Kusura bakmasınlar ama

Güncelleme Tarihi:

Kusura bakmasınlar ama
Oluşturulma Tarihi: Mart 02, 2005 00:00

AMERİKALI dostlarımız(!?) bizi zihinlerinde nereye oturtacaklarsa bilelim de rahat edelim:Şimdi de Dışişleri Bakan Yardımcısı Bayan Puala Dobriansky tutmuş, Bakanlık adına yayınladığı ve 2004 yılını esas alan İnsan Hakları Raporu’nda Türkiye’deki demokrasinin işleyişini Afganistan ve Irak’a benzetmiş.Biliyorsunuz bir önceki Dışişleri Bakanı Colin Powell Türkiye’nin ‘ılımlı bir İslam demokrasisi’ ile yönetildiğini söylemişti.Muhterem, Türkiye’nin ‘laik’ bir ülke olduğunu, o nedenle Türkiye’deki siyasal rejimin din kavramlarıyla açıklanamayacağını öğrendi mi bilemiyoruz.Akıllı ve medeni bir asker idi. Herhalde öğrenmiştir.Türkiye’yi bir Ortadoğu ülkesi olarak görmelerine zaten alışkınız. Avrupa Birliği’ne üye olmamıza verdikleri desteğin zoruyla Avrupa’nın bir parçası olduğumuzu söyleyenleri de az değil.Ama iyi anımsarız, bizden söz ederken önce ‘gelişmemiş’ (underdeveloped) derlerdi. Sonra onu ‘gelişmekte olan’a (developing) çevirdiler. Ardından galiba ‘Buraya ne olsa satarız’ diye düşündüler ki ‘doğan pazar’ (emerging market) olduk.Arada sırada ‘stratejik ortak’ diye anıldığımızı, Sovyetler Birliği varken ‘güvenilir müttefik’ diye pohpohlandığımızı da belirtmemiz gerekir.Ama doğrusunu isterseniz Türkiye’deki demokrasiyi kendi çizmeleri altındaki Irak’ta yaptırdıkları (kazananı kaybedeni baştan belli) seçimle mukayese etmeleri biraz fazla oluyor.Hele Afganistan’da yaptırdıkları uyduruk bir seçimi esas alarak ‘Türkiye ve Afganistan demokrasileri birbirine benzer’ diye ima etmeleri insanın kanına dokunuyor.Doğrusu biz Türkiye’deki demokrasiyi eksik buluyoruz ama yine de ABD’dekiyle kıyaslamaktan yana değiliz. Yani eğer kırık dökük bir demokrasi ile Endonezya, Irak ve Afganistan’dakileri yan yana getirmeye niyetli iseler oraya Türkiye’nin değil ABD’nin demokrasisini koymaları daha doğru olurdu.Sebebi açık:Demokrasi, hukuk devletinde yaşar. Türkiye’deki hukuk Türk vatandaşları için ne ise, yabancılar için de o’dur. Yani herkes aynı hükümlere tabidir. Oysa ABD’de yabancılara (özellikle Müslümanlara) tamamen ayrı bir hukuk uygulanır. Örneğin yabancıların hiçbir hukuk güvenceleri yoktur. Adil yargılanma hakkı onlara tanınmış değildir. Kısaca ABD hukuk devleti değildir. Size tuhaf gelecek ama söyleyelim... Türk basını da neyse ki ABD basını gibi değildir. Çünkü ABD basını gerçekleri değil yönetimin verdiği bilgileri kamuoyuna iletir. Kanıtı ABD basınının, Irak savaşı öncesinde ve sırasında kendi kamuoylarını Irak’ta kitle imha silahları var diye aldatmasıdır. Ebu Garib rezaleti sanki ABD’nin değil de Türkiye’nin utancı imiş gibi tutmuşlar, ‘Türkiye’de işkence var’ demişler. Oysa biz işkenceyi hayatımızdan çıkartırken onlar meşrulaştırdılar. Kanıtlar ortada. Nerede ‘hukuk’ ve ‘demokrasi’ daha fazla, siz söyleyin.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!