Kariyer de yapıyorlar MBA de

Güncelleme Tarihi:

Kariyer de yapıyorlar MBA de
Oluşturulma Tarihi: Nisan 09, 2004 21:50

Management Centre Türkiye, Erasmus Üniversitesi ile birlikte hazırladığı MBA (İşletme Yüksek Lisansı) programı ile üst düzey yöneticileri yeniden 'okullu' yapıyor. Yeni başlayan eğitimin 13 katılımcısı Erasmus Üniversitesi yetkilileri tarafından 29 aday arasından seçildi. Erasmus Üniversitesi, MBA konusunda Avrupa'nın ilk beş okulu arasında yer alıyor.


Financial Times ve Businessweek'in MBA sıralamalarında Avrupa'da ilk beş içinde yer alan Erasmus Üniversitesi, Management Centre Türkiye (MCT) ile ortaklaşa bir MBA programı başlatıyor. Programın 'ince elenip sık dokunarak seçilen' ilk 13 öğrencisi 27 Mart'ta ilk eğitimlerine başladı. İkinci gruba ise eylül ayında sıra gelecek.

Eğitim boyunca, katılımcılar Erasmus Üniversitesi'nin öğrencisi oluyor. Eğitmenlerin Erasmus Üniversitesi'nden geldiği bu program MCT'nin Beşiktaş'taki merkezinde hayata geçiyor. Program 'potansiyeli yüksek' yönetici ve yönetici adaylarına yönelik olarak düzenleniyor. Örneğin, ilk programa kabul edilen öğrencilerin hepsi firmalarda üst düzey yönetici olarak görev yapıyor. Ortalama iş deneyimleri sekiz yıl.

YÜZDE 70’İ UZAKTAN EĞİTİM

Katılımcılarda lisans derecesi, en az üç ile beş yıllık iş deneyimi, İngilizce dil yeterliliği şartları aranıyor. Programı başarıyla tamamlayan katılımcılar, Erasmus Üniversitesi'nden İşletme Yüksek Lisans derecesine sahip oluyor.

18 ayda tamamlanan program, yüzde 70 gibi büyük bir oranda uzaktan eğitim yöntemiyle gerçekleşiyor. Eğitimin geri kalan kısmında katılımcılar ayda iki gün sınıf içi oturumlarda bir araya geliyor. Burada gün boyunca fakültenin hocaları tarafından interaktif eğitim görüyorlar. Dört ana başlıkta verilen program 13 dersten oluşuyor. Katılımcılar gruplara ayrılarak çeşitli projeler gerçekleştiriyor. Program kapsamında, uluslararası model vaka çalışmaları, atölye ve kişisel gelişim çalışmaları yer alıyor.

Katılımcılar program boyunca uydu bağlantılı guru konferanslarına, insan kaynakları, pazarlama gibi konulardaki MCT konferanslarına ve Türk yöneticiler ile yuvarlak masa toplantılarına katılabiliyor.


İnce elenip sık dokunarak seçildiler

Management Centre Türkiye'nin Erasmus Üniversitesi işbirliği ile hazırladığı MBA programına 29 kişi kişi başvurmuş. Başvuruları üniversiteye bağlı Rotterdam İşletme Okulu yöneticileri değerlendirmiş. 29 yöneticiden yalnızca 13'ü ilk aşamayı geçerek eğitim almaya hak kazanmış. Katılımcıların profili şöyle:

* Yaş ortalamaları 33.

* Ortalama iş deneyimleri sekiz yıl.

* Yüzde 50'si mühendislik, yüzde 40'ı işletme ve ekonomi, yüzde 10'u diğer bölümlerden mezun.

* Yüzde 50'si sanayi ve üretim sektöründen, yüzde 25'i bankacılık ve finanstan, diğer yüzde 25'i diğer sektörlerden geliyor.

* Yüzde 36'sı genel yönetim, yüzde 30'u satış-pazarlama, yüzde 34'ü ise stratejik pazarlama bölümlerinde çalışıyor.

* 13 öğrencinin altısı kadın.

* Katılımcılar, Finansbank, Arçelik, V. Mane Turkey, DSM Turkey, LG. Philips Displays, Azul Ergonomic Design, Garanti Bankası, Clariant Türkiye, Servier, Petline, Doğuş Elektrik, Çukurova Ziraat ve Deutsche Bank'ın üst düzey yöneticilerinden oluşuyor.

En genç katılımcı 23 yaşında

Programın en genç öğrencisi Sinem Yılmaz henüz 23 yaşında. İstanbul Üniversitesi İngilizce İktisat Bölümü'nü bitirdikten sonra İngiltere, ABD ve Kanada'da çeşitli eğitim programlarına katılmış. Profilo Telra ve PricewaterhouseCoopers'da deneyim kazandıktan sonra aile işletmesi olan Doğuş Elektrik Sistemleri'ne geçmiş. Mercedes Benz, BMC, Temsa, Otokar gibi müşterilerin elektrik sistemlerinin üretildiği bölümü yönetmiş. ISO 9002 belgesinin alınması ile ilgili proje grubunda yer almış:

‘‘Doğuş Elektrik bir aile şirketi. Babamın vefatıyla yönetim kurulundaki imza yetkisi bana geçtiği için şirketten ayrılamıyorum. Üç yıllık bir iş deneyimim var. Üç tane akreditasyonu olduğu ve aktif öğrenmeyi teşvik ettiği için bu programı tercih ettim. Eğitimin teoride kalmamasını, pratiğe geçmesini bekliyorum. Türkiye'de verilen eğitim sınırlı. Hocaların dışarıdan gelmesi programın avantajı.‘‘


Programın tek ‘yabancısı’


Programın tek 'yabancı' katılımcısı François Bonnard, Azul Ergonomic Design adlı tasarım şirketinin sahibi. Paris'te iletişim üzerine eğitim almış ve master yapmış. Fransa ve diğer Avrupa ülkelerinde ekonomi ve telekomünikasyon konularında çeşitli eğitimler almış. Sekiz yıldır iş hayatında olan Bonnard, telekomünikasyon sektöründe uzun yıllar görev yaptıktan sonra İstanbul'a yerleşmiş. Geçen yıl ergonomik ofis düzenleri tasarlayan Azul Ergonomic Design'ı kurmuş. Bu programa 'yönetim ve iş idaresi' konusunda bilgi ve tecrübe edinmek amacıyla katıldığını söylüyor.


Oxford’u geride bıraktı


Erasmus Üniversitesi bütçe bazında Avrupa'nın en büyük üniversitelerinden biri. 2002 bütçesi 270 milyon Euro. Başarı sıralamasına bakıldığında Oxford Üniversitesi, Cambridge Üniversitesi, Carnegie Mellon Üniversitesi gibi ünlü üniversiteleri geride bıraktığı görülüyor.

Üniversiteye bağlı olan Rotterdam İşletme Okulu birçok farklı MBA eğitimi veriyor. Tam ve yarı zamanlı MBA programları, İK ve finans MBA programları, konsorsiyum MBA programları bunlardan bazıları.


‘Uluslararası diploma istiyorum’


İstanbul Üniversitesi'nde İşletme eğitimini tamamladıktan sonra Arçelik'te işe giren Ayla Coşkun, sekiz yıldan bu yana iş hayatında. Arçelik'te finans uzmanı olarak görev yapan Coşkun, uluslararası bir diplomaya sahip olmak amacıyla bu programı tercih ettiğini söylüyor:

‘‘Arçelik, Avrupa'da yatırım yapıyor. Avrupa'ya daha rahat entegre olmak ve eğitimcilerin tecrübelerinden faydalanmak için bu programı tercih ettim. Yöneticilere yönelik bir kurs olsun istedim. Yönetim, insan kaynakları gibi alanlarda kendi yeteneklerimi geliştirmeyi ve tecrübe sahibi olmayı hedefliyorum.‘‘

Coşkun, programa başvurmadan önce birçok okulu araştırdığını, Erasmus Üniversitesi'ni Avrupa'da ilk beş arasında yer aldığı için tercih ettiğini söylüyor:

‘‘Üniversite bittikten sonra herkes iş hayatında tecrübe edinmeli. Mezun olunca çok net karar veremiyoruz. İş hayatında yeteneklerimizi ve eksikliklerimizi görüyoruz. Master'a okuldan sonra gelseydim paylaşacak tecrübem olmayacaktı. İş hayatından kopmamak için Türkiye'de yapılan ama aynı zamanda yurt dışındaki bir üniversitenin eğitimini ve diplomasını veren bir okul istedim.‘‘
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!