Kaptanı Hemingway’i anlatıyor

Güncelleme Tarihi:

Kaptanı Hemingway’i anlatıyor
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 01, 1999 00:00

Haberin Devamı

Ernest Hemingway'in bu yıl 100. yaşgünü kutlanıyor. 1961 yılında intihar eden Hemingway için golf turnuvaları, benzeri yarışmaları ve hediyelik eşyalar piyasaya sürüldü. ‘‘Hemingway: The Final Years/Son Yılları’’ adlı Michael Reynolds tarafından yazılan yeni bir kitap da piyasaya çıktı. Hiçbiri yazarın tehlike ve ölüme olan tutkunluğunu yansıtmıyor. Hemingway'in kaptanı, dostu ve esin kaynağı olan Gregorio Fuentes de dostu Hemingway ile ilgili anılarını anlattı.

Kübanın sahil kenti Cojimar'da yaşayan balıkçı Fuentes, Hemingway'in kaptanı, balık avına çıktığı arkadaşı, dostu ve esin kaynağıydı. Ünlü yazar ‘‘Yaşlı Adam ve Deniz’’ adlı romanındaki balıkçı Santiago karakterini yaratırken Fuentes'den ilham almıştı. Fuentes, Hemingway'in Pilar adlı teknesinin bağlı bulunduğu Cojimar limanında bu sıradışı dostluğun anılarını Vogue dergisinden Lisbet Bareda Abello'ya anlattı:

‘‘Hemingway'i tanıdığımda yıl 1928'di sanıyorum. O yıllarda Havana'da ünlü ve saygı gören biriydim. Çünkü denizin sırlarına vakıf olmuş biri olarak tanınıyordum. Lanzarote'den Küba'ya 6 yaşında geldim ve bu uzun yolculuk sırasında babamı kaybettim. Balıkçılık yaptım, tekneler inşaa ettim ve insanlara rehberlik yaptım. Bu arada yöreyi çok iyi tanıdım. Daha sonra ticari bir gemide kaptan oldum.

Günün birinde Florida'da Dry Tortuga adasında denizin üzerinde bir tekne gördüm. Teknede Hemingway ve birkaç arkadaşı vardı. Yakıtları ve erzakları bitmek üzereydi, durumları zordu. O zaman Hemingway'in kendini bir takım zorlukların içine atıp olaylarda başrolde olmak istediğini bilmiyordum. Daha sonra bu olayların bir kısmını kitaplarında da kullanıyordu.

Aynı gün kendisiyle, ölümüne kadar sürecek olan dostluğumuz başladı. Hemingway bana, o anda inşaası süren Pilar adlı gemisinde kaptanlık önerdi.

Gemimiz diğer tüm gemilerden kolaylıkla ayırdediliyordu. Çünkü zamanın zenginlerinin seçtikleri ve moda olan beyazın aksine siyahtı.

Ernest Hemingway kendi zevki için balık avlamaya bayılırdı. Sık sık sabahın köründe balığa çıkardık. Bu gezilerin çoğuna, o zamanlar adlarını bilmediğim arkadaşları da katılırdı. Errol Flynn, Ava Gardner, Gary Cooper, Spencer Tracy, Ingrid Bergman. Onlardan, güverteye çıkarken ayakkabılarını çıkarmalarını kibarca rica ederdim.

Ernest ve ben birbirimize güvenebileceğimizi defalarca test etme fırsatı bulduk. Evime gelirdi ve pişirdiğim spagettileri büyük bir iştahla yerdi. Karımla tanıştı, kızlarıma büyük sıcaklık gösterir onları şımartacak kadar severdi. Ailemizin özel günlerinde, bayramlarda bizimle birlikte olurdu. İkinci Dünya Savaşı’nda beni Küba'dan denizaltıyla kaçırmayı önerdi. Yıllar sonra öğrendim ki, orada Naziler yaman bir casus avındaymışlar. Kendini benim için nasıl tehlikeye attığını o zaman daha iyi anladım.

Birçokları hálá Hemingway'in sırf maceracı bir ruha sahip olduğu için kendini düşünmeden bir takım tehlikelere attığına inanıyor. Oysa onun insan hayatına büyük bir saygısı vardı. Buradaki fakir insanlara çok büyük yardımları dokundu. O bizden biriydi. Yüzünden her zaman gülümseme taşan bu büyük adam ayağında sandaletler sırtında bir balıkçı gömleği ile aramızda dolaşırdı. Zaman zaman kol gücünü ölçmek için bizim yaptığımız ağır işlere o da soyunurdu ya da dostça yaptığımız boks maçlarına katılırdı.

Bütün bu anılarımız bir sonucu olarak bazılarımız onun kitaplarına girdik. Mesela ‘‘Yaşlı Adam ve Deniz’’ romanında ben varım. Genç bir delikanlıyken bir sandalı karaya çekmeye çalışırken az kalsın boğuluyordum. Bir keresinde balık avlayan yaşlı bir adamla küçük bir çocuk görmüştük. Daha sonra bu sahneye romanda rastladım. Tüm zamanların en büyük balığını yakalamak ise Ernest ve benim hiç yok olmayan ortak düşümüzdü.

Onu son kez 1961 yılında ölmeden bir kaç ay önce gördüm. Özel sekreteri Roberto Herrera Sotolongo bana intihar gibi bir sonun onun için kaçınılmaz olduğunu söyledi. Gömülmesinden sonra karısı Mary beni ziyaret etti. Deniz ve av malzemelerinin hepsini de beraberinde getirdi.

Artık dışarı, evden dışarı kolay kolay çıkamayacak kadar yaşlıyım. Ama Pilar'a hala iyi bakıyoruz, çünkü orada büyük bir dostluğun izleri var.

Amerikan edebiyatında gerçekçi akımın sembollerinden olan ve 1954 yılında Nobel edebiyat ödülünü kazanan Hemingway, ‘‘kahraman’’ gibi yaşamayı seviyordu. Fotoğraflar: Bir dinlenme anında. Karısı Mary ile tekne gezisinde. ‘‘Çanlar Kimin İçin Çalıyor’’ romanının film çalışmaları sırasında, başrol oyuncuları Ingrid Bergman ve Gary Cooper ile.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!