Karagülle de İstanbul'da

Deniz SİPAHİAYLARDIR yazıyoruz, çiziyoruz.‘‘Nehrin suyunu çeviremedik, çeviremiyoruz. Beyin göçü sürüyor‘‘ diye...İşte bir örnek daha...İzmir'in çok yakından tanıdığı bir yüz, Cüneyt Karagülle de İstanbul'a gitti.Ege Genç İşadamları Derneği'nin eski Başkanı, çok sevmesine rağmen İzmir'den ayrılma kararı aldı.Duyar duymaz aradım.Tanıdık bir sesle konuşmanın heyecanıyla, ‘‘Çok direndim ama mecbur kaldım. Kalbim hala Ege'de... Bir İzmirli'nin İstanbul'da olması zor...‘‘ dedi.Karagülle kardeşlerden Ali Orhan, yıllar önce İstanbul'a yerleşmişti.KARMAN Elektronik, AMOR Prezervatifleri, KARİNPEKS, KİTKO adlı şirketlerin sahibi olan aile genel merkezlerini ısrarla İzmir'de tutmuşlardı.Karagülle'ler için 1997'den itibaren dengeler tamamen değişti.Çalışanların yüzde 90'ı İstanbul'da, yüzde 10'u İzmir'de olmaya başladı.Satış rakamları da benzer yönde gelişti.Sonuçta Cüneyt Karagülle de uçak biletini almaya karar verdi.Şimdilik yalnızca haftasonları geliyor.Çocukların eğitimi bir yıl sonra tamamlanınca İzmir'le bağlantısı da tamamen kesilecek.Karagülle'yi dinleyelim.‘‘İstanbul ofisimizi 1992'de açtık. İşleri uzaktan kumanda etmeye çalıştık. 1999'un son çeyreğinden sonra baktık ki, olacak gibi değil. İnsanın alışkanlıklarını, dostlarını bırakıp gitmesi kolay değil. Gerçekten üzgünüm...‘‘Kısa bir süre geçmesine rağmen Karagülle, iki şehir arasında karşılaştırma yapabilecek kadar deneyim sahibi olmuş.Şöyle konuşuyor:‘‘Burada herkes iş üretiyor, laf üretmiyor. Hızlı karar veriliyor. Olaylar sürüncemede bırakılmıyor. Alınan kararlara büyük bir titizlikle uyuluyor. Amaca yönelik işbirlikleri, güçbirlikleri yapılıyor...‘‘* * *KARAGÜLLE, EGİAD gibi önemli bir sivil toplum örgütünde iki yıl başkanlık yaptı.İzmir'deki birçok projenin altına imza attı.O yüzden...Bu sözlere kulak vermek gerekiyor.Peki Karagülle İzmir için ne düşünüyor?‘‘İstanbul'daki uygulamanın tam tersine olaylar ağıza sakız yapılıyor. Birçok yanlış karardan dolayı zaman kaybedilirken, atı alan Üsküdar'ı geçiyor. 'Bu kentte dayanışma var' deniliyor. Sonra da göz oymaya çalışılıyor. Seviyor gibi gözüken insanlar, dedikodu yapmaktan çekinmiyor. Sonuçta da herşeyin başına dönülüyor. Yani elde var sıfıra sıfır...‘‘ diye konuşuyor.* * *GEÇEN gün bir büyüğüm söyledi.Not defterimin bir kenarına not etmiştim.‘‘İnsan doğduğu yerde doyarsa daha mutlu olur‘‘ diye.Hakikaten doğru...İnsanın doğup büyüdüğü kentte iş sahibi olması, eşiyle dostuyla beraber olması gerçekten huzun verici.Ama...Ya şartlar zorluyorsa...Ya arzu edilen çıkışlar yapılamıyorsa...Ya bütün samimi dileklere ve girişimlere rağmen bu akış tersine dönmüyorsa...İşte o zaman...Mantık duygudan daha ağır basıyor.Binaların girişine yazılan Genel Merkez levhaları Bölge Müdürlüğü olarak değiştiriliyor.Anılarla dolu olan kente sadece tatil için geliniyor.Karagülle'yi özleyeceğiz...