Kahramanlığın iki yüzü

Güncelleme Tarihi:

Kahramanlığın iki yüzü
Oluşturulma Tarihi: Aralık 08, 2006 10:43

Clint Eastwood'un son filmi Atalarımızın Bayrakları, II. Dünya Savaşı'nda Iwo Jima Adası'nda çekilen ünlü 'Bayrak Diken Askerler' fotoğrafının daha karanlık olan arka yüzünü çevirerek Amerikan propogandasına alet olan kahramanlık kavramını, devlet politikalarını ve savaşı sorguluyor. 76 yaşındaki iki Oscarlı yönetmen biraz uzun olsa da sağlam bir altyapı üzerine kurduğu filmiyle bu yıl da Oscar'ın en dişli adaylarından olacak gibi. Eastwood Iwo Jima'yı anlatmaya savaşı Japonlar'ın tarafından ele aldığı bir sonraki filmi Letters From Iwo Jima ile devam edecek.

Haberin Devamı

FLAGS OF OUR FATHERS

Kahramanlığın iki yüzü

ATALARIMIZIN BAYRAKLARI
Yön: Clint Eastwood
Oyn: Ryan Phillippe, Jesse Bradford, Adam Beach
Tür: Savaş-Dram-Aksiyon
Süre: 132 dk.

11 Eylül sonrasındaki dünyada kahramanlık hikayeleri giderek daha da önem kazanmaya başladı. Sinemada kahraman portreleri çizen filmler iyi gişe yapıyor.

Bu hafta vizyona giren Clint Eastwood imzalı Atalarımızın Bayrakları da bir kahramanlık öyküsü anlatıyor.
Ama bu, bildiğimiz kahramanlık destanlarını alt üst eden, 'kahraman' kelimesinin yanına dizilen havalı, renkli, şaşalı sıfatları ortadan kaldıran, yok eden bir film.

Atalarımızın Bayrakları, Pulitzer ödüllü fotoğrafçı Joe Rosenthall'ın II. Dünya Savaşı sırasında Iwo Jima Adası'nda çektiği ünlü 'Bayrak Diken Askerler' fotoğrafındaki askerlerin hikayesini anlatıyor.

Kara kumsalları ve cehennemi andıran mağaralarıyla ıssız bir ada olan Japon garnizonu Iwo Jima için girilen şiddetli muharebe başlayalı birkaç gün olmuşken, beş deniz piyadesi ve bir donanma sıhhiyecisinin Birleşik Devletler bayrağını Suribachi Dağı’na dikmesinin fotoğrafı, Pasifik Savaşı’nın akıllardan silinmeyen görüntülerinden biri.

Akıllardan silinmeyen bir başka şey ise bu bayrağı diktikten sonra hayatta kalmayı başarıp Amerika'ya çağrılan üç askerin kahraman ilan edilerek hükümetin savaş için para toplama kampanyasında kullanılmış olmaları.

Fotoğraftaki adamlar için, bayrağı dikmek yorucu bir savaşın içindeki küçük bir formalite; evde onları bekleyenler için övünç kaynağı, dayanak noktası; politikacılar için ise eşi bulunmaz bir propoganda malzemesi.

Haberin Devamı

'KAHRAMANLAR'IN VİCDAN AZABI

Bir Donanma Sıhhiyecisi olan John Doc Bradley (Ryan Phillippe), göz önünde olmaktan çekinen kızılderili Ira Hayes (Adam Beach) ve silahını ateşlemekten kaçınan bir ulak olan Rene Gagnon (Jesse Bradford) ülkeyi dolaşıp, doğru insanların elini sıkarak, mikrofonlara doğru sözleri söyleyerek kahraman rolünü oynuyorlar.

Onların Iwo Jima'da yaşadıklarıyla, Amerika'daki halkın ve politikacıların duymak istedikleri aynı değil. Halk kahramanlık hikayeleri bekliyor. Onlar ise kahraman olmadıklarının, sadece hayatta kalabilmek için düşman kurşunlarıyla köşe kapmaca oynadıklarının farkındalar. Arkadaşları cephede ölürken, dev platformlara çıkıp, halkı selamlamak onlar için müthiş bir vicdan azabı oluyor.

Haberin Devamı

FAZLA TEKRAR TERS ETKİ YARATIYOR

Kahramanlığın iki yüzü

Atalarımızın Bayrakları, Hollywood'dan gelen bir savaş filmi olarak tanımlanabilir belki, ama pek çok yönden öncekilere benzemiyor.

Terör tehdidinin devam ettiği bugünlerde kahramanlara her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyan Amerikan sineması bu filmde kahramanlığa farklı bir açıdan bakıyor çünkü.

Iwo Jima adasındaki kanlı savaşta Amerikan bayrağını Suribachi Dağı’na diken kendi deyimleriyle 'sözde kahramanlar'ın iç hesaplaşmalarını anlatan film devlet politikalarına ve politikacılara da iğnesini batırmaktan geri kalmıyor.

Filmin en büyük dezaventajı uzun süresi ve tekrara düştüğünden sıkıcı olan sahneleri. Bu haliyle tekrar kurguya girip, derlenip toparlanması gerektiği izlenimini uyandırıyor.

Haberin Devamı

SPIELBERG'İ HATIRLAMAK

Yapımcıları arasında Steven Spielberg'in de olduğu Atalarımızın Bayrakları'ndaki gri rengin hakim olduğu savaş ve çatışma sahneleri son derece gerçekçi ve görkemli.

İşin içinde Spielberg'in olmasının da etkisiyle özellikle çıkartma sahnelerinde Er Ryan'ı Kurtarmak (Saving Private Ryan) filmini anmadan edemiyoruz.

Artık çok çok iyi bildiğimiz gibi Akademi, Clint Eastwood'a bayılıyor ve onun filmlerine Oscar heykelciği dağıtmaktan hiç çekinmiyor.

Atalarımızın Bayrakları da bu yıl pek çok dalda Oscar kelimesiyle birlikte anılacak filmlerden biri hiç kuşkusuz.
Eastwood hikayesini iyi anlatan yönetmenlerden. Burada da işi biraz uzatmış olsa da geleneği bozmamış. Altypapısı sağlam üzerinde düşünülmüş bir filmle çıkıyor karşımıza.

Savaş filmlerinden hoşlanıyor ve 'kahramanlık' kavramının farklı boyutlarını görmek istiyorsanız kaçırmayın.

Haberin Devamı

MÜZİKLERDE EASTWOOD İMZASI

Kahramanlığın iki yüzü


Müzik, tüm Eastwood filmlerinde olduğu gibi burada da önemli bir unsur. Atalarımızın Bayrakları'nın müziğini Eastwood, Irving Berlin, Sammy Cahn, Jule Styne ve Philip Sousa gibi isimlerin damgasını vurduğu dönemin nostaljik standartlarıyla harmanlayıp bestelemiş. Soundtrack’te ayrıca Dinah Shore ve Artie Shaw and His Gramercy Five'ın orjinal kayıtları da bulunuyor.

IWO JİMA'NIN ÖNEMİ BÜYÜK 

II. Dünya Savaşı'nın en önemli dönüm noktalarından biri olan Iwo Jima Muharebesi, İttifak kuvvetleri tarafından, Pasifik Savaşı’nda Japonya’nın yenilmesi için gerekli bir adım olarak görüldü. Müttefikler, Japonya’ya her gün bombalı saldırı düzenliyordu. Japonlar’ın hakimiyetindeki Iwo Jima ise Japonya’ya telsizle rapor vererek bir erken uyarı istasyonu olarak işlev görüyordu. Iwo Jima, II. Dünya Savaşı'nda Japon bölgesinde yapılan ilk muharebe oldu. Birleşik Devletler, 16 Şubat 1945’te, adayı koruyan 22 bin askerin üzerine yoğun bir hava ve deniz saldırısı başlattı. Üç gün sonra çıkarma yapıldı. 23 Şubat’ta denizciler adadaki Suribachi Dağı'na bayrak dikmeyi başardılar ama Iwo Jima Muharebesi tarihe en çok kan dökülen çıkartmalardan biri olarak geçti.

Haberin Devamı

FOTOĞRAFÇININ PULİTZER'E GİDEN HİKAYESİ

'Bayrak Diken Askerler' fotoğrafı kadar deklanşöre basan fotoğrafçı Joe Rosenthal da ünlü. Sözkonusu fotoğraf Şubat 1945'te tüm ülkedeki gazetelerin baş sayfalarına çıktıktan birkaç gün sonra, bir muhabir Rosenthal’a çekimi mizansen hazırlayarak çekip çekmediğini soruyor. Muhabirin poz verildiği belli olan bir başka resmi kastettiğini zanneden Rosenthal, “Tabii ki“ dediğinde başına geleceklerden habersiz. Resmin ikinci bayrağın dikilişini göstermesi işleri daha da karıştırıyor ve Rosethal, sonraki elli yıl boyunca önceden gördüğü bir imgeyi yeniden yaratmakla suçlanıyor. AP, söyleşi ve davet istekleriyle başetmek için bir 'Rosenthal masası' kuruyor. Sonrası ise ilginç; Rosenthal Başkan Truman’la tanışıyor, AP’den savaş tahvili olarak bir yıllık ikramiye alıyor ve sonunda  Pulitzer Ödülü kazanıyor.

ÇEKİMLER İWO JİMA'NIN İKİZİNDE

Kahramanlığın iki yüzü

Clint Eastwood çekim öncesi hazırlıklarında, Iwo Jima Adası'nı ziyaret etti. Yönetmen kalabalık bir çekim ordusunun adanın kumsallarına yapacağı etkiyi biliyordu ve böyle bir yeri uzun ve yıkıcı savaş sahnelerinin yıpratıcı çekimlerine maruz bırakmak istemedi.

Ama adanın kendisinin ve kumlara gömülmüş tarih hissinin öykünün kritik bir bölümünü oluşturduğunu bilerek bazı sahneleri Iwo Jima'da çekti.

Şiddetli istila sahneleri içinse küçük depremleri, yerden çıkan volkanik dumanı ve saf siyah kumuyla Iwo Jima'ya çok benzeyen İzlanda'ya Reykjanes'e gidildi. Bir diğer çekim mekanı olan Sandvik Kumsalı’na Japon ordusunun Iwo Jima'da kurduğu barikatları tekrar oluşturmak için bir milyon metreküp siyah kum taşındı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!