Kıbrıs’ta artık taksim dışı çözüm olmaz

Güncelleme Tarihi:

Kıbrıs’ta artık taksim dışı çözüm olmaz
Oluşturulma Tarihi: Nisan 21, 2004 00:00

Kıbrıs’lı Rumlar’ın Cumartesi günü HAYIR oyu verdikleri taktirde, bir daha Birleşik Kıbrıs lafı edemeyeceklerini ve tek çözümün adayı taksim etmekten geçeceğini bilmeleri gerekir. Birileri bunu açıkça söylemeli.Kıbrıs Rumları tam 30 yıldır bütün dünyanın sempatisini topladılar. Hele yıllar geçtikçe ve 1974 askeri müdahelesi öncesinde yaşananlar (Türklerin silah zoruyla susturulmaları) unutuldukça bu sempati daha da arttı.Rumlar dünyayı son derece başarılı şekilde şöyle bir hikayeye inandırdılar:“… Küçücük bir adanın, savunmasız insanları Türk kardeşleriyle barış ve mutluluk içinde yaşarken (!) bir sabah aniden karşılarında dev gibi Türk ordusunu bulmuşlardır. Bu ordu savunmasız Kıbrıs’ı istila etmiş, insanlarını göçe zorlamış ve 40 bin askeriyle oraya gelip yerleşmiştir. İnsan hakları çiğnenmiş, kadınların ırzına geçilmiş, malları çalınıp çırpılmıştır. Yıllar boyunca sevgiyle birlikte yaşadıkları Türk dostları da bu duruma çok üzülmüşler, ancak Türk ordusunun adayı ikiye bölmesini engelleyememişlerdir. Rumlar, bu ordunun ülkesine dönmesini ve bu güzelim yeşil ada’da Türk kardeşleriyle birlikte yine eskisi gibi yaşamak istemektedirler. Birleşik bir Kıbrıs, hem Türk hem de Rumların yuvası olmalıdır…”Bu hikaye’nin aslında önemli aldatmalar ve tuzaklarla dolu olduğunu dünya halkları göremezdi.1974 askeri müdahelesine kadar ki dönemde (1950-1974) Türk köylerinin Guvas’ın silahlı EOKA’cıları tarafından basıldığını, Yunanistan ile birleşmek (ENOSİS) için sayısız girişimler yapıldığını ve nihayet 1974’te, Atina’daki Albaylar cuntasının Devlet Başkanı Makarios’u devirip yerine ENOSİS’ci Sampson’u getirmek için açıkça bir darbe girişimi başlattıklarını bilemezlerdi.Dünya, Türk ordusunun Kıbrıs’a girmesinin tek sorumlusunun Kıbrıs’lı Rum EOKA’cılar ve onların Atina’daki ENOSİS’ci çılgın abileri olduğunu göremezdi.Rumlar ise, hikayelerini satmayı bildiler.Uluslarararası kamuoyunu aldattılar.Ancak bu başarılarının altında, Rauf Denktaş ve Ankara’nın beceriksiz politikacıları da yatıyordu. Yani Rumlar, Denktaş ve Ankara’nın hatalı politikaları sayesinde dünya kamuoyunu aldatabildiler.Ne zaman bir çözüm girişimi olsa, Rumlar hemen ayağa kalkar, “Birleşik Kıbrıs istiyoruz. Türk kardeşlerimizle birlikte yaşamak istiyoruz” derler, Rauf Denktaş ve Ankara tam aksine çözüme karşı çıkarlardı.Her gelen topu taca atan, her çözüm girişimini söndüren taraf hep Denktaş ve Ankara olmuştu. Sonuç olarak dünya’nın gözünde, Rumlar çözüm isteyen, barış yanlısı, Türkler ise çözümsüzlükten yana ve askeri gücüyle adayı bölmeye çalışan gaddar taraf konumuna girdiler.Kimse bu oyunu tam anlamıyla göremedi.Görebilmesine de imkan yoktu. Zira Denktaş hep oradaydı ve Ankara’daki statükocu ekip ile birlikte her girişimi engellemesini bildi.Denktaş’ta bunu kendi ideolojisi, kendi doğrularına inandığı için yaptı. Birgün bu oyunun bozulabileceğini düşünemedi.ANNAN PLANI VE AB RUM OYUNUNU BOZDURumların oyunu üç nedenle bozuldu:- Avrupa Birliği’nin tam üyelik havucu…- ABD’nin Annan planını ciddiye alması…- Denktaş’ın aradan çekilmek zorunda kalması…Bu üç koşul bir araya gelmese, Rumlar oyunlarını rahatlıkla sürdürebileceklerdi.Ancak çok güvendikleri AB üyeliği, Annan planı ve Rauf Denktaş’ın aradan çekilmek zorunda kalması herşeyi altüst etti.Bugün gelinilen nokta Rumların gerçek politikalarını dünyaya gösteriverdi.Hele Cumartesi günkü referandumda bir de HAYIR oyu verirlerse, kendi bindikleri dalı kesmiş olacaklar. Kendi kazdıkları kuyuya düşecekler.Bundan böyle kimseye “Türk kardeşlerimizle birlikte yaşamak istiyoruz. Birleşik bir Kıbrıs istiyoruz,” diyemeyecekler.Cumartesi günü HAYIR oyu vererek, Kıbrıs’ta bundan böyle sadece TAKSİM formülünün geçerli olacağını kendileri de kabul edecekler.Arkasına saklanabilecekleri Denktaş unsuru ortadan kalkıverince, gerçekler apaçık ortaya çıkıverdi.Karar Rumlara ait:Ya Annan planıyla yetinecekler ve Türk toplumunu eşit görecekler veya Ada’yı ikiye bölecekler.* * *(Bu yazı, Posta Gazetesinde ve aynı gün Hürriyet Gazetesinin tüm dış yayınlarında, Hürriyet internet sitesinde (www.hurriyetim.com.tr) Milliyet internet sitesinde (www.milliyet.com.tr) ve Daily News ekibi tarafından tercüme edildikten sonra hem ana gazetede, hem de Daily News internet sitesinde (www.turkishdailynews.com.) yayınlanmaktadır.)
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!