MHP’de yeri yok
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ocak 18, 2006 01:09
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Mehmet Ali Ağca’ya partisinin kapılarının kapalı olduğunu bildirdi. Bahçeli, eski MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun’a da MHP olarak herhangi bir görev önermediklerini söyledi.
Bahçeli, dünkü basın toplantısında, "Ağca tekrar siyasete girmek isterse, partinizin kapısını çalarsa, MHP ya da ülkücü hareket içinde yer bulabilir mi" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Bu soru kadar yanlış bir soru olamaz. Bu, MHP’ye hakaret olan bir soru. 103 siyasi parti, 38 tane de seçime girme hakkı olan parti var, hepsine sorun, ondan sonra bana gelin. Bunların MHP içinde yeri olamaz."
Ağca’nın, tahliyesi sırasında kendisini ülkücü olarak nitelendiren bir grup tarafından bozkurt işaretleriyle karşılanmasını ise Bahçeli şöyle değerlendirdi:
"Bazı gazeteler, özellikle, ülkücü terörist, bozkurt işareti yapanlarca karşılanıyormuş gibi MHP’ye karşı değişmez kinlerini dışarı vurdular. Yağmurda nasıl yüründüğünü anlatan sayın avukat, orada bozkurt işareti yapanları kalksın kamuoyuna anlatsın."
Bahçeli, Ağca ile MHP arasında bağlantı kurulması konusunda da, "Bir cinayet hükümlüsünün yargı kararıyla salıverilmesi etrafında başlayan tartışmalar, yön değiştirerek MHP’ye yönelik bir suçlama kampanyasına dönüştürüldü" dedi.
Siyaset adalete tecavüz ediyor
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye’de siyasetin adalete müdahalesinin taciz boyutunu geçip tecavüz boyutuna geldiğini söyledi, "Bunun en büyük örneği de af çıkartmaktır" dedi. Baykal, dün CHP Grubu’nda Ağca’nın serbest bırakılması sonrasında yaşanan gelişmeleri şöyle değerlendirdi: "Bu kişinin tahliye olmasına ilişkin karar 16 Aralık’ta alındı. Adalet Bakanı ancak bir ay sonra Yargıtay’a itirazda bulunuyor. 16 Aralık’taki kararın yol açacağı tahliyeyi eğer bakan tartışmalı buluyorsa, bu başvuruyu daha önce yapması gerekmez miydi? Yargıtay, tahliyenin yanlış olduğuna karar verirse Adalet Bakanı, adaletin yerine getirileceğini bize garanti edecek mi? Siyasetin adalete müdahalesi taciz boyutunu geçmiş, tasallut, tecavüz boyutuna ulaşmıştır. Türkiye kapsamlı bir adalet reformunu gündemine alıp gerçekleştirmeli. Bunun birinci gereği, milletvekili dokunulmazlığının kaldırılmasıdır."
Ağca 3 yıl eksik 5 yıl fazla yatsa ne olur?
ANAVATAN Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, Mehmet Ali Ağca’nın erken tahliyesiyle ilgili tartışmaları ’konu saptırma’ olarak değerlendirdi. Mumcu, partisinin Genel Merkezi’ndeki Başkanlık Divanı toplantısının ardından düzenlediği basın toplantısında, şunları söyledi:
Yargının konusunu yargıya bırakmak gerekir. Yanlış bir hesap varsa hákimler bunu hesaplayıp, düzelteceklerdir. Yargıya müdahale konusunda bu kadar titizlik gösteren hükümetin bu konuda yargıyı suçlayan bir tavır alması doğru değil.
Ağca’nın adının karıştığı eylemler kimler tarafından planlanmıştır, kaçışı kimler tarafından sağlanmıştır? Bunu ortaya koyan iradeler nerededir? Biz Abdi İpekçi cinayetinin niçin ve kimler tarafından yapıldığını bilmedikçe Ağca üç yıl eksik, beş yıl fazla yatsa ne olur. Bu tartışmalar konu saptırmadır.
"Bu soru kadar yanlış bir soru olamaz. Bu, MHP’ye hakaret olan bir soru. 103 siyasi parti, 38 tane de seçime girme hakkı olan parti var, hepsine sorun, ondan sonra bana gelin. Bunların MHP içinde yeri olamaz."
Ağca’nın, tahliyesi sırasında kendisini ülkücü olarak nitelendiren bir grup tarafından bozkurt işaretleriyle karşılanmasını ise Bahçeli şöyle değerlendirdi:
"Bazı gazeteler, özellikle, ülkücü terörist, bozkurt işareti yapanlarca karşılanıyormuş gibi MHP’ye karşı değişmez kinlerini dışarı vurdular. Yağmurda nasıl yüründüğünü anlatan sayın avukat, orada bozkurt işareti yapanları kalksın kamuoyuna anlatsın."
Bahçeli, Ağca ile MHP arasında bağlantı kurulması konusunda da, "Bir cinayet hükümlüsünün yargı kararıyla salıverilmesi etrafında başlayan tartışmalar, yön değiştirerek MHP’ye yönelik bir suçlama kampanyasına dönüştürüldü" dedi.
Siyaset adalete tecavüz ediyor
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye’de siyasetin adalete müdahalesinin taciz boyutunu geçip tecavüz boyutuna geldiğini söyledi, "Bunun en büyük örneği de af çıkartmaktır" dedi. Baykal, dün CHP Grubu’nda Ağca’nın serbest bırakılması sonrasında yaşanan gelişmeleri şöyle değerlendirdi: "Bu kişinin tahliye olmasına ilişkin karar 16 Aralık’ta alındı. Adalet Bakanı ancak bir ay sonra Yargıtay’a itirazda bulunuyor. 16 Aralık’taki kararın yol açacağı tahliyeyi eğer bakan tartışmalı buluyorsa, bu başvuruyu daha önce yapması gerekmez miydi? Yargıtay, tahliyenin yanlış olduğuna karar verirse Adalet Bakanı, adaletin yerine getirileceğini bize garanti edecek mi? Siyasetin adalete müdahalesi taciz boyutunu geçmiş, tasallut, tecavüz boyutuna ulaşmıştır. Türkiye kapsamlı bir adalet reformunu gündemine alıp gerçekleştirmeli. Bunun birinci gereği, milletvekili dokunulmazlığının kaldırılmasıdır."
Ağca 3 yıl eksik 5 yıl fazla yatsa ne olur?
ANAVATAN Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, Mehmet Ali Ağca’nın erken tahliyesiyle ilgili tartışmaları ’konu saptırma’ olarak değerlendirdi. Mumcu, partisinin Genel Merkezi’ndeki Başkanlık Divanı toplantısının ardından düzenlediği basın toplantısında, şunları söyledi:
Yargının konusunu yargıya bırakmak gerekir. Yanlış bir hesap varsa hákimler bunu hesaplayıp, düzelteceklerdir. Yargıya müdahale konusunda bu kadar titizlik gösteren hükümetin bu konuda yargıyı suçlayan bir tavır alması doğru değil.
Ağca’nın adının karıştığı eylemler kimler tarafından planlanmıştır, kaçışı kimler tarafından sağlanmıştır? Bunu ortaya koyan iradeler nerededir? Biz Abdi İpekçi cinayetinin niçin ve kimler tarafından yapıldığını bilmedikçe Ağca üç yıl eksik, beş yıl fazla yatsa ne olur. Bu tartışmalar konu saptırmadır.