Küçük çete yuvası Dilovası

Dilovası Karakolu’nda 25 Temmuz akÅŸamı hareketli saatler yaÅŸandı. 20 kiÅŸilik bir grup, arkadaÅŸlarının gözaltına alınmasına tepki göstermek için lastik yakıp karakola attı, karakol camlarını kırdı. Çok geçmedi, bu kez 20 AÄŸustos akÅŸamı gözaltına alınıp savcılık tarafından serbest bırakılan iki kiÅŸi, yanlarına yine 20 kiÅŸilik bir grup alarak karakolun yolunu tuttu. Bu kez hasar bilançosunda sadece kırılan karakol camları yoktu.Bıçakla yaralanmış bir komiser yardımcısı ile dört polis memuru, olayın vahametini artırıyordu. Dilovası’nın sabıkası sadece bunlar deÄŸildi. Bir ay önce bir arabanın bagajında dövülerek öldürülen bir fabrika işçisinin cesedi bulundu. Dilovası kamyon garajında dinlenmek için park eden bir iÅŸadamı hem kurÅŸunlandı hem bıçaklandı. Cep telefonunu gasp etmek için Hakan Canıdemir’i trenden atanlar Dilovalı çıktı. Ä°ki yıl önce Türkiye’nin en büyük akaryakıt kaçakçılığı Dilovası’nda patlak verdi. HSBC patlamasından sorumlu tutulan ve Afganistan’da eÄŸitim gören failler burada ele geçti. Bütün bunları düşününce Ä°stanbul’a sadece 45 dakika mesafedeki Dilovası, yeni bir suç yuvası mı oluyor sorusu akla geliyor.Dilovası 1987’de belediye olunca, siyasi hesapların da araya girmesiyle nüfusu hızla artan bir göç merkezi oldu. Taban oluÅŸturmak isteyen belediye baÅŸkan adayları hemÅŸerilerine hem iÅŸ hem de bedava yerleÅŸim vaatleriyle Dilovası’nı cazip hale getirdiler. Åžu anda 50 bin kiÅŸilik nüfusun yüzde 80’i DoÄŸu ve GüneydoÄŸu, yüzde 20’si ise Balkan ve Karadeniz göçmenlerinden oluÅŸuyor. MHP’li Belediye BaÅŸkanı Musa Kahraman göçleri şöyle deÄŸerlendiriyor: ‘Dilovası’nın belediye olması, sanayi göçünü hızlandırdı. Her baÅŸkan adayının tabana ihtiyacı vardı. Seçimi kazanan ilk belediye baÅŸkanı Bingöllü’ydü. Bir sonraki seçimlerde yerini koruyabilmek için Bingöllü, Erzurumlu ve AÄŸrılıları Dilovası’na yerleÅŸtirdi. O ve daha sonraki belediye baÅŸkanları göç edenlere hazine arazilerini tahsis etti. Ev yapabilmeleri için kum, çakıl yardımları yaptı. Son seçimlerde AKP, ANAP ve DEHAP’ın adayları DoÄŸu ve GüneydoÄŸu bölgesindendi. Oylar üçe bölününce MHP birinci parti oldu.’18 YAÅžINDAN KÜÇÜK PREFESYONEL SUÇLULARDilovası’ndaki en önemli sorunlardan biri, hava kirliliÄŸinden sonra güvenlik sorunları. Bir ay içinde karakola iki baskın yapılması bunun en somut örneÄŸi zaten. Peki neydi bu olayların sebebi? 25 Temmuz’da 20 kamyon ÅŸoförü, Dilovası’ndaki bir grup çetenin levyeli saldırısına uÄŸrayıp, gasp edildi. Polis çeteden dört kiÅŸiyi yakaladı ama diÄŸerleri kaçtı. Kaçmayı baÅŸaranlar, Dilovası Karakolu’nda gözaltına alınan arkadaÅŸlarına destek için, lastik yakıp karakola attılar, camlarını kırdılar. Polis saldırganları yakaladı ama savcılık çoÄŸu 18 yaşından küçük olduÄŸu için serbest bıraktı. Emniyet görevlileri, ‘Biz yakalıyoruz savcılık 18 yaşından küçük olduÄŸu için bırakıyor. Bu kiÅŸilerin çoÄŸu en az 7-8 suçtan sabıkalı. Aslında çoÄŸu 18 yaşının üstünde ama nüfusa geç yazdırılmışlar. Ä°ÅŸledikleri suçlardan ceza almıyorlar. Hepsine profesyonel olarak suç iÅŸlettiriliyor. Kemik yaşının tespiti hiç olmazsa bunları önleyebilir’ diyor. Dilovası sakinlerinden biri kamyon ÅŸoförleriyle, onlara satırlarla saldıran çete arasındaki kavgayı şöyle açıklıyor: ’Kamyoncuların çoÄŸu kömür madenlerinden kömür taşıyor. Geçtikleri yollar stabilize olduÄŸu için yolda çok toz kaldırıyorlar. Saldırganlar hem bundan rahatsız olduÄŸu için, hem de gasp amacıyla kamyonculara saldırdılar. Emniyet ve belediyenin araya girmesiyle fabrikalarla konuÅŸuldu. Fabrikalar iki günde yolu asfaltladı ama talepleri bitmedi. Bu kez de geçen kamyonlardan kömür istemeye baÅŸladılar.’ KARAKOL AMÄ°RÄ° SON ANDA KURTULDU Dilovası’ndaki ikinci olay 20 AÄŸustos akÅŸamı 20.00 sularında patlak verdi. Bu kez gasp yaptıkları iddiasıyla 18 yaşındaki iki zanlı gözaltına alındı ama savcılık yaÅŸları küçük olduÄŸu gerekçesiyle serbest bıraktı. 25 Temmuz’daki olaylar çok geçmeden tekerrür etti. Serbest bırakılan zanlılar G.K. ve K.Åž., yanlarına 20 kiÅŸiyi alarak karakolu basmaya gittiler. ‘Ne oldu ulan? Bizi aldınız ama biz yine buradayız. Ananızı s...., o... çocukları’ diyerek hakarete baÅŸladılar. Gruptaki diÄŸerleri kapıdaki polisleri oyalarken, G.K. ve K.Åž. üst kattaki karakol amirinin odasına yöneldiler. Karakolun koridorundaki aynaları kırarak, özel harekátçı karakol amir yardımcısı Özkan Akın’a bıçakla saldırdılar. Akın iki saldırganı etkisiz hale getirdi ama gömleÄŸi göğüs kısmından yırtılmış ve hafif yaralanmıştı. Akın tecrübeli bir polis olmasa, bıçağın tam kalbine saplanacağı söyleniyor. Olaylar sırasından Akın’dan baÅŸka dört polis memuru daha hafif yaralandı. G.K. ve K.Åž. gözaltına alındı ama diÄŸer saldırganlar ara sokaklara koÅŸarak kaçmayı baÅŸardı. O akÅŸam karakolda görevli polislerden biri ‘Biz bu çocukları iki gün gözaltında tuttuk. Aileleri çocuklarımıza ne oluyor diye arayıp sormadı. Burada yaÅŸları 18’den küçük 2-3 grup var. Bunlar hakkında defalarca hırsızlık ve gasp suçlarından iÅŸlem yaptık. Hepsinde savcılık serbest bıraktı’ diyor. Hakan Canıdemir’i trenden atan çete burada yuvalanmışSorunların hiç bitmediÄŸi bir baÅŸka yer ise Dil Ä°skelesi Tren Ä°stasyonu. TCDD, geçtiÄŸimiz yıl yaralama ve gaspın en yoÄŸun yaÅŸandığı tren istasyonunun Dil Ä°skelesi olduÄŸunu açıklamıştı. Buradan trene binen kapkaççılar, Ä°stanbul’a varana kadar yapabildikleri kadar kapkaç yapıp akÅŸam tekrar Dilovası’na dönüyorlar. Bir emniyet yetkilisi, ‘Onların barındığı yer Dilovası ama suç yerleri Ä°stanbul’ diyor. Dil Ä°skelesi’ndeki istasyonun, hepsi Dilovası’nda yaÅŸayan ‘AÄŸrılılar Çetesi’nin üyeleri tarafından merkez olarak kullanıldığını herkes biliyor. Bu çete ile polisler de baÅŸa çıkamıyor. Ne bıçak ve satır ne de silah kullanmaktan çekiniyorlar. Bu çetenin karıştığı hafızalardaki en taze olay, cep telefonu için üniversite öğrencisi Hakan Canıdemir’i trenden atmaları.Dilovası’ndaki kapkaç çeteleri sadece tren istasyonlarına deÄŸil, minübüslere de dadanıyor. Gebze-Harem arasında yolculuk yapıp da kapkaç ya da yankesicilikten canı yanmayan kimse yok.KARAKOL BÄ°NASI TAVUKÇUNUN GÖLGESÄ°NDEBir karakol nasıl bu kadar rahat basılabiliyor diyorsanız Dilovası Karakolu’nu gözünüzün önüne getirmeniz gerekiyor. Dilovası sakinlerinden birine karakol nerede diye sorduÄŸumuzda, parmağıyla karşıda bir binayı gösteriyor. Binaya bakıyoruz ama karakolu deÄŸil, tavukçu ve dönerciyi görebiliyoruz. Biraz daha dikkatli baktığımızda ışıklı tavukçu tabelasının üstündeki Dilovası Karakolu tabelası gözümüze çarpıyor. Binaya doÄŸru yürüyoruz ama karakolun giriÅŸi diye yöneldiÄŸimiz yer tavukçu çıkıyor. MeÄŸer karakola, tavukçunun hemen yanındaki daracık merdivenlerden çıkılıyormuÅŸ. Merdivenlerden çıkınca hemen karakol amirinin odasına ulaşıyorsunuz. Bina üç katlı ama her katta küçücük bir oda var sadece. Görev yapan polisler de buranın bir karakol binası olarak kullanılamayacağının farkında zaten: ‘Burası evden bozma bir yer. Dilovası nüfusu bu kadar artmamışken bu karakol hasbelkader iÅŸ görüyormuÅŸ ama ÅŸimdi bu binada hem hizmet vermek, hem de güvenlik zaaflarının oluÅŸmaması mümkün deÄŸil. Åžimdi bir arazi bulduk, karakolu oraya taşımak için çalışmalar yapıyoruz’ diyorlar.Civardaki dört cezaevi halkı rahatsız ediyorDilovası, aynı zamanda en uzağı 20 dakika mesafede olan Kartal, Gebze, Kocaeli ve Kandıra Cezaevleri’ne komÅŸu. Gebze Ticaret Odası BaÅŸkanı Ä°brahim BaÅŸaran cezaevleriyle ilgili ÅŸu yorumu yapıyor: ‘Etrafımız en azılı suçluların yattığı cezaevleriyle dolu. Burada yatan kiÅŸilerin aileleri, yandaÅŸları da onlara yakın olmak için buraya geliyor. Burada yaÅŸanan asayiÅŸ sorunları yetmiyormuÅŸ gibi, onların getirdiÄŸi sıkıntılarla da uÄŸraşılıyor. Sanayinin bu kadar geliÅŸtiÄŸi, bu kadar insanın yaÅŸadığı bir bölgede niçin bu kadar çok cezaevi var? Gebze’de 1250 kiÅŸiye 1 polis düşüyor. Gebze, Ä°stanbul ve Ä°zmit arasında kalmış amorf bir yer. Bugüne kadar kimseye derdini anlatamadı ya da anlamak istemediler. Ameliyat edilmesi gereken sorunlar varken, gelen sadece pansuman yaptı, benden sonra tufan dedi.’Â