Meclis komisyonunda hadım tartışması

Güncelleme Tarihi:

Meclis komisyonunda hadım tartışması
Oluşturulma Tarihi: Mart 31, 2011 14:45

TBMM Adalet Komisyonu, “Çocuk tecavüzcülerine ağır cezalar getiren” kanun teklifini, tartışmaların ardından alt komisyona gönderdi. Komisyonda vekiller arasında tartışma yaşandı.

AK Parti İstanbul Milletvekili Alev Dedegil, AK Parti Ankara Milletvekili Aşkın Asan ve bazı AK Parti'li milletvekillerinin imzasını taşıyan “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” TBMM Adalet Komisyonu'nda görüşüldü.

Komisyon, milletvekillerinin ve gazetecilerin yoğun ilgisi nedeniyle, TBMM KİT Komisyonu'nun salonunda toplandı.

Komisyon Başkanvekili Hakkı Köylü, AK Parti'li milletvekilleri ile muhalefet partisi milletvekillerinin benzer konulardaki tekliflerini birleştirerek görüşmelere başladı.

CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, tekliflerin kapsamlı olduğunu belirterek, kurulacak alt komisyonda teklifin detaylıca incelenmesini istedi. Söz alan diğer muhalefet milletvekilleri de teklifin alt komisyona havale edilmesini istedi.

MHP Kırıkkale Milletvekili Osman Durmuş, teklifin genelini onayladıklarını; ancak çocuklara yönelik tecavüz ve taciz suçu işleyen kişilere yönelik uygulanacak kimyasal kastrasyon uygulamasına karşı çıktıklarını belirtti.

“Testosteronu yok ederek cinselliği azaltabilirsiniz; ancak bu sadece testosteron olayı değil beyin olayı” diyen Durmuş, kişilerin vücutlarına istekleri dışında bir uygulama yapılamayacağını kaydetti. Durmuş, “Bu uygulama kişinin vücuduna yönelik bir işkencedir. Bu suçu işleyen kişi, 'ben gönüllü olarak bunu kabul ediyorum' derse bunu uygulayabilirsiniz; ancak istemezse uygulamayamazsınız. Bu cezayı vererek, bu suçu önleyemezsiniz. Cinsel yetersizliği olan kişi mutluluk çubuğu taktırıyor. Bu, beyinde biten bir şeydir. Bu uygulamanın geri dönüşü de yoktur. Bu yüzden vücuda yönelik bir ceza olmamalıdır” diye konuştu.

“BURADA YAPILMAK İSTENEN, SUÇ GERÇEKLEŞMEDEN SUÇU ÖNLEMEK”

Teklif sahibi Alev Dedegil, Durmuş'un, kişiye verilecek bu cezadan geri dönüşün olmayacağı yönündeki eleştirisine katılmadığını söyleyerek, “Bizim isteğimiz bu suçu işleyen kişiye kimyasal kastrasyon uygulanmasıdır yani testosteron seviyesinin düşürülmesidir. Bu da kesinlikle geri dönüşlüdür” dedi.
Uygulanacak yaptırım ile kişinin vücuduna işkence uygulanmayacağını ifade eden Dedegil, bu uygulamanın Polonya ve ABD'nin bazı eyaletlerinde halen var olduğunu söyledi.

“Bir çocuk hamile kalıyor; ancak adli tıp, 'ruh ve beden sağlığı bozulmamıştır' diye rapor veriyor” diyen Dedegil, burada yapmak istediklerinin, suç gerçekleşmeden caydırıcılık, suçu önlemek olduğunu kaydetti. Dedegil, şöyle konuştu:

“Amaç faili ıslah etmektir ama böyle bir insan nasıl topluma kazandırılır bilmiyorum. Kayseri'deki olayın failinin topluma kazandırılması da çok gerekiyor mu bilemiyorum. '3. çocuk ölürken evet üzüldüm, çünkü zor öldü, çırpındı' diyen bir insanla ilgili ben burada lafı da çok uzatmak istemiyorum. Bu olaylar kamuoyunu da çok rencide ediyor.

Bir tecavüz vakası gerçekleştiği zaman, kişinin ruh ve beden sağlığının bozulduğunu peşinen kabul etmemiz gerekiyor. Kaldı ki ruh sağlığı bugün bozulmamıştır ama ileride bozulabilir. Bu teklifi tartışabiliriz; ancak insan hakları açısından tartışmayalım.”

“HASTA MUAMELESİ YAPILMASIN”

DSP İstanbul Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaş, çocuklara yönelik bu suçu işleyen kişilere hasta muamelesi yapılmaması gerektiğini vurguladı.

Hasta muamelesi yapıldığı zaman o kişilerin cezaevinden salıverilme tehlikesinin ortaya çıkabileceğini belirten Ağırbaş, “Anne, kadın, birey olarak bu olayları hazmedemiyorum ama burada doğru yaparken yanlış bazı kapıları açmamamız gerekiyor. Burada sorulması gereken soru şu: Bunu uygulayacak olan hekimler, infaz memuru mu olacak? O yüzden oldu bittiye getirilmeden teklifin uzmanların görüşü alınarak alt komisyonda görüşülmesi gerekiyor” dedi.
CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman, bu suçun cezasının o kişilere hasta muamelesi yapılarak testosteron seviyelerinin düşürülmesi değil, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası vermek olduğunu söyledi.

Arıtman, “Pedofili bir hastalık değildir, cinsel sapkınlıktır. Hayvanlarla, ölülerle cinsel ilişki, nasıl cinsel sapıklıksa pedofili de cinsel bir sapkınlıktır” dedi. Kimyasal kastrasyon uygulamasının yüzde 70'inde olumlu sonuç alınmadığını ifade eden Arıtman, “Kişilere vücut bütünlüğünü bozacak cezalar verilemez. Kimyasal kastrasyon insan hakları beyannamesine de aykırıdır. Onlara hasta demeyin, böyle diyerek onları tedavi etmeye çalışmayın. Hüseyin Üzmezleri onore ederek, onları hapisten kurtarmayalım” dedi.

AK Parti Adana Milletvekili Necdet Ünüvar, pedofilinin bir hastalık; ancak suç ve ceza ehliyetini ortadan kaldırmayan bir hastalık olduğunu söyledi.
Ünüvar, ABD'de kimyasal kastrasyonun uygulandığı eyaletlerde, bu suçlarda yüzde 50 azalma görüldüğünü kaydederek, “Bu kişilerin hasta kabul edilerek salıverilmesi söz konusu değil” diye konuştu.

TARTIŞMA

Tekrar söz alan MHP'li Durmuş'un, “Bu kişileri yarın bir gün gardiyan yaparsınız. Bu yüzden gelin onlara verilecek cezaları tartışalım” sözlerine AK Parti'li milletvekilleri tepki gösterdi.

Köylü'nün, “Herkes bu konuda aynı düşünmeyebilir” demesi üzerine Durmuş, “Düşünmeyin ama dinleyin” dedi. Daha sonra salondan ayrılmak için ayağa kalkan Durmuş, AK Parti'li milletvekilleri ile tartıştı.

Osman Durmuş, “Mehmet Haberal işkence görüyor, sizin mahallenin baskıları bunlar” dedi. Durmuş'un, “Bitlis'te, Siirt'te çocuklar cinsel saldırıya uğruyor ama sesinizi çıkarmıyorsunuz” sözlerine AK Parti Batman Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, “Bu konuda bile ırkçılık yapıyorsunuz ve ayıp ediyorsunuz. Ne demek sessiz kalıyorsunuz, en çok biz konuşuyoruz. Tecavüzcüleri savunduğunuz gibi bir de ırkçılık yapıyorsunuz” yanıtını verdi.

AK Parti'li bir milletvekilinin “Gideceksen git” demesi üzerine Durmuş, “Sana mı soracağım çıkmayı?” diye karşılık verdi.

DEVLET BAKANI KAVAF

Teklif üzerinde konuşan Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf da Türk toplumunun temelini ailenin oluşturduğunu ifade ederek, devletin; ailenin huzuru, refahı, anne ve çocukların korunmasını sağlamak için gerekli önlemleri almakla görevli olduğunu söyledi.

Kavaf, Türk Ceza Kanunu'nun “Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar” bölümünde yer alan suçların yaklaşık 6 yıllık uygulamasında, belirtilen suçlarla ilgili bazı sorunların ortaya çıktığının tespit edildiğini belirtti.

Bakan Kavaf, teklifle getirilen düzenlemeler hakkında bilgi verdi.

Teklifle ceza adaletinin sağlanması amacıyla sarkıntılık ve cinsel saldırı suçunun ayrıldığını vurgulayan Kavaf, cinsel saldırı suçunun cezasının artırıldığını, sarkıntılık suçunun ise indirildiğini anlattı. Kavaf, bu suçlarla daha etkin mücadele edilebilmesi için cinsel saldırı suçunun nitelikli hallerinde verilecek cezaların artırıldığını kaydetti.

Kavaf, 15 yaşını doldurmuş ve 18 yaşını bitirmemiş çocukla ensest ilişki suçuyla daha etkin mücadele edilebilmesi ve çocukların cinsel sömürüsünün engellenebilmesi için bu fiilin, soruşturması şikayete bağlı olmayan ve daha ağır cezayı gerektiren bir suç olarak düzenlendiğini söyledi.

Cinsel saldırı suçunun faillerine hapis cezası vererek, bu kişileri ceza infaz kurumuna almanın, toplumu ve çocukları korumak, ıslah etmek için yeterli bir tedbir, yaptırım olmadığını vurgulayan Kavaf, “Hastalık derecesinde olan bu failin bu durumunun aynı zamanda tedavi edilmesi de gerekmektedir. Teklifle, cinsel saldırı suçlarından hapis cezasına mahkum olanların, cezanın infazı sırasında ve koşullu salıverildikleri takdirde, denetim süresi içinde testosteron etkisini önemli ölçüde azaltıcı tedaviye tabi tutulmaları, tedavi amaçlı programlara katılmakla yükümlü kılınmaları yönünde düzenleme yapılmaktadır. Böylelikle faillerin iyileştirilmeleri ve topluma kazandırılmaları amaçlanmaktadır” diye konuştu.

“VÜCUT BÜTÜNLÜĞÜNE YÖNELİK İNSAN HAKKI İHLALİDİR”

Tekrar söz alan CHP'li Ersin, konunun insan hakları yönüyle ele alınması gerektiğini belirterek, “Bir insanı hadım etmek, o kişinin vücut bütünlüğüne yönelik bir insan hakkı ihlalidir” dedi.

Ersin'in, “Başkalarının çalışmalarını sahiplenmektense sizin bu çalışmayı yapmanız lazımdı” dediği Kavaf'ın konuşması üzerine, “Sözümü kesme” demesi, ikinci bir tartışmaya neden oldu.

Bakan Kavaf ve AK Parti'li milletvekilleri, Ahmet Ersin'e tepki göstererek sözünü geri almasını istedi.
Görüşmelerin ardından teklif, alt komisyona gönderildi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!