MERSİN’de binaların balkonları, pencereleri, çarşıda iş yerleri, mağazalar hep bayraklarla donanmış. Kent, pazardan bu yana gergin. İnsanlar tepki veriyor. Ama sürpriz mi derseniz, hiçbirisi şaşırmamış. Onlara göre sürpriz yok.Son dört, beş yıldır hemen her Nevruz’da Mersin’de şöyle ya da böyle olaylar yaşanıyor. Bir ay kadar önce Abdullah Öcalan’ın yakalanışının yıldönümünde düzenlenen gösterilerin ardından Ümit Gönültaş adlı bir genç, faili meçhule kurban gitmiş. Yani olaylar, kentte bir türlü eksilmiyor. YARISI GÖÇMEN Kentin sürekli olaylarla çalkalanmasının nedenini sorduğumuz hemen herkesten ortak bir yanıt aldık. Her konuştuğumuz kişi kentin yaşadığı göç dalgasına dikkat çekti. 1978 yılında 68 bin olan kentin nüfusu bugünlerde 800 bin dolayında. Bu nüfusun yaklaşık yüzde 50’si göçmenlerden oluşuyor. Üstelik bu nüfusun önemli bir bölümü de 1990’lardan sonra Güneydoğu’dan gelenler. Gerçi Mersin, Türkiye’nin hemen her tarafından göç alan bir ekonomik cazibe merkezi ama, göçmenlerin içindeki en büyük grup kuşkusuz Güneydoğu’dan gelen Kürtler.‘NAZİK’ ŞEHİR Üstelik, bu insanların önemli bir bölümü de, kent yaşamına yerli nüfusa adapte olamamış. Dışarda farklı, yeni mahalleler oluşturmuş. Kentin bu insanları sindirip özümseyememesi sorunların başlıca nedeni. Belediye Başkan Vekili Kemal Sığırcıkoğlu da aynı kanıda. Kentin 90’lardan sonra gelen göç dalgasının Mersin’in demografik yapısını bozduğuna inanıyor:‘Mersin, tam bir mozaik. Buraya göçenler, 40 yıl yaşasa bile hálá geldiği yeri memleketi kabul ediyor. Mersin’li olamıyor. Bu da Mersin’i siyasal ve sosyolojik açıdan nazik şehir haline getiriyor.’ GETTOLAR OLUŞTU Mersin Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Kadri Şarman da, kentin adının hemen her nevruzda İstanbul ve Diyabakır’la birlikte ve de üstelik olaylarla birlikte anılmasından rahatsız. Güneydoğu’dan gelen Kürt nüfusun 13 yeni mahalle, daha doğrusu ‘Getto’ oluşturduğuna dikkat çekiyor. Ve bir tespitte bulunuyor:‘Devlet, bu sosyal uyumsuzluğa el atmak zorunda. Aksi halde, bataklık kurutulamaz. Bataklık kurutulamazsa da olaylar devam eder. Bu Nevruz’da bu olay olmasaydı, belki başka bir olay olacaktı. Yaşanan bizim için sürpriz değil.’DEHAP’TAN ARAŞTIRMA Kentteki gergin hava DEHAP İl binasına da aynen yansımış durumda. DEHAP’lılar, bir yandan gözaltına alınan ve bayrağı yakmaya çalışmakla suçlanan iki çocukla ilgili gelişmeleri izlerken, bir yandan da olayı irdelemeye çalışıyorlar. Nitekim DEHAP Genel Merkezi de, bayrak incelemesi başlattı. Parti yöneticileri, ‘provakasyon’ olarak niteledikleri bayrak vakasını araştırmak üzere Mersin’e gitme kakarı aldı. DEHAPheyeti Genel Başkan Yardımcısı Aleddin Erdoğan, Sayman Yardımcısı Hüseyin Yılmaz ve PMÜyesi Hüseyin Yıldız yer alacak. DEHAP görüşü şöyle:‘52 ilde Nevruz kutlamaları yapıldı. Hiçbirinde olay çıkmadı. Burada tören alanında bir şey olmadı. Sonradan kötü
haber geldi. O çocukların eline o bayrağı kim verdi? O kiÅŸileri bulmak gerekiyor.’Kısacası DEHAP’lılar ortada bir provokasyon olduÄŸundan endiÅŸe ediyor. Kara kara, kentte yükselen bu tansiyonu nasıl indirebileceklerini düşünüyorlar. ‘Yakında, onları da ellerinde Türk bayraklarıyla görürsek ÅŸaşırmamak lazım...’Â
button