhaluk Bey'in 9. Türk Kurultayı'nı, liderin karşı çıkmasına rağmen Demirel'i devreye sokarak düzenlemesi, affedilecek bir itaatsizlik değildir.Bunun da faturası kesilmiştir.Çay'ın durumunun bundan sonra ne olacağını bilmiyoruz.Ülkücü hareketin radikal kanadından olan Çay'ın sivri çıkışları zaten Bahçeli'yi rahatsız ediyordu.Son olay sadece bardağı taşıran damla oldu.Arjantin'i rüşvet batırdıARJANTİN deyince akla, tango, Peron'lar ve El Turco gelir...Bu güzel ülke bugün perişan durumda.Bunun en önemli nedeni rüşvet.Rüşvet öylesine bir illet haline gelmiş ki, Arjantin'de ekonomik krizden çıkmak için binbir yalvarmayla, yakarmayla bulunan borçlar bile çarçur edilmiş, onun bunun cebine girmiş.İşte halkı isyan ettiren, yağmaya yönelten nefret de bu. Politikacılar ve bürokratlar, ülkenin el avuç açarak aldığı paraları bile yok etmişler.Ahlaksızlığın, rezilliğin bu kadar yaygınlaştığı bir ülkede iflasın kaçınılmaz olması doğaldır.Doğan Uluç'un izlenimleri arasındaki şu dramatik cümle sanırım Arjantin'deki trajediyi bütün açıklığıyla ortaya seriyor:‘‘Buenos Aires'in dünyaca ünlü lüks alışveriş caddesi 9 Temmuz, artık dilencilerle dolu...’’Yazık oldu Arjantin'e...O güzel, cana yakın halkın önlerinde daha çekeceği çok sıkıntılar var.Ne pahasına olursa olsun, mutlaka ama mutlaka temiz Türkiye'ye ulaşmalıyız.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!