Kafa karıştırmak

Güncelleme Tarihi:

Kafa karıştırmak
Oluşturulma Tarihi: Eylül 08, 2001 00:00

HERHALDE farkındasınız dost meclislerinde söz ne zaman ekonomiden açılsa havada döviz kuru tahminleri uçuşmaya başlıyor...Devlet Bakanı Kemal Derviş'in de kendisine ‘‘Döviz nereye gider?’’ diye soran sekreterinin şahsında öğrenmiş bulunduğu gibi 19 Şubat günü itibarıyla devlet eliyle kur mağdurları ve kur zenginleri yaratıldı. Döviz borçlusu yandı, döviz tasarrufçusu kazandı.Hem mağdurun hem de zenginin kurda istikrara bir türlü inanamaması bu yüzden... Damdan düşmeye görün, acısı zor unutulur.Diyelim ki Derviş'in sekreterinin kafası biraz karışık...Veya moda deyimiyle güven bunalımında...Peki ama, ya patronuna ne demeli?* * *Çoğunuz haklı olarak unutmuş veya zaten hiç okumamış olabilirsiniz.Kemal Derviş'in Türkiye'ye geldiği ilk günlerde, bu köşede kendisine meslek etiğinin izin verdiği sınırlar çerçevesinde destek verdik.Kişisel olarak... Vaat ettiği yapısal reformlara umut bağladık.Ne var ki Derviş'in önce hububat fiyatları, ardından Telekom krizinde ciddi anlamda hırpalandığını üzülerek izledik...16 Temmuz'da kurun bir milyon 600 bin lirayı görmesi üzerine Derviş'in hükümete hatta bizzat başbakana karşı zor durumda kaldığını duyduk. İş hacmi açısından temsili özelliğini yitiren piyasalara teslimiyetine tanıklık ettik.Ve ardından Kemal Derviş'in kafa karıştıran zikzakları başladı...IMF Birinci Başkan Yardımcısı Stanley Fischer'in ziyareti öncesinde muhalifleri ve arkadaşları aracılığıyla dalgalı kur rejimini tartışmaya açtı... Hatta eğer Fischer (IMF) ikna edilseydi, belki de dalgalı kur rejiminden (açıkçası serbest kurdan) vazgeçecektik.Böylece geldik ilk kritik soruya:Sayın Bakan'ın bile daha bir ay önce tereddüt gösterdiği kur rejimine -altı ay evvel canı fena halde yanmış- vatandaşın gözü kapalı inanmasını beklemek biraz aşırı iyimserlik olmaz mı?* * *Üstelik Kemal Derviş kur rejiminin ardından bir o kadar önemli başka bir parametreyi de işadamları ve sendikalar nezdinde tartışmaya açtı:Faiz dışı fazla...Faiz dışı fazla kabaca tarif edilirse, bütçedeki faiz ödemeleri dışında kalan gelir-gider dengesinin açık değil artı vermesi anlamına gelir.Faiz dışı fazla sadece bu yıl değil önümüzdeki birkaç yıllık dönemde de Türkiye'de yatırım yapan/yapacak yabancıların yakından takip ettiği bir performans kriteri... O yüzden IMF de bu rakamı çok ciddiye alıyor.Kemal Derviş 2002 yılı için IMF ile daha önceden anlaşılan faiz dışı fazla hedefinde (milli gelirin yüzde 6.5'i) biraz indirime (milli gelirin yüzde 6'sına) gidileceğini söylüyor...Yarım puandan ne olur demeyin, çünkü yabancılar öyle düşünmüyor.Çünkü zaten bu yıl enflasyon ve faiz beklenenden yüksek, ekonomik küçülme tahminin üstünde gidiyor... Gelecek yıl da büyüme IMF ile önceden anlaşılan düzeyin altında kalacak, enflasyon ve faiz düzeyini şimdiden kestirmek zor... Üstüne bir de bütçeden tasarrufu azaltacağız...Demek ki yarınki borç yükünü eritme hedefinden taviz vereceğiz.Çünkü yarınki borç yükü... Bugünkü borcunuzdan, faiz dışı fazlanın düşülmesiyle elde edilecek rakam kadar artacak...Bu hesap öyle sır falan değil...Örneğin Deutsche Bank'ın nisan başında, bugünkü gerçekleşmelere göre daha iyimser tahminlerle kurduğu senaryoya göre borcun milli gelire oranındaki artış ancak 2003 yılında sabit hale gelecekti.Faizler beklediğimiz hızla düşmedi, ekonominin büyüme süreci gecikti... Bu yüzden faiz dışı fazla rakamındaki her indirim borçlardan artık korkmamıza gerek kalmayacağı günleri daha ileri tarihe erteleyecek.Istırap daha uzun sürecek.Şimdi geldik ikinci soruya:Belki de IMF bastıracak ve faiz dışı fazla rakamı değişmeyecek. Ama bu rakamın/niyetin tartışmaya açılması bile yabancıların kafasını karıştırmaya yetmeyecek mi?* * *Kemal Derviş'in bakanlıktaki/siyasetteki mazisi bizim mesleki geçmişimizden daha az... Dolayısıyla eğer -biraz da cehaletin etkisiyle- kantarın topuzunu kaçırıp kendisini telaşa sevk ettiysek, hatalıyız.Ama Sayın Bakan'ın silkinip, kendi imzasını taşıyan programın geleceği hakkında kesin karara varmasını, kafa karıştırmaktan vazgeçmesini beklemenin hakkımız olduğunu düşünüyoruz.Bu yüzden dünkü temennimizi yineliyoruz.Sayın Bakan bir an önce siyasi koordinatlarını seçerse...Ne yapacağı kadar, nasıl yapacağı konusunda da fikir sahibi oluruz.Güven duyarız.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!