MEDYADAN : Muhtelif

Güncelleme Tarihi:

MEDYADAN : Muhtelif
Oluşturulma Tarihi: Ocak 25, 2004 17:28

Başkan Bilgili biraz abartmış - Siyaset sorusuna cevap: Politika - Hayırsız koça bela okuyan adam - Bakın bizi kimler yönetiyor - Doğru adama doğru soru - İçimi hoplatan haber - Müşerref “Türkiye benim evim” demiş - O haberin spor sayfasında işi ne - Önlere doğru trafiği sıkıştıralım beyler - Taammüden atılmış “Biz dedik oldu” manşeti - Erkan Çelebi’ye reklam yoluyla saygısızlığı Yurtsan Atakan yakalamış - Milliyet bizim Ayda Karar’ın haberini 14 ay sonra nasıl “Özel Haber” yapmış...

Şok, 19 Ocak

Haberin Devamı

Bir fotoğraf, çamurlu bir yol, yol değil tarla belki de, çocuklar bir okul servisini itmeye çalışıyor.

Resimaltı: Kimin kimi taşıdığı belli değil

Gerçekten çok güzel bir espri ve teşhis...


*

BAŞKAN BİZ NEREDEYİZ?

Sabah, 19 Ocak

Beşiktaş kulübünün seçim yapılacak olan genel kurulu, yeter sayısı sağlanamadığı için ertelenmiş. Başkan Serdar Bilgili delegelere “Oy kullanın” diye çağrı yapıyor. Diyor ki:

Beşiktaş, kongre üye sayısı 18 bine ulaşmış, taraftarları 25 milyona yaklaşan büyük bir kulüp. Bin kişiyle kongre yapılmasını istemiyorum. Bu yüzden sanki karşımızda rakip varmış gibi, demokrasi için herkes gelip oy kullanmalı.”

Herkes kendi “Bilgili” olduğu alanlarda konuşsa, sorun çıkmaz tabii. (Eee, o kadar başlık derleyince, başlıkomani bana da geçti...)

(1) Beşiktaş’ın 25 milyon taraftarı varmış. Ben bu rakamlara biterim. Türkiye’de (atıyorum) 20 milyon Kürt, 25 milyon Alevi, 5 milyon Kafkas kökenli, 2 milyon Arap kökenli, 2 milyon Arnavut... vesaire gibi rakamlar ortaya atılınca, hep aynı soruyu sorarım, “Peki, biz bu memleketin vatandaşı değil miyiz? Biz neredeyiz kardeşim?” Serdar Başkan da 25 milyonla biraz abartmış.

(2) Seçime tek aday olarak giren başkanın “Karşımızda rakip varmış gibi oy kullanın” demesi tabii ayrı bir güzellik.

Haberin Devamı


(3) Ama en güzeli “Demokrasi için herkes gelip oy kullanmalı” cümlesi. Beşiktaş Kulübü’nün başkanlık seçiminin demokrasiyle ne alakası var?


*

SİYASÎ POLİTİKA NEDİR PEKİ?


Gözcü, 19 Ocak


Tevfik Diker’in Ankara Rüzgarı köşesinde bir anket sonucu verilmiş.

Soru: Sizce siyaset nedir?

Muhtelif cevaplar var: Yalancılık, Toplum refahını sağlayacak kurum, Dürüstlük, Hizmet...vs

Bu cevaplar arasında biri var ki, dumur!

Soru: Sizce siyaset nedir?

Cevap: Politika

Gülmeyin, deneklerin % 5’i bu cevabı vermiş...



*

ACISINDAN NE DEDİĞİNİ BİLMİYOR AMA...

DHA Muş’tan Mehmet Aydın’ın haberi şöyleydi (19 Ocak) :

Katil koç, kesilecek ya da satılacak

AHIRA giren 4 yaşındaki Garip Uslu'nun boynuzla ciğerlerini parçalayarak, torununa üzülen 70 yaşındaki Kudret Uslunun da kalp krizi geçirerek ölümlerine yol açan kurbanlık koç, kesilecek ya da kurbanlık olarak satılacak. (...)

Hem oğlunu hem annesini kaybeden İsmail Uslu, “Bu acıya can mı dayanır? Gözüm gibi baktığım koç hayırsız çıktı. Onu ya keseceğim ya da kurbanlık olarak satacağım. Artık belalı olduğu kesinleşti. Allah belasını versin” diye konuştu.

Acısından ne dediğini bilmiyor adamcağız tabii ki, Allah vermesin, ama “Gözüm gibi baktığım koç hayırsız çıktı” ve “Onu ya keseceğim ya da kurbanlık olarak satacağım. Artık belalı olduğu kesinleşti. Allah belasını versin!” laflarına bittim...

Haberin Devamı

 

*

BU BİR ... BAKAN !

Milliyet, 20 Ocak

TOKİ (Toplu Konut İdaresi) ile Genelkurmay, 500 konutluk askerî lojman inşaası için protokol imzalamış, ama Bayındırlık ve İskan Bakanı Zeki Ergezen, TOKİ Başkanı’na “Benden habersiz böyle projelere giremezsin. Ben bunu imzalamam...” diye fırça çekmiş.

Başbakan, her ikisini de dinlemek için konuta çağırmış. Bakan’ın Erdoğan’ın önünde kendini savunması:

“Ben inceleyecektim. İmzalamam diye sana şaka yaptım!”

Bizi kimlerin yönettiğini bilesiniz diye...



*

DOĞRU YERDE, DOĞRU ADAMA...

CNN-Türk, 20 Ocak Saat 14.20

Çiğdem Anat, Sultanbeyli’de halkın arasına karışmış, insanlarla sohbet ediyor.

Mealen, şöyle konuşmalar geçiyor:

- Nerelisiniz?

- ... liyim.
- Buraya iş bulmak için mi geldiniz?
- Başka ne için gelinir ki?

Anat bir başka gruba soruyor:

- Sizler işsiz misiz, bir işiniz var mı?

Röportaj yaptığı yer Sultanbeyli’nin “amele pazarı”, konuştuğu insanlar iş bekleyen ameleler, hamallar...



*

AAAH, AH!


Milliyet, 21 Ocak


Bu haber sizin için bir şey ifare etmeyebilir, benim içimi kıpraştırdı. Diyordu ki:

Baskıyı boş verin loto kazandım!..

Galler'de yayımlanan yerel Abergavenny Chronicle gazetesinin genel yayın yönetmeni Pat Griffiths, lotodan 8.5 milyon sterlin (yaklaşık 21 trilyon TL) kazandı. Yaklaşık 9 bin 400 tirajlı gazetenin başeditörü Griffiths, lotoyu kazanır kazanmaz gazeteciliği bırakıp, çiftliklerinde kocasına yardım edeceğini açıkladı.



*

DARBE KENT

Gazeteler, 21 Ocak

Pakistan’da hükümeti deviren, sonra bir yolunu bulup kendini Cumhurbaşkanı seçtiren darbeci paşa Pervez Müşerref, “Türkiye benim evim” demiş.

Lafı mı olur, buyur paşam bekleriz, Marmaris’te boş villa mı yok!

 

 

*

BİZİM HATA YAPMA HAKKIMIZ YOK MU

Hürriyetim, 23 Ocak

Portekiz’den Cem Erkli soruyor: “Haber çok acıklı, farkındayım. Ama aşağıdaki haberin 23 Ocak tarihli Hürriyetim’in spor sayfalarında işi ne?”

Haber şu:

Bulaşık makinesinden sızan su ölüm getirdi

İzmir'in Karşıyaka ilçesinde, 2 yıllıkevli genç çift, bulaşık makinesinin patlayan hortumundan akan suyun yerdeki üçlü prizle temas etmesi sonucu elektrik akımına kapılarak öldü.

Yanlışlık olmuştur Cem, İstanbul’u bir kar bastı, hepimizin feleği şaştı inan!

 


*


ARAÇLAR ÖNLERE DOĞRU SIKIŞSIN BEYLER...

NTV, 23 Ocak

Sadece biz Hürriyet ve Hürriyetim ekibi değil, herkes bir tuhaflaştı hava muhalefetinden...

NTV muhabiri, sabah, İstanbul’da hava ve yol durumunu vermeye çalışıyor:

Haberin Devamı

- Trafik sıkışıklığını yaratacak yeterli araç yoğunluğu sağlanamadı.

Bari ben araç sürücülerine bir çağrı yapayım:

”Biraz daha yoğunlaşın ki trafik sıkışsın beyler!”



*


CUMA’NIN BAŞLIĞI PERŞEMBE’DEN BELLİYDİ

Takvim, 22-23 Ocak

Taammüden yalan haber, diye bir şey olur mu, bilmiyorum.

22 Ocak tarihli Takvim’in manşetini görünce, ilk aklıma gelen bu soru oldu.

TakvimUyarıyoruz” diye başlık atmıştı. “İstanbul’da yarın yoğun kar yağışı bekleniyor. Eğer karneler bugün dağıtılmazsa, binlerce öğrenci perişan olacak.”

Halbuki aynı gün, İstanbul İl Millî Eğitim Müdürlüğü tüyoyu vermişti: Okullara Perşembe günü karne dağıtmaları talimatı verdik, böylece Cuma günü okullar tatil olursa, çocuklar mağdur olmaz. (Hatta 22 Ocak tarihli Akşam’da bu haber çıktı bile: “Karneler bugün verilebilir. İstanbul’da ilköğretim ve ortaöğretim okulundaki öğrencilere karnelerinin olumsuz hava koşulları yüzünden bir gün önceden verilebileceği bildirildi. MEB’nın talimatıyla, İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün okullara ‘Karneleri Perşembe günü verecek şekilde hazırlayın’ uyarısı yaptığı öğrenildi.”)

Ama Takvim “çağrı yapar gibi” yapmıştı bir kere...

Tahminin gerçekleşti. 23 Ocak tarihli Takvim’in birinci sayfasındaki haber:

Takvim’in gücü!

Takvim’in dün manşetten yaptığı çağrı, Millî Eğitim’i harekete geçirdi. İstanbul’da kötü hava koşulları nedeniyle karnelerin bir gün erken dağıtılması isteğimiz olumlu bulundu. İstanbullu 2 milyan 140 bin öğrenci dün karnelerine kavuştu.

Madem bu kadar “güçlü” bir gazetesiniz, keşke “Uyarıyoruz, Karayolları ve Belediye yolu açık tutsun!” diye emretseydiniz keşke...



*

Haberin Devamı


HEDİYELERİ DE ELLERİNDE KALMIŞ

Vatan, 23 Ocak

Sülent Arınç, eşi ve 12 milletvekili, Viyana’da ‘Figaro’nun Düğünü’ operasına gitmişler.

Sonra?

Sonra, birinci perdeden sonra aynen arazi olmuşlar...

Normel!



*

TAHTA VAR TAHTA VAR...

Zaman, 21 Ocak

Ali Çimen diyor ki “İnsanın ‘Evrende yalnız mıyız?’ sorusunun cevabını merak etmemesi için, tahta olması lazım?

Ali Çimen zarif bir insan, “tahta” demekte yetinmiş, ne tür bir tahta ... söylememiş.

Halbuki tahtanın çeşidi var. Ağaç olur, kütük olur, odun olur, kalas olur...



*

KISKANMAMAK MÜMKÜN MÜ

Milliyet, 22 Ocak

Hindistan’ın Bombay kentinde “küreselleşme karşıtları” bir araya geldi. Birçok gazeteden, birçok gazeteci veya yazar, bu toplantıları izledi.

Ece Temelkuran’ın “Antiemperyalist sloganlarla dans” başlıklı yazısının spotu şöyleydi:

Bombay sokaklarında dünya muhalefetinin ne kadar festival havası varsa esti.”

Kıskanmamak elde edğil, bu cümleleri nereden buluyorlar Allah aşkına?



*


YURTSAN İYİ YAKALAMIŞ O İLANI...

Hürriyet Pazar, 25 Ocak

Yurtsan Atakan şöyle yazdı:

Markalı bilgisayarcılar Erkan Abi’ye ayıp etti

Bilgisayar Kullanıcıları Bilinçlendirme Platformu adı altında birleşerek gazetelere ilanlar veren bir grup bilgisayar markası, Tüketicinin Erkan Abi'sine büyük ayıp etti. Grubun ''markalı bilgisayar kullanma bilincini aşılama'' amacı aslında çok yerinde. Ben de gönülden destekliyorum. Ama amacı marka bilinci yaratmak olan bir ilanda başka bir markayla alay etmek hiç de yakışık almıyor. Grubun gazetelerde yayınlanan ilanında www.tuketicinin-erhanabisi.com adresi kullanılarak, Hürriyet Gazetesi yazarı Erkan Çelebi'nin yarattığı Tüketicinin Erkan Abisi markası hafife alınıyor, alay ediliyor. İlana imza atan Casper, Datateknik, Escort, HP, Vestel ve Symantec firmalarını kınıyor, Tüketicinin Erkan Abisi markasına yaptıkları saygısızlığa derhal son vermelerini umuyorum. Meraklısı için markanın gerçek adresi erkanabi.com. Marka taklitçilerinin adreslerinden lütfen özenle sakınınız.

Ben de, Erkan dostuma yapılan bu saygısızlık karşısında verdiği tepki için Yurtsan arkadaşıma teşekkür ediyorum.



*

14 AY GECİKEN ÖZEL HABER

Milliyet, 25 Ocak

Bir “habere saygı zaafı” da Milliyet’ten...

25 Ocak 2004 tarihli Milliyet’in sürmanşetindeki haber “Amerikan Monopoly oyununun İslami versiyon çıktı. Puanı topla ‘cennete git’ ... vs. diyordu.

Şaziye Karlıklı habere bir de mühür basmış Milliyet: MİLLİYET ÖZEL HABER

Hürriyet muhabiri Ayda Kayar’ın yaptığı “Bu da monopolinin İslami versiyonu” başlıklı haber Hürriyet’te 11.11.2002’da yayımlandı.

()

Aynı haberi 14 ay şu kadar gün sonra sürmanşet yapıyorsunuz, bari MİLLİYET ÖZEL demeyin arkadaşlar...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!