MGK: Sorumluluk hükümette
Güncelleme Tarihi:
Uğur ERGAN / ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Nisan 06, 2004 01:45
Milli Güvenlik Kurulu’nun 4 saat 20 dakika süren tarihi toplantısında, Annan Planı’nın olumlu yönleri yanında olumsuz yönlerinin de bulunduğuna dikkat çekildi ve derogasyonlar konusunun garanti altına alınmasının önemine değinildi. MGK, planla ilgili sürecin başlatılmasında takdir ve sorumluluğu hükümete bıraktı.
MİLLİ Güvenlik Kurulu (MGK), BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın taraflara sunduğu Kıbrıs planıyla ilgili sürecin başlatılmasında takdir ve sorumluluğu hükümete bıraktı. Yaklaşık 4.5 saat süren MGK toplantısı sonunda yayınlanan bildiride, ‘planın ulusal yarar açısından incelenmesinin ilgili hükümetlerce titizlikle yapılmasının zorunlu olduğu’ da vurgulandı. Bildiriye genel olarak ‘orta yol’ havasının hakim olması dikkat çekti.
OLUMLU YÖNLERİ DE VAR
Bildiride, son biçimi verilen Annan Planı’nın tümüyle incelendiğinde olumlu yönleri bulunduğu, ancak bunun yanısıra Türkiye’nin kimi isteklerinin karşılanmadığına dikkat çekildi. Planın uygulanmasında sorunların çıkabilme olasılığı bulunduğuna dikkat çekilerek, ‘Konunun Türkiye ve KKTC bakımından duyarlılık, planın içerdiği ögelerin Türkiye ve KKTC’de ulusal yarar açısından irdelenmesinin, ilgili hükümetlerce titizlikle yapılmasını zorunlu kılmaktadır’ denildi.
DEROGASYONLARA DİKKAT
MGK’da Kıbrıs’ta güvenliğin yanısıra Ankara’yı ciddi şekilde düşündüren derogasyonlar (İstisnalar) önemli bir yer tuttu. Asker kanadın bu konudaki hassasiyeti, ikinci maddenin ikinci paragrafına yansıdı. Bildiride, ‘Çözümün AB’nin birincil hukuku durumuna getirilmesinin önemi ve müzakere süreci içinde bu yönde Türkiye ve KKTC’ye verilen güvencelerin fiilen uygulamaya geçirilmesinin yakından ve ısrarlı bir biçimde izlenmeye devam edilmesi’ istendi. Edinilen bilgiye göre hükümet, Kıbrıs’ta referandum öncesinde AB Konseyi’nin ‘Uyum senedi’ni kabul etmesini istiyor. Uyum senedi derogasyanları kalıcı hale getirmeyecek. Ancak hükümet, 1. hukuk düzeyinde olmayacak, buna karşılık 2. hukuktan daha etkili olacak uyum senedinin AB Konseyi tarafından onayının, kalıcı derogasyonların yolunu açacağını hesap ediyor. Buna göre, planın referandumlarda kabul edilmesi durumunda, ikinci aşama devreye girebilecek. Bu da AB Konseyi’nin 1 Mayıs’tan hemen sonra bir protokolle, anlaşmayı birinci hukuk olarak kabul ettiğini açıklamasıyla olacak. Protokol, AB üyesi her ülkenin kendi ulusal parlamentolarında anlaşmayı onaylamasını içerecek.
TOP HÜKÜMETTE
MGK, Annan Planı’yla ilgili sorumluluğu hükümete bıraktığını, şu sözlerle kayda geçirdi:
‘Annan Planı’nın son şeklinin resmiyet kazanması için gerekli sürecin başlatılmasının hükümetin takdir ve sorumluluğunda olduğuna işaret edilerek, sürecin başlaması durumunda, Ada’daki Türk varlığının, Türkiye’nin garantörlüğünün ve iki kesimlilik ilkesinin zayıflatılmaması amacıyla uygulamada gerekli dikkat ve özenin gösterilmesi vurgulanmıştır.’
OLUMLU YÖNLERİ DE VAR
Bildiride, son biçimi verilen Annan Planı’nın tümüyle incelendiğinde olumlu yönleri bulunduğu, ancak bunun yanısıra Türkiye’nin kimi isteklerinin karşılanmadığına dikkat çekildi. Planın uygulanmasında sorunların çıkabilme olasılığı bulunduğuna dikkat çekilerek, ‘Konunun Türkiye ve KKTC bakımından duyarlılık, planın içerdiği ögelerin Türkiye ve KKTC’de ulusal yarar açısından irdelenmesinin, ilgili hükümetlerce titizlikle yapılmasını zorunlu kılmaktadır’ denildi.
DEROGASYONLARA DİKKAT
MGK’da Kıbrıs’ta güvenliğin yanısıra Ankara’yı ciddi şekilde düşündüren derogasyonlar (İstisnalar) önemli bir yer tuttu. Asker kanadın bu konudaki hassasiyeti, ikinci maddenin ikinci paragrafına yansıdı. Bildiride, ‘Çözümün AB’nin birincil hukuku durumuna getirilmesinin önemi ve müzakere süreci içinde bu yönde Türkiye ve KKTC’ye verilen güvencelerin fiilen uygulamaya geçirilmesinin yakından ve ısrarlı bir biçimde izlenmeye devam edilmesi’ istendi. Edinilen bilgiye göre hükümet, Kıbrıs’ta referandum öncesinde AB Konseyi’nin ‘Uyum senedi’ni kabul etmesini istiyor. Uyum senedi derogasyanları kalıcı hale getirmeyecek. Ancak hükümet, 1. hukuk düzeyinde olmayacak, buna karşılık 2. hukuktan daha etkili olacak uyum senedinin AB Konseyi tarafından onayının, kalıcı derogasyonların yolunu açacağını hesap ediyor. Buna göre, planın referandumlarda kabul edilmesi durumunda, ikinci aşama devreye girebilecek. Bu da AB Konseyi’nin 1 Mayıs’tan hemen sonra bir protokolle, anlaşmayı birinci hukuk olarak kabul ettiğini açıklamasıyla olacak. Protokol, AB üyesi her ülkenin kendi ulusal parlamentolarında anlaşmayı onaylamasını içerecek.
TOP HÜKÜMETTE
MGK, Annan Planı’yla ilgili sorumluluğu hükümete bıraktığını, şu sözlerle kayda geçirdi:
‘Annan Planı’nın son şeklinin resmiyet kazanması için gerekli sürecin başlatılmasının hükümetin takdir ve sorumluluğunda olduğuna işaret edilerek, sürecin başlaması durumunda, Ada’daki Türk varlığının, Türkiye’nin garantörlüğünün ve iki kesimlilik ilkesinin zayıflatılmaması amacıyla uygulamada gerekli dikkat ve özenin gösterilmesi vurgulanmıştır.’