Mecidiyeköy bombacısına müebbet

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hikmet Usta tarafından hazırlanan 11 sayfalık iddianamede, İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ve İstihbarat Şube Müdürlüğü'nce, İstanbul'da PKK/KONGRA-GEL terör örgütünün faaliyetlerinin deşifre edilmesine yönelik sürdürülen çalışmalarda, Kuzey Irak'ta bulunan örgüt mensupları ile irtibatlı olan "Hayri" kod adlı Şahabettin Demir isimli şahıs ile irtibatlı olan bir örgüt mensubunun ve Kuzey Irak'tan sansasyonel nitelikte eylemler gerçekleştirmek üzere İstanbul'a geleceğinin belirlendiği anlatıldı.

PATLAYICI İLE YAKALANDI

Erkek olduğu belirlenen şahsın 24 Aralık 2007 günü saat 12.00 sıralarında Şişli Mecidiyeköy otobüs duraklarında olduğunun ihbar edilmesi üzerine, 12.05'te yakalandığı iddianamede yer aldı. Şahsın üzerinden Mehmet Demirkaya isimli sahte kimlik çıktığının belirtildiği iddianamede, siyah renkli el çantası ve bu çanta içerisinde cep telefonu düzenekli ve basma butonlu yaklaşık 3,5 kilogram ağırlığında patlayıcı madde ile akbilin ele geçirildiği kaydedildi. Şahsın gerçek kimliğinin tespitine yönelik yapılan çalışmalarda 1980 doğumlu Bülent Öztürk olduğunun tespit edildiğinin anlatıldığı iddianamede, Öztürk ile irtibatlı olan Şahabettin Demir'in aynı gün Bahçelievler'de yakalandığı kaydedildi.

Bülent Öztürk'in GBT kayıtlarına da yer verilen iddianamede, Öztürk'ün 21 Mart 1999'da Ankara'da belediyeye ait otobüse molotof kokteyli atarak yakılması eyleminden dolayı tutuklandığı, Ankara Asayiş Şube Müdürlüğü'nce sahtecilik suçundan arandığı, 11 Kasım 2007W'de Habur sınır kapısından çıkış yapma isterken Yaşar Gündeşli adına düzenlenmiş pasaport ve kendi fotoğrafı yapışık vaziyette olan nüfus cüzdanı ile yakalandığı ifade edildi.

BABASI TEŞHİS ETTİ

Mehmet Demirkaya sahte kimliğiyle yakalanan Bülent Öztürk'ün kimliğinin tespitine yönelik çalışmalarda, şüphelinin Erzurum'da ikamet eden babası Fevzi Öztürk'e oğlunun resminin gösterildiği belirtildi. Fevzi Öztürk'ün fotoğrafın 6 yıl kadar önce Ankara'da kayıp olan oğlu Bülent Öztürk'e ait olduğunu söylediği de kaydedildi.

POŞET ÜZERİNDE PARMAK İZİ BULUNDU

Şüpheliler Bülent Öztürk, Şahabettin Demir ve Zerrin Avcı'dan eylem öncesi uyuşturucu, uyarıcı gibi maddeler alıp almadıklarının tespit edilmesi ve bomba malzemeleri üzerinden şüpheliye ait iz ve emarelerin tespit edilmesi amacıyla kan-kıl-idrar örneklerinin alınması istenilmiş, karar doğrultusunda Bülent Öztürk'ün kan ve idrar örneği vermediği, kıl örneğinin ise zor kullanılmak üzere Haseki Eğitim Hastanesi görevlilerince alındığı belirlendi. Ayrıca ele geçirilen siyah poşetin üzerinde Öztürk'e ait parmak izinin bulunduğu da iddianamede yer aldı.

Bomba İmha Şube müdürlüğü tarafından 27 Aralık 2007'de düzenlenen rapor da iddianamede yer aldı. Raporda, "Ele geçirilen 11 adet delilden ilkinin patlayıcı maddelerden dumansız barut olduğu, 2-4-6-7 numaraları delillerin potasyum klorat ve sodyum benzoat patlayıcı madde karışımı oldukları, 3 numaralı delilin RDX ve PARAFİN içerdiği tespit edilmiş, kompoze A tipi bir plastik patlayıcı olduğu, 5 numaralı delilin havai fişeklerde kullanılan baryum ve baryum klorür karışımı olduğu, 8 numaralı delilin patlayıcı maddeleri infilak ettirmek için kullanılan ve patlayıcı maddelerden 'karabarut' içeren saniyeli fitil olduğu, 9 numaralı delilin karabarut içeren maytap fitili oluğu, 10-11 numaralı delillerin ise patlayıcı maddelerin infilak işlemlerinde kullanılan 'infilak kapsülü' oldukları" anlatıldı.

İddianamede, Bülent Öztürk'ün terör örgütünün kamplarında bomba eğitimi aldığı ve bombalı eylem yapmak amacıyla İstanbul'a geldiği, burada kendisini terör örgütü üyesi Şahabettin Demir'in kabul edip evine aldığı, 20-25 gün kadar evinde sakladığının anlatıldığı iddianamede, burada Bülent Öztürk'ün sürekli bombalı eylem için hazırlık yaptığı, daha sonra Şahabettin Demir'in bayram öncesi evine gidip gelenlerin şüphelenmemesi için Öztürk'ü Mehmet Şirin Avci'nin evine götürdüğü kaydedildi.

Zerrin Avcı'nın evine gelen ve daha önce kendisini hiç tanımadığı ismini Ali olarak öğrendiğini söylediği Bülent Öztürk'ü evinde kalacak oda dahi olmamasına rağmen kabul ettiği, şüpheli Mehmet Şirin Avci'nin da Öztürk'ün kalmasını onayladığı belirtildi. Burada Öztürk'ün evin bozuk prizlerini tamir ettiği, bomba yapım ve hazırlanmasında kullanılan elektrik malzemelerini Şahabettin Demir'in satın aldığı, şüpheliler Öztürk ve Demir'in eylem için keşif yaptıkları, bu durumu Demir'in inkar ettiği ancak Zerrin Avci'nin doğruladığı ifade edildi.

Olay günü eylem yapmak için evden ayrılan Bülent Öztürk'ün bomba yapımında kullandığı malzemeyi evde bıraktığı, bu malzemelerin şüphelinin kaldığı odada değil evin kullanılmayan odasının içinde bulunduğu, şüpheliler Mehmet Şirin ve Zerrin Avci'nin bilerek ve isteyerek Öztürk'ün eylemine yardım ettikleri anlatıldı.

İddianamede şöyle denildi:

"Avci'nin Bülent Öztürk'ü sorgusuz sualsiz evine kabul etmesinin doğu gelenekleri uyarınca açıklanamayacağı, Zerrin Avci ve Mehmet Şirin Avci'nin uzun yıllardan beri İstanbul'da yaşadıkları, bombalama ve terör olaylarını bu ülkede bilmeyen ve bu olaylardan etkilenmeyen tek vatandaşın dahi bulunamayacağı, kaldı ki Bülent Öztürk'ün yakalandıktan sonra açlık grevine girmesi, kimliğini dahi açıklamaktan kaçınması da göz önüne alındığında sıradan bir terörist eylemcisi olmadığını gösterdiği, şüphelinin planladığı eylemin ve bombayı patlatmayı düşündüğü yerin İstanbul'un en çok insan yoğunluğuna sahip olan Mecidiyeköy metrosu olduğu, PKK terör örgütüne yönelik son günlerde devletin artan mücadele gücünü korkunç bir eylem yaparak kırmayı hedefleyip planlanan eylemin basit bir eylem olmayıp PKK terör örgütünün temel argümanı olan devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet iradesinden ayırmaya, devletin birliğini bozmaya, devletin bağımsızlığın zayıflatmaya matuf bütün eylemlerden olduğu anlaşılmıştır"

AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İSTENİYOR

Bülent Öztürk'ün "Devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmaya teşebbüs etmek " suçundan Ağırlaştırılmış müebbet, "terör örgütüne üye olmak ve patlayıcı madde bulundurmak " suçlarından da 12 yıldan 27 yıla kadar hapsi istendi Şüpheli Şehabettin Demir'in "terör örgütüne üye olmak ve patlayıcı madde bulundurmak " suçlarından 12 yıldan 27 yıla, Zerrin Avci ile eşi Mehmet Emin Avci'nin ise " patlayıcı madde bulundurmak, terör örgütüne üye olmak, ateşli silahlar kanununa muhalefet" suçlarından 12.5 yıldan 28.5 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.

Şüphelilerin yargılanmasına İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlanacak.