'Kocamın erkekliği yok' boşanma gerekçesi sayılmadı
Güncelleme Tarihi:
ANKA
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 01, 2007 10:58
Yargıtay, eşine ilişkin "O, erkek değil. 7 aylık evliyken benimle birlikte olabildi” sözünü boşanma gerekçesi saymadı.
Fabrikada işçi olarak çalışan M.O. eşini, ailesinin yanına tatile gönderdi. Uzun bir süre geçmesine rağmen eşi eve dönmedi. Eşinin, kendisi ile ilgili olarak yakın çevresine “O erkek değil, 7 aylık evliyken benimle birlikte olabildi” sözleri üzerine soluğu mahkemede alan M.O. şiddetli geçimsizlik gerekçesiyle boşanma davası açtı.
Gaziosmanpaşa 1. Aile Mahkemesi’ne dava açan M.O., eşi Z.O.nun kendisini küçük düşürücü laflar etmesinin evliliği sürdürmesini olanaksız hale getirdiğini vurguladı. Davacı ve davalı tanıklarını dinleyen mahkeme, davalının hanımlık görevini yerine getirmediği, eşine aşağılayıcı sözler söylediği, evi terk ettiği gerekçesiyle çiftin boşanmalarına hükmetti.
YARGITAY, ‘ERKEK DEĞİL’ SÖZÜ EVLİLİĞİ TEMELİNDEN SARSMAZ
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, boşanma kararını bozarak şunları belirtti: “Boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacının tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır”
MAHKEME, ‘TÜRK TOPLUMUNDA ERKEK İÇİN TEMEL DÜRTÜ ERKEKLİKTİR’
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin bozma kararına direnen mahkeme, gerekçesinde şu görüşlere yer verdi: “Davalının evlilik süresince davacı ile ilgilenmeyip hanımlık görevlerini tam yapmadığı beyanı mevcut olup ayrıca tanıklar davalının ‘erkek değil’, ‘erkekliği yok’ diye beyanlarda bulunduğu anlaşılmıştır. Tüm toplumun örf ve yapısında erkek için temel dürtü olan erkekliği konusunda yaygın beyanların varlığı bir arada yaşama sınırlarını ortadan kaldıran hakaret ölçüsündedir. Davalının eşi hakkında erkek değil söylemini yaygın şekilde kullanması ile evliliği sürdürme iradesinin zafiyette olduğunun göstergesidir”
Yerel mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına direnmesi üzerine dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulu gündemine geldi. Genel Kurul, boşanma davasında kesin kararı verecek.
Gaziosmanpaşa 1. Aile Mahkemesi’ne dava açan M.O., eşi Z.O.nun kendisini küçük düşürücü laflar etmesinin evliliği sürdürmesini olanaksız hale getirdiğini vurguladı. Davacı ve davalı tanıklarını dinleyen mahkeme, davalının hanımlık görevini yerine getirmediği, eşine aşağılayıcı sözler söylediği, evi terk ettiği gerekçesiyle çiftin boşanmalarına hükmetti.
YARGITAY, ‘ERKEK DEĞİL’ SÖZÜ EVLİLİĞİ TEMELİNDEN SARSMAZ
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, boşanma kararını bozarak şunları belirtti: “Boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacının tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır”
MAHKEME, ‘TÜRK TOPLUMUNDA ERKEK İÇİN TEMEL DÜRTÜ ERKEKLİKTİR’
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin bozma kararına direnen mahkeme, gerekçesinde şu görüşlere yer verdi: “Davalının evlilik süresince davacı ile ilgilenmeyip hanımlık görevlerini tam yapmadığı beyanı mevcut olup ayrıca tanıklar davalının ‘erkek değil’, ‘erkekliği yok’ diye beyanlarda bulunduğu anlaşılmıştır. Tüm toplumun örf ve yapısında erkek için temel dürtü olan erkekliği konusunda yaygın beyanların varlığı bir arada yaşama sınırlarını ortadan kaldıran hakaret ölçüsündedir. Davalının eşi hakkında erkek değil söylemini yaygın şekilde kullanması ile evliliği sürdürme iradesinin zafiyette olduğunun göstergesidir”
Yerel mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına direnmesi üzerine dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulu gündemine geldi. Genel Kurul, boşanma davasında kesin kararı verecek.