Kan dökerek değil kardeşlikle kalkınma

Devletin zirvesi Güneydoğu'ya en büyük çıkarmalarından birini daha gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, TBMM Başkanı Hikmet Çetin, Başbakan Mesut Yılmaz, 8 bakan ve çok sayıda milletvekili Diyarbakır'da temel atıp, açılış yaptı. ‘‘Baba-Yılmaz omuz omuza’’ sloganlarıyla karşılanan Demirel, ‘‘Kavga ederek, kan dökerek değil, kardeşlikle omuz omuza kalkınma’’ vaat etti. Yılmaz da, hükümetinin bölge kalkınmasını sorunun çözümü için tek yol olarak gördüğünü söyledi.

Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi'ndeki törende konuşan Başbakan Yılmaz, bölge kalkınması için hükümetinin yatırımcı işadamlarına bedava arsa, kullanacakları elektriğin yüzde 50 ucuz olması, 10 yıl vergiden muaf tutulmak, işçilerin priminin devlet tarafından ödenmesi kararlarını aldığını vurguladı. Finansman yaratmak için de Türkiye Kalkınma Bankası'nın Diyarbakır'da şube açtığını ve ek bütçeyle bankanın güçlendirildiğini ve sermayesinin 20'den 30 trilyona çıkarıldığını söyledi. ‘‘Yine de yapılanlar yeterli değil’’ diyen Yılmaz, yatırım seferberliği başlattıklarını söyledi.

Demirel ise devletin bölgeyi geri bıraktırmak gibi bir amacı olmadığını vurguladı ve Diyarbakır'ın her köyünde yol, elektrik, telefon, okul bulunduğunu söyledi. ‘‘Geçmişte bu kadar yapabildik. Şimdi beraber geleceğe dönüp daha iyisini yapalım’’ diyen Demirel, sözlerini, ‘‘Yapacağımızın kararlılığını içeriye, dışarıya söylemek için geldik. Başbakan anlattı. Bu bir devrimdir. Diyarbakır’ı Antep'in, Bursa'nın, Kocaeli'nin seviyesine çıkaracağız’’ diye sürdürdü. Cumhurbaşkanı, 10 sene sonra Diyarbakır'da kerpiç ev kalmayacağını vurgularken de, Türkiye'nin topyekün kalkınma kavgası başlattığını ve bunu başaracağını belirterek, şöyle dedi:

‘‘Bu elele, omuz omuza birlik ve beraberlik içinde çalışan, tahriklerden uzak, kardeşliği, beraberliği her şeyden önemli saymış, 1000 senedir kardeş kardeş yaşamış halkla başarılacak. Bugünlerden daha iyi günlere geleceğiz. Sanayiyle, toprağı sulayarak ama kan dökerek, dövüşerek, birlik, düzenlik bırakmayarak değil. Dünya şartları değişti. Türkiye artık dünya devletidir. Size iyi şeyler söyledik ve yaptık. Herkesin refahtan pay alması için çalışıyoruz. Benim vatandaşım sana sesleniyorum. Bu refahtan pay almak için herkes çaba sarfetsin. Mutluluk fabrika tarlalarında, pamuk tarlalarında. Devlete, cumhuriyete inanın. O zaman birlik, beraberlik, mutluluk ve zenginlik olur.’’