KCK sanıklarından mahkemede protesto

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın terör örgütü PKK’nın gizli sivil yapılanması KCK/TM yönelik soruşturmasının ardından, aralarında BDP’li 12 belediye başkanının da bulunduğu 104’ü tutuklu, 19’u firari 152 sanığın yargılanmasına bugün 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Sanıklar, duruşma için adliye binası içinde özel yapılan 500 kişilik salonda 18’inci kez hakim karşısına çıktı. Duruşmaya, tutuklu 104 sanıktan 96 sanık, tutuksuz sanıklardan ise 7’si katıldı.

Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nde tutulan sanıklar saat 09.00’da polis ve jandarma eşliğinde cezaevi araçlarıyla adliyeye getirildi. Duruşma nedeniyle Diyarbakır adliyesi etrafın sıkı güvenlik önlemleri devam etti. Duruşmayı, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, BDP milletvekilleri ve sanık yakınları izledi.

Duruşma saat 10.30’da tutuklu sanıkların yoklamasıyla başladı. Sanıklar daha önceki duruşmalarda olduğu gibi bu gün de Kürtçe "buradayım" dedi. Tutuksuz sanık Seyithan Haran’dan savunmasını istendi. Haran da Kürtçe, "Ben bu yapılan işlemi kabul etmiyorum" dedi. Mahkeme Başkanı diğer sanıklarda olduğu gibi Kürtçe konuştuğu için mikrofonun sesini kapattı. Sanığın Kürtçe cümlelerini ise avukatı Meral Danış Beştaş tercüme etti.

Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz, tutuklu sanıklardan Diyarbakır merkez Kayapınar İlçesi Belediye Başkanı Zülküf Karatekin ile Selanik Önder’in, daha önceki davalarıyla birleşen ‘propaganda’ dosyası kapsamında ifadelerini almak istediklerini söyledi. İki sanıkta daha sonra savunma yapacaklarını dile getirdi.

KÜRTÇE SAVUNMA ‘SON KEZ’ REDDEDİLDİ

Sanık avukatlarından Metin İriz, başta Cumhurbaşkanı olmak üzere siyasilerin Kürtçe savunmayla ilgili yorumlarını hatırlattı ve Hakkari ile Şanlıurfa mahkemelerinin Kürtçe savunmanın kabulüne ilişkin kararlarını mahkemeye sundu. İriz, mahkemenin Kürtçe savunma kararını son bir kez daha değerlendirmesini istedi. Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz da, talebin daha önceki gerekçeler doğrultusunda reddedildiğini söyledi.

NEJDET ATALAY TÜRKÇE KONUŞTU

Sanıklar adına Batman Belediye Başkanı Nejdet Atalay, söz alarak Türkçe konuştu. Konuşması sırasında salondaki jandarma sayısının arttırılması üzerine Atalay, "Sayın mahkeme heyetinin endişe etmemesini isteriz. Bizler kendimizi bilen insanlarız, kavgamızı siyaseten veren insanlarız. Lütfen rahat olunuz" dedi.

‘KÜRTÇEYİ CANIMIZ PAHASINA SAVUNURUZ’

Kendilerini ifade etme fırsatı bulamadıklarını belirten Atalay, konuşma yapma ihtiyacını mahkemenin seyri nedeniyle gerçekleştirdiğini söyledi. Tarihi anlara ve yargılamaya tanıklar yaptıklarını kaydeden Atalay şöyle dedi:

"Bu yargılama iyi ya da kötü, ayıp bir demokrasi örneği olarak tarihteki yerini alacaktır. Burada yargılanan Kürtler, Kürtlerin temsilcileri ve Kürt sorunudur. Bu dava Kürt sorunu ve Türkiye demokrasisinin geleceğini belirleyicisidir. Birkaç ay sonra değişecek Anayasa ve yasalar kapsamında, terörle mücadele yasası kapsamında yargılanıyoruz. Yargılamada tıkanıklık yaşanıyor ama bunun nedeni biz değiliz. Yargılama boyunca sükünetimizi, saygımızı koruduk, korumaya da devam edeceğiz. Sayın mahkemeye karşı saygımızı koruduk, saygı isteriz. Bu yargılamanın görülmesi için elimizden geleni yapıyoruz ancak, mahkemenin bizlerin kendimizi savunmaması için elinden geleni yapmaktadır."

Atalay, tahliye, Kürtçe savunma ve bilirkişi taleplerinin reddedildiğini hatırlatarak, mahkemenin ‘retçi’ anlayışı takındığını, bu nedenle kendilerinde adil yargılama yapılmadığı kanaatinin oluştuğunu savundu. Arkadaşlarının büyük bölümünün Türkçe bildiğini açıklayan Atalay, "Büyük bir çoğunluğumuz çok iyi Türkçe biliyor. Bizler Kürt olduğumuz için yargılandığımızı düşündüğümüz için savunmamızı Kürtçe yapmak istiyoruz. Anadil insanın bir parçası gibidir. Hele insanlar anadillerini konuştu diye canından, malından olduysa canımız pahasına savunuruz. Anadil onurdur, insanlar onurlarıyla yaşamak ister. Mahkemenizin bu yaklaşımı bizde engizisyon endişesi yaşatmaktadır. Sayın yargıç Kürtçe demek suç mudur" dedi.

’AKP BU DAVAYA MÜDAHİL OLMUŞTUR’

Mahkeme heyetinin işin ciddiyetine davet eden Batman Belediye Başkanı Nejdet Atalay, mahkemenin dayattığı yasaların meşru olması gerektiğini ileri sürdü. Olmayan bir hükmün yasak olarak değerlendirilemeyeceğini ifade eden Atalay konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Mahkemenizin sıra dışı yaklaşımını anlamamaktayız. Bizi bu mahkemede yargılanmamızı sağlayanın siyasi erk olduğunu biliniz. Hukuk bu toplum nazarında inancını, inandırıcılığını yitirmiştir. Tarih bizleri mazlum olarak anacaktır, isteriz ki, siz sayın hakimleri iyi insanlar, hukukçular olarak da ansın. Mevcut AKP hükümeti bu toplum üzerinde hegemonya oluşturmak istenmektedir, muhalefeti terörize etmek istemektedir. Başbakan Batman’da bu davaya ilişkin hüküm beyan etti, dolayısıyla burada gerçekleşen şekli bir şeydir. AKP hükümetinin bu davaya müdahilliğine dikkat çekmek isterim. Siz sayın yargıçların bunlara hizmet etmemesini, alet olmamanızı isteriz. Kanaatimizce bu tutumunuz toplumsal barışa, özgürlüklere hizmet etmediğinizi düşünmekteyiz. Bu yargılama meşru değildir. Kürtçe dili yok sayılıyor, saygı görmüyor. SizleriN sağ duyulu olmanızı isteriz."

SANIKLAR ALINMADI, AVUKATLAR SOLUNA TERK ETTİ

Duruşmanın öğleden sonraki bölümüne sanıklar gelmeden önce başlandı. Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz, tutuklu sanıklardan Batman Belediye Başkanı Nejdet Atalay’ın konuşmasından sonra, sanıkların alkışlı protestosunun duruşma düzenini bozduğu gerekçesiyle, duruşmaya sanıklar olmadan devam edileceğini açıkladı.

Söz alan sanık avukatlarından Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar, "Burada anlaşılmayan sadece dil değil, sanıkların tavırları ve hallerinin anlaşılmadığı ortaya çıktı. Sanıklar olmadan bizim burada kalmamızın bir anlamı yok. Biz de çıkıyoruz" dedi. Daha sonra avukatlar duruşma salonunu terk etti.

İZLEYİCİLER DE ÇIKARILDI

Avukatların salonu terk etmesi üzerine mahkeme heyeti, izleyicilerin de salondan çıkarılmasını istedi. Duruşma daha sonra 1 Şubat tarihine ertelendi.