‘Mesih’ özentisi

ABD BaÅŸkanı George Bush’a, önceki gün Kongre binasındaki yemin töreni sırasında yaptığı dini motifli konuÅŸmasında sık sık ‘Tanrı’ sözcüğünü kullanması ve dünyaya özgürlüğü yayacağını söylemesi nedeniyle ‘Mesih’ ya da ‘Haçlı’ yakıştırması yapıldı. Ayrıca, Bush’un özgürlüğü yayarken ne kadar ileri gideceÄŸi konusuna açıklık getirmemesi de eleÅŸtirildi.BUSH’un konuÅŸmasını deÄŸerlendiren baÅŸkanlık tarihçisi ve Whitman Koleji BaÅŸkanı Thomas Cronin, Bush’un hitap içerik ve ÅŸeklinin, birçok yönden ‘Mesih çaÄŸrısı’nı andırdığını söyledi. Cronin ÅŸunları söyledi:‘Bush açıkça, dünyanın çeÅŸitli bölgelerinde teröre karşı savaÅŸanlar adına savaÅŸacağını söyleyerek, uluslararası bir rol üstlenmek istiyor. Bu sözler, aynen bir mesih ya da haçlı bildirisini andırıyor. Ancak bu görüş, ülke dışında çok sayıda Amerikan askeri bulunduÄŸuna inanan Amerikalının görüşüyle örtüşmüyor. Bush’un 11 Eylül terör saldırısından önceki düşüncesi ve geleneksel muhafazakar dogmayla garip bir ikilem oluÅŸuyor.’ NEREYE KADAR?Bush’un konuÅŸmasında söz ettiÄŸi tüm dünyaya özgürlük yayma konusu ise, ardında birçok soru iÅŸareti bıraktı. Uzmanlar, ‘Bush özgürlüğü yaymak için ne kadar ileri gidecek? ÖrneÄŸin Çin ve Ä°ran’a demokrasi getirecek mi, Rusya’daki otoriter rejimi engelleyecek mi? Ya da Suudi Arabistan, Kuveyt ve Mısır’a kadın hakları ve özgür seçimi yerleÅŸtirecek mi’ diye sordular. Bush’un tüm bu konulara açıklık getirmediÄŸine dikkat çekiliyor.Georgetown Ãœniversitesi siyasal bilimler öğretim görevlisi Stephen Wayne, konuyla ilgili olarak şöyle konuÅŸtu:‘Özgürlüğü sevmek, köleliÄŸe karşı olmak çok güzel ve herkesin kabul edeceÄŸi ÅŸeyler. Ama, baÅŸka sistemler de yaÅŸayan ve farklı davranışlar sergileyen insanlara bu görüş ve deÄŸerler nasıl, ne ölçüde ve ne kadar ileri gidilerek yerleÅŸtirilecek. Bush, bizden çok farklı gelenek ve yaÅŸam biçiminin bulunduÄŸunu kabul etmiÅŸ görünmüyor. Amerika, kendi hükümet sistemini, istemeyene dayatmaz. Bush, farklı gelenekteki halkların özgürlük ve bağımsızlıktan sınıfta kaldıklarında ne olacağını açıklamadı.’Amerika’nın Taliban’ıABD BaÅŸkanı Bush, Kongre binasında yemin edip, kongre liderlerinin verdiÄŸi öğle yemeÄŸine katıldıktan sonra, eÅŸi Laura Bush ile Washington sokaklarında halkı selamladı. Bush’un kapalı limuzini, halkı selamlamak üzere Pennsylvania Bulvarı’ndan geçerken, protestocuların ÅŸimdiye kadar görülen en sert tepkisiyle karşılaÅŸtı. Derhal müdahale eden polisle, protestocular arasında ÅŸiddetli çatışmalar çıktı. Polis, tel barikatları sallayan göstericileri dağıtmak için, cop kullandı, üzerlerine basınçlı su ve biber gazı sıktı. Protestocuların elindeki, ‘Kahrolsun Kral Bush’, ‘Bush’u Azledin’, ‘En kötü BaÅŸkan’, ‘Amerika’nın Talibanı’, ‘SavaÅŸ Suçlusu’ ve ‘Vietnam’ın Arapçası Irak’ yazılı pankartlar dikkati çekti. Bu arada bazı protestocular, Amerikan bayrağına sarılı tabutlarla protesto gösterisi yaptı. Bush: Despotlara son KONGRE binasındaki yemin töreninde yaptığı konuÅŸmada BaÅŸkan George Bush, bundan böyle her ülke ile iliÅŸkilerinin, liderlerinin kendi halklarına nasıl davrandıklarıyla baÄŸlantılı olacağını ilan etti. Son dört yıldaki doktrinini ‘Despotluklarda yaÅŸayan umutsuz her halk, ABD’nin baskıyı ya da baskı yapanları görmezden gelmeyeceÄŸini bilmeli’ diyerek ortaya koyan Bush, baskıya karşı mücadele etmenin Tanrı’nın takdiri olduÄŸunu belirterek, ABD Anayasası’nda da vurgulandığı gibi, herkesin Tanrı tarafından tanınmış hakları bulunduÄŸunu söyledi.DESPOT KALELERÄ°Bush’un yeni DışiÅŸleri Bakanı Condoleezza Rice, Kongre’de yeni göreviyle ilgili olarak soruları yanıtlarken, despotların hakimiyetinde olan ülkeleri açıklamıştı. Rice’ın ‘Despot kaleleri’ diye nitelediÄŸi bu ülkeler ÅŸunlar:Küba, Belarus, Zimbabve, Ä°ran, Birmanya ve Kuzey Kore.Ancak sözkonusu ülkelerin yetkilileri, yeni Amerikan dışiÅŸleri bakanının sözlerine tepki gösterdiler ve ‘Ülkelerin despot ilan edilmesi dünyayı daha güvenli kılmıyor’ diyerek Bush yönetimini eleÅŸtirdiler. Â