Kültürazzi

Jack Lemmon burada mı?

Bir kitap fuarını daha geride bıraktık. Biliyorsunuz, fuarın bir işlevi de okurla yazarı buluşturmaktır. Bu yıl da bu amaçla bir çok imza günü düzenlendi ve paneller gerçekleştirildi. Tabii yanlış anlaşılmalar yüzünden de okur, yazarına ulaşamıyor.

Bu yıl imza günleri aracılığıyla okurlarıyla buluşanlardan biri de Jack Deleon'du. Musevi asıllı Türk yazarı Deleon, imza gününde adının yanlış anlaşılmasından doğan bazı anektodlar anlattı bize. Orhan Veli'nin Kitabe-i Seng-i Mezar şiirinden yola çıkarak serzenişte bulunuyor: ‘‘Hiçbir şeyden çekmedi dünyada/Adından çektiği kadar’’

İşte size Deleon'un başından geçen bir kaç olay:

***

Okur: ‘‘Siz Jack Lemmon'sunuz değil mi?’’

Deleon:‘‘Evet, Remzi Kitabevi tarafından Hollywood'dan özellikle çağrıldım; Türkçe yazdığım İstanbul kitaplarını imzalamak üzere!’’

Okur: ‘‘Ne tuhaf, filmlerinizde daha yaşlı duruyorsunuz!’’

***

Okur:‘‘Jack London'un imza günü varmış; kendisi nerede acaba?’’

Deleon: ‘‘Gelemedi, hanımefendi; yaklaşık 80 yıl önce kaybettik muhteremi!’’

Okur:‘‘Ya, vah vah, yetişemedim demek!’’

***

Jack Deleon'un bu anlattıklarından sonra geçenlerde Beyoğlu'ndaki bir cafe'de asılmış bir ilanı hatırladık. Jack Deleon'la hafta sonu Haliç turu düzenlenmiş ve fiyatı 4.5 milyon lira olarak belirlenmişti. Ünlü yazarın isminin doğrusunu öğrenmek isteyenler, tekrarlanacak olan bu tura katılabilirler. Bir ismi doğru öğrenmek kendilerine biraz pahalıya patlayacak ama yaptıkları Haliç turu da yanlarına kâr kalacaktır.

İsveç'in karlarından İstanbul'un pastırma yazına

Kış mevsimini sever misiniz? Bazıları o sonsuz beyazlıkları ve uzun kış gecelerini tercih edebilir tabii. Ama uzun süre böyle bir iklimde yaşayınca kendini güneşin sıcak kollarına bırakmak için sabırsızlananlar da olur.

Ünlü yazar Demir Özlü de bunlardan biri. Sürgünlüğü nedeniyle yıllarca İsveç'te kalan Özlü, üzerindeki yasak kalktıktan sonra yılın yarısını İsveç'te yarısını da Türkiye'de geçiriyor. Demir Özlü, TÜYAP Kitap Fuarı'na bir ödül için gelmişti. Dünya Kitap Dergisi tarafından verilen Yılın Kitabı Ödülü'nü İthaka'ya Yolculuk ile almıştı.

Ünlü yazar bu vesileyle Türkiye tatilini hayli uzatmış görünüyor. Kendisini önceki gece Roxy Bar'da gördük. Yanında iki güzel kadınla çılgınlar gibi dans ediyordu. İnsan düşünmeden edemiyor. Demek ki ünlü yazar kendini İstanbul'un pastırma yazına değil, sıcak gecelerine kaptırmış.

Oscar Komitesi Eşkıya'yı seçti

Kültür Bakanlığı'nın oluşturduğu jürinin seçtiği ve ABD'ye gönderdiği, Eşkıya filmi, Amerika Oscar Komitesi'nce de kabul edildi. Kültür Bakanlığı'nın üst düzey bir yetkilisi ‘‘Geçtiğimiz yıllarda sinema sektörü Oscar'a aday film belirleyememişti. Bu sıkıntıyı aşmak amacıyla Bakanlığımız öncülüğünde bir jüri oluşturduk. Bu jürinin belirlediği Eşkıya filminin Oscar Komitesi tarafından da kabul görmesi bizleri sevindirdi’’ dedi.

Hamam'ın yapımcısı Cengiz Ergun ise Komite'nin kendilerinden filmin bir kopyasını istediğini savundu. Ergun, Kültür Bakanlığı'nın Oscar'a aday filmin seçilmesi için oluşturduğu komisyonda yer alan Mahmut Tali Öngören, Yusuf Kurçenli ve Oğuz Onaran'ın ‘‘Bakanlığın seçimini kabul etmediklerini’’ de söyledi. Bizzat görüştüğü bu üyelerden Öngören ve Kurçenli'nin, ‘‘Eğer ön seçim yapıldığını bilseydik, o komisyona girmezdik’’ dediklerini ifade eden Ergun, Hamam filminin kopyasının 17 Kasım tarihinde Akademi'ye iletileceğini de sözlerine ekledi. Ergun, ‘‘Eğer Akademi tarafından Kültür Bakanlığı'na yazılan yazı doğruysa, iş Hamam'ın lehine dönecek ve Oscar'a Hamam katılacak’’ dedi.

Mahmut Tali Öngören, ‘‘Eşkıya’’ya oy verdiğini belirterek, ‘‘Ama, sinema örgütlerinin herhangi bir seçim yaptığını bilseydim, o kurula girmezdim.’’ dedi.