Kıbrıs hep kötü gidiyordu

Güncelleme Tarihi:

Kıbrıs hep kötü gidiyordu
Oluşturulma Tarihi: Kasım 05, 2001 00:00

DIŞİŞLERİ Bakanı İsmail Cem, Kıbrıs'ta işlerin kötüye gittiğini söylemekle kalmadı, Türkiye'nin tarihi bir karar verme durumunda kalabileceğini de belirtti.Cem, daha kuvvetli ifadeler de kullandı. Türkiye'nin Kıbrıs için bedel ödemesi gerektiğine inandığını da sözlerine ekledi.Bu sözler bir arkadaş toplantısında ya da Meclis kulislerinde sarf edilseydi daha farklı değerlendirilebilirdi.Ama Dışişleri Bakanı tarafından Meclis kürsüsünde dile getirildiğine göre, üzerinde dikkatle durulması hatta didik didik edilmesi gerekiyor bu konuşma.Ne oluyoruz? Avrupa Birliği'ne üyelik hedefinden vaz mı geçiyoruz?Eğer öyle ise, bu çok önemli bir stratejik karar.Yok, krize dikkat çekmek için taktik bir adım diyorsanız, bu tip tırmandırmaların sonunu, hele de Avrupa ile muhatapsanız, iyi düşünmeniz gerekiyor. Çünkü Avrupa Birliği'nin her zaman mesajları en doğru biçimde anladığı ve bunlara en doğru yanıtları verdiği söylenemez.Bu kadar farklı çıkarların bir arada olduğu bir beraberliği, restleşmelerle yola getirmeyi düşünmek yanlış.Restinizi görüverirler. İş biter.Evet Kıbrıs hiç iyi gitmiyor. Ama bu yeni değil.Yunanistan'ın ısrarlı politikaları sonucu Kıbrıs bir Avrupa meselesi haline geldi. Şimdi iki süreç var Kıbrıs ile ilgili.Biri Birleşmiş Milletler süreci, diğeri Avrupa Birliği.Avrupa Birliği, Kıbrıs'ı çözüm olmadan da tam üyeliğe alma kararı verdi. Dolayısı ile Kıbrıs Rum kesimi ve Yunanistan Birleşmiş Milletler sürecini artık dikkate bile almıyorlar.O zaman yapacak bir tek şey var Kıbrıs sorununu yeni bir çerçeve içine çekmek.İsmail Cem'in çıkışı, Türkiye'nin Kıbrıs konusunda sıkıştığının sesli ifadesi. Ancak, hedefe Avrupa Birliği'ni oturtup kazanılmış haklardan vaz geçilebileceği izlenimini vermek, zaten Avrupa'da var olan güçlü Türkiye karşıtı lobiyi memnun etmez mi?Sizi Avrupa Birliği'nden uzak tutmayı becerirken, uzun yıllardır verilen mücadeleler sonucu elde edilen haklara el konurken bir de gerekçe sunmuş olmaz mısınız onlara? ‘‘Türkiye Kıbrıs'ta uzlaşmıyor. Çözüme karşı çıkıyor’’ diye.* * *ANLADIĞIM kadarıyla Dışişleri Bakanının çıkışında, Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Prodi'nin Rum kesimini ziyaretinin de etkisi var. Prodi, aday oylmasına rağmen Türkiye'ye gelmiyor, Rum kesimine gidiyor ve orada Türk tarafını rencide edici ifadeler kullanıyor.Avrupa'nın, Kıbrıs konusunu da diğer birçok konu gibi yüzüne gözüne bulaştırdığı tartışma götürmez.Bu yüzden artık Kıbrıs'ı Avrupa ile birlikte götürmeye ağırlık vermek zor.Kaldı ki 11 Eylül'den bu yana Avrupa Birliği özellikle dış politika ve güvenlik konusunda tam bir dağınıklık içine girmiş durumdadır.Akdeniz'in istikrarı, terörizme karşı mücadelenin arka saflarının güvenliği açısından son derece önemlidir. Bu değerlendirmeyi Washington'un yapmamasına imkán yok.Kıbrıs'ta, Avrupa'da kazanılmış hakları masaya yatırmak yerine, ABD'nin devreye girmesini sağlamak gerektiği daha açık ortaya çıkıyor.Ortadoğu Barışı için Filistin devletinin gerektiğini telaffuz eden Washington'un, Kıbrıs'ta istikrarın güvencesi için Kıbrıs Türk devletinin de gerekli olduğunu söylemesini istemenin artık zamanıdır.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!