Köyden Boğaziçi'ne
Güncelleme Tarihi:
A.A
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 23, 2011 14:22
Sivas'ın Altınyayla ilçesine bağlı bir köyde yaşayan 5 çocuklu çiftçi bir ailenin kızı olan Vahide Erdoğan, dershaneye gitmeyip evde ve yurtta ders çalışarak ilk tercihi olan Boğaziçi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü kazandı.
AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, ilçeye bağlı Kürkçüyurt köyünde çiftçilikle uğraşan Tekin ve Fadime Erdoğan çiftinin 5 çocuğundan biri olan, Altınyayla Lisesi öğrencisi Vahide Erdoğan (18), dershaneye gitmeden üniversite sınavında Türkçe-Sosyal (TS) puan türünde aldığı 501 puanla birinci tercihi olan Boğaziçi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümüne yerleştirildi.
(TS) puan türüne göre Sivas il birincisi ve Türkiye 449'uncusu olan Vahide, elde ettiği bu başarıyla hem ailesinin, hem öğretmenlerinin, hem de köyünün ve ilçenin gururu oldu.
Erdoğan, “Ben köyde doğdum, köyde yetiştim, çiftçi bir ailenin çocuğuyum. 5 kardeşiz. Köydeki şartlar her ne kadar zor olsa da gerçekten eğitim açısından birçok güzel şey yapıldı. Mesela parasız eğitim getirildi, parasız taşımalı eğitim getirildi. Kaymakamlık sayesinde bir sene orada parasız taşındık, bedava yemek verdiler, gerçekten bunların hakkını veriyor olmak çok güzel bir şey” dedi.
Türkiye'nin en iyi üniversitelerinden birinde okuyacak olmanın mutluluğunu yaşadığını ifade eden Erdoğan, “Dershaneye gitmeden, ailenin ve öğretmenlerinin destekleriyle böyle bir başarı elde etmek çok onur verici bir şey” diye konuştu.
Temelinin sağlam olduğunu, sınava iyi hazırlandığını kaydeden Erdoğan, iyi bir üniversitede eğitim görmeyi son 2 yılda aklına koyduğunu belirtti.
Lisede sözel ağırlıklı bölümü seçtiğini ve programlı olarak ders çalıştığını ifade eden Erdoğan, üniversite sınavında emeğinin karşılığını aldığını söyledi.
Ailesinin ekonomik durumu iyi olmasına rağmen ilçede dershane olmadığı için dershaneye gidemediğini kaydeden Erdoğan, “İlçemizde dershane bulunmuyordu. Sonuçta küçük, 3 bin 100 nüfuslu bir ilçe. Ama yakın ilçemiz Şarkışla'da dershane vardı ama onda da yol problemi oluyordu. Sağ olsun Halk Eğitim Müdürlüğü bize bir kurs açtı, bir etüt merkezi oluşturduk. Son 2 senedir bu etüt merkezi var, orada okuldan öğretmenlerimiz bizlere yardımcı oldular, hafta sonları çok güzel bir etüt yaptık. Bu etütler bize pratik kazandırdı, sürekli test çözüyorduk, çok büyük avantaj oldu. Eminim ki Altınyayla'dan daha benim gibi birçok öğrenci çıkacaktır” diye konuştu.
Tercihleri yapmadan önce danışmanlık hizmeti almak üzere Sivas'ta bazı dershanelere gittiğini, buradaki rehber öğretmenlerin kendisine “hangi dershaneye gittin?” sorusunu yönelttiğini, kendisinin dershaneye gitmeden 501 puan aldığını belirtmesi üzerine çok şaşırdıklarını ifade eden Erdoğan, “Espri olsun diye 'Murat dershanesine gittim' dedim. Murat hoca benim okul müdürüm, gerçekten çok yardımcı oldu” dedi.
Başarısında ailesinin, ağabeyinin, öğretmenlerinin, okul yönetiminin ve evlerinde kaldığı akrabalarının çok büyük katkısı olduğunu söyleyen Erdoğan, Altınyayla Lisesi'nden daha nice başarılı öğrenciler çıkmasını diledi.
“DERSHANENİN ÇOK DA GEREKLİ OLMADIĞINI GÖSTERDİM”
Hedefinin öğretmenlikten ziyade akademik kariyer yapmak olduğunu belirten, Boğaziçi Üniversitesine gittikten sonra yabancı dil eğitimi almayı ve yurt dışında eğitimini sürdürmeyi hedefleyen Erdoğan, daha sonra da Türkiye'de akademik kariyer yapmak istediğini söyledi.
Başarılı olmak için dershanenin şart olmadığını ifade eden Erdoğan, “İnsanlar çocuklarını okutmak için dershanelere çok paralar döküyorlar. Böyle bir şey yapmadan, köyden çıkmış biri olarak Boğaziçi'ye gitmek gerçekten büyük onur verici bir şey. Bu onuru aileme yaşattığım için ve insanlara dershanenin çok da gerekli olmadığını gösterdiğim için büyük onur duyuyorum” diye konuştu.
Başarısını düzenli çalışmaya borçlu olduğunu ifade eden Erdoğan, çok fazla ders çalışmadığını belirterek, “Dersi derste dinlerseniz, öğretmenleri anlamaya çalışırsanız ve temelinizi sağlam tutarsanız, inanın dershane desteği görmeden Boğaziçi'ye, ODTÜ'ye yerleşebilirsiniz. Bu çok kolay bir şey aslında. Kendiniz çalışacaksınız, çünkü sınavda sadece kendiniz oluyorsunuz, ne dershane sizin yanınızda oluyor, ne başka birisi” dedi.
Baba Tekin Erdoğan ise “Çok duygulandım, bu gururu Allah herkese yaşatsın. Başta Altınyayla Kaymakamı ve Milli Eğitim Müdürü olmak üzere lisemizin müdürü, öğretmenleri, değerli çalışanlarına, herkese teşekkür ediyorum. Her zaman için maddi ve manevi olarak çocuğumun yanında oldum, çok mutluyum” diye konuştu.
Anne Fadime Erdoğan da çok mutlu olduğunu belirterek, “Emekleriyle bunu başardı. Çalıştı, bize fazla yükü olmadı, dershaneye falan gitmedi. Derslerine çalıştı, bize hiç zorluğu olmadı” dedi.
Erdoğan'ın kardeşleri ve dedesi de Vahide'nin bu başarısıyla gurur duyduklarını belirtti.
Bu arada, Altınyayla Lisesi girişine ve ilçe merkezine Vahide'nin Sivas il birincisi ve Türkiye 449'uncusu olduğunu belirten pankartlar asıldı. Altınyayla Lisesi'nin üniversiteye öğrenci yerleştirme başarısının yüksek olduğunu belirten yetkililer, liseden geçen yıl sınava giren 38 öğrenciden 27'sinin, bu yıl ise 35 öğrenciden 21'inin üniversiteye yerleştirildiğini kaydetti.
(TS) puan türüne göre Sivas il birincisi ve Türkiye 449'uncusu olan Vahide, elde ettiği bu başarıyla hem ailesinin, hem öğretmenlerinin, hem de köyünün ve ilçenin gururu oldu.
Erdoğan, “Ben köyde doğdum, köyde yetiştim, çiftçi bir ailenin çocuğuyum. 5 kardeşiz. Köydeki şartlar her ne kadar zor olsa da gerçekten eğitim açısından birçok güzel şey yapıldı. Mesela parasız eğitim getirildi, parasız taşımalı eğitim getirildi. Kaymakamlık sayesinde bir sene orada parasız taşındık, bedava yemek verdiler, gerçekten bunların hakkını veriyor olmak çok güzel bir şey” dedi.
Türkiye'nin en iyi üniversitelerinden birinde okuyacak olmanın mutluluğunu yaşadığını ifade eden Erdoğan, “Dershaneye gitmeden, ailenin ve öğretmenlerinin destekleriyle böyle bir başarı elde etmek çok onur verici bir şey” diye konuştu.
Temelinin sağlam olduğunu, sınava iyi hazırlandığını kaydeden Erdoğan, iyi bir üniversitede eğitim görmeyi son 2 yılda aklına koyduğunu belirtti.
Lisede sözel ağırlıklı bölümü seçtiğini ve programlı olarak ders çalıştığını ifade eden Erdoğan, üniversite sınavında emeğinin karşılığını aldığını söyledi.
Ailesinin ekonomik durumu iyi olmasına rağmen ilçede dershane olmadığı için dershaneye gidemediğini kaydeden Erdoğan, “İlçemizde dershane bulunmuyordu. Sonuçta küçük, 3 bin 100 nüfuslu bir ilçe. Ama yakın ilçemiz Şarkışla'da dershane vardı ama onda da yol problemi oluyordu. Sağ olsun Halk Eğitim Müdürlüğü bize bir kurs açtı, bir etüt merkezi oluşturduk. Son 2 senedir bu etüt merkezi var, orada okuldan öğretmenlerimiz bizlere yardımcı oldular, hafta sonları çok güzel bir etüt yaptık. Bu etütler bize pratik kazandırdı, sürekli test çözüyorduk, çok büyük avantaj oldu. Eminim ki Altınyayla'dan daha benim gibi birçok öğrenci çıkacaktır” diye konuştu.
Tercihleri yapmadan önce danışmanlık hizmeti almak üzere Sivas'ta bazı dershanelere gittiğini, buradaki rehber öğretmenlerin kendisine “hangi dershaneye gittin?” sorusunu yönelttiğini, kendisinin dershaneye gitmeden 501 puan aldığını belirtmesi üzerine çok şaşırdıklarını ifade eden Erdoğan, “Espri olsun diye 'Murat dershanesine gittim' dedim. Murat hoca benim okul müdürüm, gerçekten çok yardımcı oldu” dedi.
Başarısında ailesinin, ağabeyinin, öğretmenlerinin, okul yönetiminin ve evlerinde kaldığı akrabalarının çok büyük katkısı olduğunu söyleyen Erdoğan, Altınyayla Lisesi'nden daha nice başarılı öğrenciler çıkmasını diledi.
“DERSHANENİN ÇOK DA GEREKLİ OLMADIĞINI GÖSTERDİM”
Hedefinin öğretmenlikten ziyade akademik kariyer yapmak olduğunu belirten, Boğaziçi Üniversitesine gittikten sonra yabancı dil eğitimi almayı ve yurt dışında eğitimini sürdürmeyi hedefleyen Erdoğan, daha sonra da Türkiye'de akademik kariyer yapmak istediğini söyledi.
Başarılı olmak için dershanenin şart olmadığını ifade eden Erdoğan, “İnsanlar çocuklarını okutmak için dershanelere çok paralar döküyorlar. Böyle bir şey yapmadan, köyden çıkmış biri olarak Boğaziçi'ye gitmek gerçekten büyük onur verici bir şey. Bu onuru aileme yaşattığım için ve insanlara dershanenin çok da gerekli olmadığını gösterdiğim için büyük onur duyuyorum” diye konuştu.
Başarısını düzenli çalışmaya borçlu olduğunu ifade eden Erdoğan, çok fazla ders çalışmadığını belirterek, “Dersi derste dinlerseniz, öğretmenleri anlamaya çalışırsanız ve temelinizi sağlam tutarsanız, inanın dershane desteği görmeden Boğaziçi'ye, ODTÜ'ye yerleşebilirsiniz. Bu çok kolay bir şey aslında. Kendiniz çalışacaksınız, çünkü sınavda sadece kendiniz oluyorsunuz, ne dershane sizin yanınızda oluyor, ne başka birisi” dedi.
Baba Tekin Erdoğan ise “Çok duygulandım, bu gururu Allah herkese yaşatsın. Başta Altınyayla Kaymakamı ve Milli Eğitim Müdürü olmak üzere lisemizin müdürü, öğretmenleri, değerli çalışanlarına, herkese teşekkür ediyorum. Her zaman için maddi ve manevi olarak çocuğumun yanında oldum, çok mutluyum” diye konuştu.
Anne Fadime Erdoğan da çok mutlu olduğunu belirterek, “Emekleriyle bunu başardı. Çalıştı, bize fazla yükü olmadı, dershaneye falan gitmedi. Derslerine çalıştı, bize hiç zorluğu olmadı” dedi.
Erdoğan'ın kardeşleri ve dedesi de Vahide'nin bu başarısıyla gurur duyduklarını belirtti.
Bu arada, Altınyayla Lisesi girişine ve ilçe merkezine Vahide'nin Sivas il birincisi ve Türkiye 449'uncusu olduğunu belirten pankartlar asıldı. Altınyayla Lisesi'nin üniversiteye öğrenci yerleştirme başarısının yüksek olduğunu belirten yetkililer, liseden geçen yıl sınava giren 38 öğrenciden 27'sinin, bu yıl ise 35 öğrenciden 21'inin üniversiteye yerleştirildiğini kaydetti.