Khaled'den Oscar Wilde'e
Güncelleme Tarihi:
Buluşma vakitleri
l Geçen haftasonu, Khaled konseriyle İstanbul Caz Festivali sona erdi. Konser kötüydü. Ancak tüm eski tanıdık, akraba, eş, sevgili, hatta onların eski eş, tanıdık, dost, akraba ve sevgilerini görmek isteyen İstanbul ahalisi için oldukça verimli bir geceydi. Selamlar alıp verildi; kapının önünden gizlice içeriye alınan biralar içildi; güney sahillerinde yapılan tatiller anlatıldı ve seneye tekrar buluşalım sözleri sessizce verilerek vedalaşıldı...
Eller havaya
l Caz Festivali'nin sona ermesiyle birlikte Roxy ve Babylon'un İstanbul yaz gecelerindeki etkisi de hafifledi. Meraklıları şimdilerde Hayal Kahvesi'ndeki partileri takibe aldılar...
l Diğer taraftan Rumelihisarı'nda konserler tam gaz hayatımıza girdi. Pop, caz, alaturka merakı ve kıvrak ritmler için gece rotası orada şenlenmeye başladı. İlk iki şarkıda göbekleri atmak için ayağa kalkanlar, üçüncüde ‘‘slow şarkı’’ nostaljisi yapıp gözyaşlarını akıtıyorlar. Ama dördüncü de yine hareket başlıyor. Eller havaya, kalçalar bir sağ, bir sola...
En yeni lacivert
l Bir de hiç bitip tükenmeyen yeni yerler var tabii. En sonuncusunun keşfinde olanlar önce Rumelihisarı'na gelip, sahilden tekneye atladıkları gibi Kuzguncuk'a yol alıyorlar. Köprünün altında onları yeni mekanları Lacivert bekliyor. Yeni huzur ortamı, yarının ‘‘trendy’’ mekanı...
Güneş batışına margarita
l En güzel vakit pazar günlerine ayrılmış durumda. Hani o çok öldürücü sıcakların olmadığı günlerde hele... Güneş batış vakti gelinceye kadar havuzlar işgal ediliyor. Sonrasındaysa margarita mekanlarına dağılım başlıyor. Havana'da yeni aşık genç çiftler, Arka Bahçe'de huzurseverler, Zeytin Sardunya'da melodi arayanlar, Aşşk Kahve'de ise ‘‘İstanbul kozmopolitan şehirdir, en kozmopitan mekanda burasıdır’’ bilincinde olanlar biraraya geliyor. Ellerde günlük gazeteler, onların haftasonu ekleri, bazısında ara sayfası kıvrılmış kitaplar dikkat çekiyor.
Son vasiyet olayı
l Tuhaf bir şekilde ise her mekanın kendi ruh haline uygun yapısında hoş ve güzel kadın tanımına uyan birileri Oscar Wilde'ın ‘‘Son Vasiyeti’’ni okuyorlar. Sanırım arada kahkaha efekti verecek satırlar olduğu için... Örnek mi istiyorsunuz, o zaman buyurun: Aşşk Kahve'nin komşu mekanı Miamensa'da hoş kadın, kendi benzerinde bir hoşlukta gözüken erkek arkadaşına sözleri şöyle aktarıyor: ‘‘Bak canım bu adı Oscar, soyadı Wilde denen adam da söylemiş adamlar ikiye ayrılıyor diye. Biri kadınları anlamaya çalışan geri zekalılar, biri de sevmeyi becerenler. Sen hangisisin?’’
l Buradan çıkan sonuç: Bu yaz Miamensa'da yemek yemek (kum midyeli spagetti önceliğiyle), margarita içmek (ya kavunlu, ya da çilekli olacak), Oscar Wilde'ı ve onun tanımladığına uygun hayatları uygulamak pek bir moda... Bilinçli veya bilinçsiz!
S.D.