Medyadan muhtelif alıntılar

Güncelleme Tarihi:

Medyadan muhtelif alıntılar
Oluşturulma Tarihi: Ekim 17, 2005 10:20

(ALTTA)“Aslında Irak'ın bölünmesi oylandı... ABD'li bir general Irak'ta anayasa referandumunu 'Meydana gelen bir parçalanmanın onaylanması' diye yorumladı...” www.acikgazete.com adresindeki AÇIK GAZETE'dendi...

KANINA İŞLEMİŞ!Hürriyet

Haydarpaşa Ruhban Okulu açılırsa, bugünkü mevzuat gereği, YÖK’e bağlı çalışması gerekiyor. Nazlı Ilıcak bunun sakıncalı olduğunu düşünüyor, çünkü:

Her üniversite gibi Ruhban Okulu’nda da, papaz olmak üzere gelen yabancı uyruklu kişiler, Atatürk ilke ve inkılâplarını öğrenmek zorunda kalacak.”

Bugün, 7 ekim

*

DİNİN EMİRLERİNE GÖRE HAREKET EDEN BAKAN

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik (sonradan kısman yalanladı ama bir şey ifade etmez) bu Ruhban Okulu ile ilgili olarak şöyle dedi:

"Okulu 24 saatte açarım. Bugüne kadar kapalı kalması doğru değil. AB olmasaydı da böyle düşünürdüm. Ortodoks falan değilim, Müslümanım. Dinimin emrettiği, kültürümün gerektirdiği budur!"

Vatan’ın başyazarı Güngör Mengi çok olarak sordu:

Hüseyin Çelik saltanatın Maarif Nâzın mı, cumhuriyetin Milli Eğitim Bakanı mı? istikametini dinin emirlerinden mi, cumhuriyetin yasalarından mı alacak?”

Vatan, 7 ekim

*

YEMEYİN BİZİ

Hani - Allah’ın inayetiyle hep de Ramazan ayına veya Bayram’a denk gelir - ağaçta, koyunun postunda, kesilen karpuzun göbeğinde filan Arapça ALLAH yazıları ortaya çıkar da ‘Yumurtaya can veren Allah’ın bir mucizesi daha’ diye huşû içinde kaleme sarılır, sazan gibi haber yaparız ya...

Bu kerre mucize bir ... YUFKADA tecelli etmiş. Giresunlunun biri iftara yetiştirmek pişirdiği yufkayı fırından bir çıkarmış ki, üstünde arabî ALLAH yazıyor! Hayretler içinde kalıp mucizevî işaretin karşısında secde ederkene... bir ajansın foto-muhabiri de, yine mucizevî bir şekilde oradan geçiyormuş...

Yuh artık, yemeyin bizi!

Takvim, 7 ekim

*

YARABBİ!

Samsur Müftülüğü’ne gelen sorulardan:

Kadınlar: Dekolde giymek orucumuzu bozar mı?
Erkekler: Dekolte giymiş kadına bakmak orucumuzu bozar mı?

Sapık bir milletiz yani...

Posta, 7 ekim

*

SAKINCASI BUDUR!

Amerikan Başkanı George ‘Dubya’ Bush ‘Irak’a saldırma emrini bana Tanrı verdi’ demiş.

Alay konusu oldu, gülen güldü, benim söyleyeceğim başka:

İşte, başınıza getireceğiniz dinci yobazların böyle bir tehlikesi vardır, Tanrı’dan ne zaman, nasıl bir ‘emir’ alacakları belli olmaz!

Gazeteler, 7-8 ekim

*

GECİKMİŞ BİR ÖRNEK

Takvim haberi ‘Herkese örnek istifa’ diye verdi.

Denizli Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Musa Çelikkol ‘gençlere yer açmak için’ koltuğunu terk etmiş.

Çelikkol kaç yıldır başkanmış? ... 32 SENEDİR!

Eh artık gitsin yani!

Takvim, 9 ekim

*

BİR KONU ANCAK BU KADAR SAPTIRILIR!

Galataport ihalesi (Erdoğan’ın gizli gizli görüştüğü) İsrailli bir işadamına veriliyor. Duabi Prensi yatırım yapacakmış, sorgusuz sualsiz İstanbul’un en kıymetli arazileri hurma mukabili hediye ediliyor.

Tabii gazeteciler ‘yangından mal mı kaçırıyorsunuz?’ diye soruyorlar. Ama takiyecilikten gelen başbakan konuyu saptırıyor:

Sermayeyi Türkiye’ye getirecek insan eğer namaz kılıyorsa, teravih kılıyorsa, suç mu işliyor?”

Tercüman, 9 ekim

*

HEYBELİADA’NIN BOYNU BÜYÜK, diyordu başlık.

Türkiye’nin ilk sanatoryumu kapılarını kapadı. Cumhuriyet’in ilk yıllarının en önemli sağlık merkezlerinden biri olan Heybeliada Sanatoryumu’nun, yeşiller içinde ve denize nazır binasının kaderi belirsiz.”

Onu da satarız anasını satayım!

Akşam, 11 ekim

*

ÖPÜŞMEYELİM!

Zülfü Livaneli “Öpüşmeyelim” başlıklı yazısında “madem ki bu kadar ağır bir salgın tehlikesi içindeyiz, öpüşmeyi bırakarak ilk önlemlerimizi alabiliriz” diye öneriyor ve bizi ikna etmek için reddedilemez bir örnek veriyor:

“Zaten eskiden bu kadar öpüşme yoktu. Sevgili olmayan kadınlarla erkekler birbirlerini öpmezlerdi. Erkeklerin öpüşmesi ise çok tuhaf karşılanırdı.”

Ve vurucu örnek: “Siz hiç Atatürk’ün ya da İsmet Paşa’nın öpüşürken fotoğrafını gördünüz mü?”

Allah için görmedik. Ama ben, mesela, Atatürk’ün veya İsmet Paşa’nın lahmacun yerken fotoğrafını da görmedim, ama yiyorum! J

Vatan, 11 ekim

*

DİLİNİZİ EŞEK ARISI SOKSUN!

Hani İngilizce kelimenin arkasına takı getirenlere sövüyorum ya, by-passlı yahut rockçu yazanlara...

Star yardı, resmen yardı! O sayfa editörüne buradan selam söylüyorum!

Birinci sayfadan bir resimaltı: “Residancelar bittiğinde böyle olacak

Star, 11 ekim

*

TÜRBELER UMUT KAPISI, diyor başlık.

Ramazan ayıyla birlikte halkın türbelere olan ilgisi arttı. Ancak ilahiyatçılar, türbelerden medet ummanın ‘islamiyette yeri olmadığını’ söylüyorlar” diye ekliyor spot.

İlahiyatçılar boşuna yorulmasın. Doktorlar senelerdir ‘kırıkçının, üfürükçünün, hacının, hocanın tıpta yeri yok’ diyor ama bu cahillere anlatamıyor.

Milliyet, 11 ekim

*

YİYEMEDİNİZ Mİ?

Pakistan’da meydana gelen depremle ilgili haberinde ‘Tek yetkili Kızılay olunca yardımlar azaldı’ diyor Zaman. ‘Kızılay yardımın önünü tıkıyor...’

Haklılar! Bıraksınlar Kosova Savaşı için toplanan paralara dönsün: tarikatlar, yobaz dernekler yardım toplasın ki... Mürcümekler parayı cukka etsin, AKP’liler de Erbakan gibi köşeyi dönsün!

Zaman, 11 ekim

*

REKLAMI KADAR CENAZE HABERİ

Adı lazım değil, tanıdık, bildik, önemli bir işadamı vefat etti. Cenaze haberini X gazetesinde gördüm, tek sütuna 5 santimcik verilmişti.

Oğlum sordu: “Baba, bu haberin bu kadar küçük kullanılmasına kim karar veriyor?”

“Reklam müdürü” dedim şaka yollu, “Rahmetlinin şirketinin reklam gücü demek ki o kadarcıkmış!”

X gazetesi, 11 ekim

*

POŞETLİK BİR GAZETECİ

Tarım Bakanı Mehdi Eker, “Eylüldeki kuş gribi tatbikatını, beyaz et üretiminin yoğun olduğu G.Marmara’da, yani bugün hastalığın çıktığı bölgede gerçekleştirdik...” diyerek ‘hazırlıklıydım’ demeye getiriyordu. (Hürriyet, 12 ekim)

Ama karşısında bazı (!) kendini bilmez muzır gazeteciler var tabii! Hemen aklıma bir pislik geldi, bir ‘komple’ teorisi:

- Bu kadar da tesadüf olmaz. Eylül’de kuş gribi tatbikatı yaptıkları yerde, tesadüfe bak, Ekim’de kuş gribi salgını patlak veriyor. Ya salgın aylarca önce başladı, bizimkiler tatbikat ayağına önleyemeyince açık edildi, ya da tatbikat sırasında bir halt ettiler, salgın çıktı...

Sonra böyle muzırlık ettiğim için kendimden utandım! Bizim hükümetimiz böyle şeyler yapmaz, bizim devletimiz şeffaftır...

*

GERÇEKTEN YUH YANİ!

Sakalı Şerif kapkaçı Bakan Koç’u ve AKP Hükümeti’ni sarstı tabii ki.

Eh, iktidar saçmalar da, muhalefet altta kalır mı!

Sıfatını söylemek istemiyorum TCK korkusuyla, CHP Milletvekili Yücel Artantaş, Kültür ve Turizm Bakanı’nın cevaplandırması istemiyle Meclis’e soru önergesi verdi:

- Sakalı Şerif’in Hz.Peygamber’i kopyalamak (klonlamak) için yurtdışına götürülmek istendiği iddia edildi. Doğru mudur?

Akşam bu haberi - haklı olarak - YOK DAHA NELER! başlığıyla verdi.

Akşam, 12 ekim

*

NOKTA!

Sakalı Şerif konusunda yazan Türker (Alkan) Bey şöyle bitiriyordu sözlerini:

Bazen düşünüyorum da, Sayın Atilla Koç’u uyandırmakla yanlış mı yaptık sorusu takılıyor kafama...”

Radikal, 12 ekim

*

!!!

Nobel ödülünün Orhan Pamuk’a verilmesi ihtimali çok tartışıldı. Ödülü İngiliz Harold Pinter aldı. ‘Orhan Pamuk’a oh olsun!’ diyenler bile oldu, ama şu cümleyi yazmaya sadece Mehmet Şeker’in eli vardı:

Ve gittiler İngiliz’in birine verdiler. Harold Pinter. Yahudi terzinin oğlu.”

Yeni Şafak, 14 ekim

*

HÜRRİYET ÜSTELİK!

Rıza Öziş imzalı bir haber, şöyle giriyor:

Osmanlı İmparatorluğu’na üç tane şeyhilüslam (Diyanet İşleri Başkanı) veren Pirizâde Ailesi’nin...

(1) Şeyhülislam ‘Diyanet İşleri Başkanı’ demek değildir. Çok daha yüksek bir makamdır.
(2) Ayrıca ‘tane’ ile sayılmaz!

Hürriyet, 14 ekim

*

GÜNAH KEÇİSİ

Hıncal Uluç acele etmez, herkes yazsın diye bekler, sonra herkese ters bir şey yazar.

Popüler Kültür Bakanı Atilla Koç’u savunmak da Uluç’a kaldı:

Hükümetin günah keçisi..

Günah keçisi lafı nerden gelir bilirsiniz, ama bir kez daha anlatmanın zararı yok..
İki keçi getirirmiş adak yerine köylüler her yıl..
Birisine bütün günahlarını yüklerlermiş.. Tüm günahları sahiplenirmiş keçicik.. Öteki keçi, pırıl pırıl, saf ve temiz..
Ve .. saf ve temiz olan tanrıya adanır, kurban edilirmiş.. Köyün tüm günahlarını yüklendiği için artık değil tanrıya adanmak, fakir fukaraya bile yedirilmeyecek kadar kirlenen "Günah Keçisi" de, çöle salınırmış, alsın günahları, gözden kaybetsin diye..

Şöyle bitiyordu yazısı:

İktidarın tüm günahları, Koç'a yükleniyor..
Atilla Koç, Günah Koçu oluyor..Günah keçisinin sonuna bakarsanız, Atilla Koç da bıyık altından gülüyordur bu saldırılara ya..

Hıncal Abi’nin kurgusuna bakılırsa ‘günah keçisi’ Koç’un öyle gülecek hali yok: İktidarın bütün günahlarını yüklendikten sonra “Gözümüz görmesin, yürrüüüü, ense traşını görelim!” diye kovulmak öyle bıyık altından gülünecek şey değil!

Sabah, 14 ekim

*

HAFTANIN ŞAKA YOLLU GACIRTI

Mehmet Barlas’ın ŞAKA’sı...

Liste

Arkadaşımız Fatih Altaylı, İstanbul Anakent Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ı kendisiyle ters düşmemesi için uyarırken, geçmişte böyle yapanların başlarına neler geldiğini hatırlatmak için şu isimleri sıralamış:
- Uzan Ailesi, Kamuran Çörtük, Dinç Bilgin, Cavit Çağlar..
Bu satırları okurken "İyi ki Altaylı listeye Turgay Ciner'i de koymamış" diye düşündüm.

Sabah, 14 ekim

*

UZMANINDAN DİNLEYİN!

Yine gazetemi okurken sabah sabah kahkahalarla güldüm.

Hadi (Uluengin) herkesten farklı olmak için Attila İlhan’ın aleyhinde yazdı.

Biri kızmış, demiş ki “Dönekliğin bir kuluçka dönemi vardır. Bu dönem döneğin vicdanında geçmişten kalan bütün ağırlıkları boşalttığı zaman dilimidir. Dönek kuluçka döneminde kendine karşı yüzsüzleşmeyi öğrenir...vs”

Gülmemin sebebi olan bu DÖNEKLİK UZMANI kim biliyor musunuz?

Doğu Perinçek!

Bugün MHP ile saf tutan dünün Maocu komünisti!

Tercüman, 14 ekim

*

KÖTÜ NİYETLERİ YOK CANIM!

Emniyet Genel Müdürlüğü Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı Ramazan için bir genelge yayınlamış: “Yemekhanemizde ramazan ayı süresince personelimizin talepleri doğrultusunda fiş karşılığı ÖĞLE YEMEĞİ verilmesi düşünülmekte olup, yemekhanemizden faydalanmak isteyen daireniz personelinin TESPİT EDİLEREK Başkanlığımıza bildirilmesi...”

Türkçesi: ORUÇ TUTMAYAN POLİSLERİN LİSTESİNİ YAPIP GÖNDERİN!

Yook, herhangi bir baskı söz konusu değil. Maksat... öğle yemeği yiyecekleri İSMEN tanımak!

Hürriyet, 14 ekim

*

ALINTI

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ‘CHP Meclis’in en üretken partisi’ demiş.

Doğrudur. Meclis’teki CHP’den neredeyse 3 tane yeni parti çıktı!

Star, 15 ekim

*

BABIALİ ŞİMDİ BİTTİ

Çok önemli bir haberdi, bir iki gazete verdi.

Cumhuriyet Gazetesi Yunus Nadi’nin varisleriyle anlaşamadığı için, Cağaloğlu’ndaki tarihî binasını terk ederek Mecidiyeköy’e taşındı.

Bu arada Cağaloğlu’nda ulusal gazete kalmadı. Bir tarih kapandı.

Hürriyet,Milliyet ve bir iki gazete daha, 15 ekim


 


 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!