Kuraklığın çaresi Su Konseyi

Güncelleme Tarihi:

Kuraklığın çaresi Su Konseyi
Oluşturulma Tarihi: Şubat 12, 2001 00:00


Tarım ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp, Türkiye'nin ciddi bir şekilde kuraklık tehlikesi karşı karşıya bulunduğunu belirterek, acilen Su Konseyi kurulması gerektiğini söyledi.

Tarım il Müdürleri İstişare Toplantısının açılışında konuşan Gökalp, son dönemde vatandaşın yağmur duasına çıktığını belirtti ve ''Türkiye yeşile hasret kalırsa nasıl yağmur yağar'' dedi. Ülkenin her yanının betonlaştırıldığını, ormanların tahrip edildiğini ve meraların hızla azaldığını anlatan Tarım Bakanı, kuraklık tehlikesine işaret ederken ''Allah korusun Türkiye Afganistan olur'' diye konuştu.

Tarım Bakanı, il müdürlerinden, görevlerine döndüklerinde Valilikler ile kuraklık konusunda koordineli çalışmaları ve afet çalışmalarını derhal başlatmalarını istedi. Gökalp, Türkiye'nin bugün yaşadığı kuraklık tehlikesinin 1960 ve 1970'li yıllardaki ihmallerin, 1980'lerdeki tahribatın ve 1990'lardakivurdumduymazlık ve popülist politikaların sonucu olduğunu söyledi.

Bakan Gökalp Türkiye'nin bu noktaya nasıl geldiğini anlatırken de, bu durumun geçmişteki ihmalkar, tahripkar ve vurdumduymaz politikaların sonucu olduğunu vurguladı. 1980'lerde tarımın tamamen gözardı edildiğini belirten Gökalp, bu yıllarda DSİ yatırımlarına fazla kaynak aktarılmadığını, Toprak SulamaTeşkilatı'nın kapatıldığını ve bu şekilde suyun toprağa ve bitkiye gitmesinin engellendiğini söyledi.

Bu yöndeki projeleri geliştirenlerin içinde 1 tane dahi tarımcı bulunmadığını kaydeden Gökalp, bugün sanayide ileri ülkeler durumunda bulunan Almanya, Hollanda, İngiltere gibi ülkelerin hepsinin de tarımda iddialı olduğunu ve Türkiye'nin buralardan tarım ürünü ithal ettiğini vurguladı.

Günümüzde Türkiye'de derli toplu bir Su Kanunu da bulunmadığını anlatan Gökalp, şöyle konuştu: ''600 mm ortalama yağış düşmesi gerekirken 230 mm düşmüş. Ben Türkiye'de güneşli günleri, yağışsız, karsız günleri gördükçe kahroluyorum. Sonuna geldik. Yol bitti. Tıkandık. Önümüzü açmamız lazım. Toprak Su Teşkilatını kapatalım. Türkiye Zirai Donatım Kurumu'nu kapatalım, gübre dağıtımı engellensin. Gıda İşleri Genel Müdürlüğünü kapatalım. Gıdayı nasıl olsa dışarıdan alırız. Dışarıda deli danalı etler var. Hormonlu gıdalar nasıl olsa var. Bu ülke ceviz,fıstık bile ithal ediyor. Hayvancılık yapmamıza gerek yok. Sütü, yağı Avrupa'dan ithal ederiz. Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü'ne, Su Ürünleri Genel Müdürlüğüne gerek yok denildi. Bunlar kapatıldı. Tarım parçalandı. Onun sonuçlarıdır bunlar.''

Su Konseyi kurulmalı

Acilen bir Su Konseyi kurulması zorunluluğu bulunduğunu anlatan Gökalp, bununla ilgili yazıyı Başbakanlık ile ilgili Bakanlıklara bugün göndereceklerini bildirdi. Gökalp, konseyin kendi Bakanlığının yanısıra İçişleri, Maliye, Orman, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile belediyeler, DPT ve Hazine temsilcilerinden oluşması önerisinde bulunduklarını anlattı. Bugün su zengini Türkiye'de aşırı bir su israfı olduğunu kaydeden Tarım Bakanı, şehir merkezlerinde de gerek taşıma, gerek kullanımda çok kayıp bulunduğuna dikkat çekti. Gökalp, GAP'daki ürün çalışmasında ve sulamada Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın bulunmamasından da şikayet etti. Gökalp, ülkemizin Su Kanunu'nu da acilen çıkarması gerektiğini söyledi.

Afet çalışması şart

Tarım Bakanı, Tarım İl Müdürlerine yönelik direktiflerini sıralarken de, il müdürlerinin yörelerine döndüklerinde kuraklık konusunda derhal bir afet çalışması yapmalarınıistedi.

Gökalp'in il müdürlerine direktifleri de şöyle:

  • Yörenizde kuraklığı ve doğru sulamayı anlatın.

  • Valiliklere Tarım Bakanlığı olarak yazı çıkartıyoruz. Koordinasyonu oluşturun. Afet çalışmalarına da hemen başlamanızı istiyorum. Öncelikle suyu nasıl kullanacağız, onun projelerine bakacağız.

  • Tarımın önemi konusunda herkesi inandırın.

  • Hayvancılık, hayvan hastalıkları ile mücadele, yerli üreticinin desteklenmesi, bitkisel yem üretiminin desteklenmesi de ilk önceliklerimizdendir. Buna önem verin.

  • Kaçak hayvan girişi olmayacak. Gerekirse aranızda özel hat oluşturun, 24 saat haberleşin.

  • Özel sektör yatırımlarını tarıma çekin.

  • Gıdaların üretildiği yerlerin denetlenmesi önemli. Ancak esnafa mevzuat içinde kalarak gerekli kolaylığı sağlayın.

  • 24 saat mesai mecazi anlamdadır. Mesainizin 14 saat olmasını istiyorum. Geri kalan 10 saatin 6-7 saati sizin istirahatiniz, 3 saatide geri kalan ihtiyaçlarınızın karşılanmasına yeter. Buna göre çalışın.

  • Kooperatif projelerinin uygulanmasında çok hassas olun.

  • Mera çalışmalarına önem verin. 2003 yılı sonunda Türkiye'de tüm meralarda tespit, tahdit işlemleri bitirilecek. Bitiremeyen il müdürünün aramızda yeri yok. 2009 sonunda da Türkiye'de ıslah edilmemiş tek bir mera parçası kalmayacak.

  • Damızlık yetiştiriciliğinde özel sektör işbirliğine hız vereceğiz.

  • Organik tarımı geliştireceğiz. Organik tarım bölgeleri kuracağız.

  • Haberle ilgili daha fazlası:

    BAKMADAN GEÇME!