Köşe yazısındaki uyuyan militan, bombacı çıktı

Güncelleme Tarihi:

Köşe yazısındaki uyuyan militan, bombacı çıktı
Oluşturulma Tarihi: Nisan 07, 2004 01:46

Milliyet yazarı Hasan Cemal’in bir yazısında Kastamonulu Adnan olarak tanıttığı kişinin, İstanbul’daki saldırıları gerçekleştiren grubun lider kadrosundaki Adnan Ersöz olduğu ortaya çıktı.

Milliyet Gazetesi yazarı Hasan Cemal’in 11 Eylül saldırılarından sonra Pakistan’dan yazdığı yazıda ‘Kastamonulu Adnan’ olarak tanıttığı kişinin, İstanbul’daki ikiz bombalı saldırıları gerçekleştiren grubun lider kadrosundaki Adnan Ersöz olduğu ortaya çıktı. Bu kişinin 1.5 yıl boyunca yakalanmaması, istihbarat zaafiyeti olarak değerlendirildi.

Milliyet Gazetesi yazarı Hasan Cemal’in 11 Eylül saldırılarının ardından 2002 yılının Mart ayında gittiği Pakistan’da karşılaştığı ve köşe yazısında ‘Kastamonulu Adnan’ olarak tanıttığı kişinin, İstanbul’da 15 ve 20 Kasım’da meydana gelen intihar saldırılarını gerçekleştiren grubun lider kadrosundaki SBF mezunu Adnan Ersöz olduğu ortaya çıktı.

Hasan Cemal’in 15 Mart 2002’de kaleme aldığı, ‘Kastamonu’lu Adnan’dan Afgan derslerine kadar’ başlıklı yazısına rağmen bu kişinin kimliğinin aylarca ortaya çıkarılamaması, istihbarat zaafiyeti olarak nitelendi.

Hasan Cemal, ‘uyuyan militan’ kavramını ilk defa kamuoyuna duyurduğu yazısında, ‘Ayrıca, herhalde Türkiye de dahil birçok ülkeye Pakistan’daki bu medreselerden geçmiş birçok uyuyan militan gitti, uygun zamanı beklemek üzere’ ifadelerine yer veriyordu. Cemal ile söyleşisini, ‘Bu kavga bitmez’ cümlesiyle bitiren Adnan Ersöz ve ilişki kurduğu kişilerin istihbarat birimleri tarafından takip edilmesi halinde ikiz saldırıların önlenebileceği ifade edildi.

İSTİHBARAT ZAAFİYETİ

Cemal’in yazısının üzerinden geçen 1,5 yıllık süreye rağmen istihbarat birimlerinin Adnan Ersöz’e ve bağlantılarına ulaşamaması da tartışma konusu oldu.

Ersöz’ün kimliği, ikiz saldırılardan 5 ay önce MİT’in İrfan Kavak’ı gözaltına almasıyla deşifre oldu. Kavak, sorgulamasında Adnan Ersöz’ün örgütün önde gelen isimlerinden biri olduğunu söyledi. Saldırılardan sonra tutuklanan 50 isim arasında yeralan Kavak, MİT sorgusundan sonra serbest kalınca durumu hemen grubun lideri Habib Aktaş’a iletti. Aktaş da, MİT’in deşifre ettiği Ersöz’ü hemen yurtdışına çıkarttı. İstanbul’daki saldırılar tamamlanıncaya kadar Ersöz yurtdışındaydı, 1 ay sonra İran’dan gelip teslim oldu. Olayın bir istihbarat zaafiyeti olarak nitelenmesinin bir başka nedeni Hasan Cemal’in yazısında dile getirdiği ‘uyuyan militan’ kavramının üzerinde yeterince durulmaması olarak gösteriliyor.

Bu kavga bitmez

Hasan Cemal’in yazısından bir bölüm şöyle: ‘Kastamonulu Adnan... Tesadüfen tanıştık. İslamabad’daki Kral Faysal Camii’nin avlusunda Pakistanlı ve Afgan gençlerle sohbet ederken yanımıza geldi. Tepesinde saç kalmamıştı. Simsiyah gür sakallıydı. Tıknaz, boyuna değil enine gelişmiş, sağlam yapılı genç bir adam.

Niye Pakistan?

Bir yıl önce İslamabad’a ailecek yerleştiğini, ticaretle uğraştığını söyledi. Ticaretin yönünü Türkiye’deki kriz nedeniyle Almanya’ya çevirdiğini belirtti. Sonra da ekledi:

‘Dinimi burada daha rahat yaşıyorum. Eşim çarşaflı diye ehliyet alamıyordu. Buraya geldik, şimdi daha rahatız.’ sordum:

‘Dinini yaşamaktan söz ettin. Yalnız özel değil, kamu hayatında da dinini yaşamak mı istiyorsun?’

‘Evet, bizim dinimiz bir bütün. Devletin de dinimizin kurallarına uymasını istiyorum. Müslümansan eğer kişi olarak da, devlet olarak da din geçerli olacak.’

‘Yani devlet ve toplum düzeninin dini esaslara göre düzenlenmesini istiyorsun, öyle mi?’ ‘Evet öyle’

‘Bu demokrasinin sonu demek. O yüzden demokrasi de kendini koruyacak. Bu kavga demek değil mi?’

Kastamonulu Adnan yüzüme baktı: ‘Bu kavga bitmez!’
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!