Karşılığı, bir alkışla ödenen kahramanlık

Güncelleme Tarihi:

Karşılığı, bir alkışla ödenen kahramanlık
OluÅŸturulma Tarihi: Mart 26, 2004 00:00

Bu yılki 27 Mart Dünya Tiyatro Günü Bildirisi'ni, Gazeteci-Yazar Zeynep Oral hazırladı. Bildiri, 27 Mart'ta bütün tiyatrolarda oyunlardan önce okunacak. Bildiriye, tiyatroyu seven sevmeyen herkese ve tiyatroya emek veren tiyatroculara selam vererek baÅŸlayan Oral, tiyatrocuları ''kahramanlar'' olarak niteledi. Oral, ''Karanlık bir salonda soluÄŸunu tutmuÅŸ perdenin açılmasını bekleyenlerin karşısında tüm benliklerini, yeteneklerini, birikimlerini, yaratıcılıklarını, düş güçlerini, düşüncelerini ve duyarlılıklarını tiyatro sanatına adamış insanlara, ben günümüzde 'kahraman' diyorum. Karşılığı olsa olsa bir avuç alkışla ödenen bir kahramanlık onlarınki...'' dedi.  Günümüzde dünyanın ve Türkiye'nin zorlu bir süreçten geçtiÄŸini, savaÅŸların, iÅŸgallerin tehdidinde, ÅŸiddetin tırmandığı bir dönem yaÅŸandığını ifade eden Oral, bildiride şöyle diyor: ''Yeryüzündeki en deÄŸerli nimet insan yaÅŸamı bunca risk altındayken, belki daha da büyük bir tehdit; yaÅŸam biçimlerindeki, düşünce biçimlerindeki uçurumdan geliyor. Her geçen gün daha da büyüyen bu uçurum, ayrımcılıkla körükleniyor. Ekonomik ayrımcılı politik ayrımcılık, toplumsal ayrımcılık, cinsiyet ayrımcılığı, inanç,düşünce ayrımcılığı... Güçlü varsayılanın güçsüz diye bilinene baskı uyguladığı, haklarını gasp ettiÄŸi, aÅŸağıladığı bir ortamdayız. Hadi bilemediniz, güçsüzün ya da ötekinin umursanmadığı, yok sayıldığı, görmezden, duymazdan gelindiÄŸi bir ortam... Bu ortamda, tiyatronun her zamankinden daha büyük bir iÅŸlevi var. 'Sahne kir tutmaz' diyordu Muhsin ErtuÄŸrul Hocamız. Yalanı, dolanı, talanı, yozluÄŸu, yolsuzluÄŸu, dalkavukluÄŸu, kaba gücü, adaletsizliÄŸi, çıkar iliÅŸkilerini de tutmaz sahne, geri püskürtür.''      "TÄ°YATRONUN ÖZÃœNDEKÄ° YAÅžAMSAL GÜÇ..."       Zeynep Oral, sanatlar içinde insandan insana en dolaysız iliÅŸkiyi,iletiÅŸimi, etkileÅŸimi kuran tiyatroda, sahnedeki insanlarla salondaki insanlar arasında sözcüklerin ve imgelerin ''gel-git''iyle yaratılan sinerjinin, bunlara geçit vermeyeceÄŸini, tersine bu sinerjiden bir yaÅŸamsal güç doÄŸacağını ifade etti.  Oral, bildiriyi ÅŸu sözlerle tamamladı:  ''Tiyatronun özündeki bu yaÅŸamsal güç, insanı insan yapan deÄŸerleri yüceltir. Ä°nsanın yaratıcılığını körükler. Tüm o ayrımcılığameydan okur. Ä°nsanın kendini aÅŸmasına yol açar. Ötekine, güçsüze karşısürdürülen baskıya, haksızlığa, aÅŸağılamaya isyan eder, tepki gösterr. Ä°nsanın toplumsal belleÄŸini geliÅŸtirirken onu adalete, özgürlüğe yöneltir. Ä°nsanın kendi içindeki cevheri yakalamasına yol açar. Ä°nsanın ve dünyanın deÄŸiÅŸebileceÄŸi umudunu yeÅŸertir.  Belki biz, koltuklarına gömülmüş oyun izleyen ölümlü izleyiciler, kahkahalarımız ya da gözyaÅŸlarımız arasında o anda bütün bunların bilincinde deÄŸilizdir. Ama tiyatro büyüsü dediÄŸimiz ÅŸey, zamana meydan okuyarak, için için iÅŸler ve yaÅŸamımıza eklenir. Ben, kadınların oldum olası anıların ve geleceÄŸin bekçisi olduklarına inandım. Tiyatro tutkunu bir insan, bir kadın olarak 'YaÅŸasın Tiyatro' diyorum.'' Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!