Kadın, ümmetin yabancısı siyasetin yanaşması

Güncelleme Tarihi:

Kadın, ümmetin yabancısı siyasetin yanaşması
Oluşturulma Tarihi: Aralık 24, 2001 00:00

AFGANİSTAN'da yeni yönetim hazırlıkları yapılırken, kadınların eşit biçimde yeni hükümette temsil edilmeleri için dünya ayağa kalktı. Amerikan Kongresi'nden Beyaz Saray'a, Birleşmiş Milletler'den Avrupa Birliği'ne kadar her plaftormda girişimler gerçekleşti. Türkiye'deki bazı sivil toplum örgütleri ve siyasiler yer aldılar bu girişimlerde.Sonuç? Sadece iki kadın bakan girebildi geçici hükümete.Bir tek kadın bakan bile olmayan bir ülkeden bakıldığında Afganistan kadınlarının bizlerden daha başarılı olduğunu düşünebiliriz. Hatta 'General Dostum'a bile tek bakanlık verilirken, kadınların iki bakanlık alması fena mı?' diye düşünenler bile çıkacaktır aramızdan. Oysa, savaşlarla hırpalanmış bu coğrafyada, en büyük bedeli ödeyen kadınlara eşit temsili sağlamadan Afganistan'da istikrar mümkün değil.Çünkü kadın meselesi özünde bir demokrasi meselesidir. Bir zihniyet değişikliği meselesidir.11 Eylül ile birlikte İslamiyet'in kadına bakışı konusu da tartışmaların merkezine oturdu. Müslüman toplumlarında çoğulculuk ve kadın sorunu önümüzdeki on yılın en önemli tartışmasını oluşturacak.* * *ŞU tartışma hep vardır. Hükümetlerin seçimle işbaşına geldiği toplumlarda, kadınlar da oylarını serbestçe kullanmıyorlar mı? Evet kullanıyorlar, öyleyse seçimlerin olduğu her toplum çoğulcu demokratik toplumdur. Hayır, demokrasi, herkesin sesini eşit biçimde duyurabildiği toplumlarda mümkündür. Örneğin, İran'da da kadınlar oylarını serbestçe kullandılar ve reformcu lider Hatemi'yi ezici bir çoğunlukla yeniden devlet başkanlığına taşıdılar. Ama seçimlerden hemen sonra, mollaların ilk işi gerektiği gibi örtünmeyen kadınların ve flört eden gençlerin peşine düşmek, vitrinlerden 'uygun' olmayan giysilerin kaldırılmasını sağlamak olmadı mı? Faslı feminist Fatma Mernissi'ye göre, 'İslam hem hukuki hem de kültürel bir sistem olarak, kadının kontrol edilemez bir güç-bu yüzden de bilinmez 'öteki' olduğu fikriyle yoğrulmuştur.'O nedenle Müslüman toplumlarda kadın, çoğulculuk tartışmalarının hep odağında yer alacaktır. Çünkü 'ümmet' içinde kadınlar 'yabancı'yı temsil ederler.Azınlıklar gibi kadınlar da, 'görünmezliğe' mahkumdurlar.* * *TÜRKİYE'de kadın, bunca kazanıma rağmen hálá 'görünmez' durumda. ANAP Genel Başkanı Yılmaz önceki gün kadın Kongresi'nde kadınları siyasete çağırıyor. Bu çağrıları inandırıcı bulmuyorum. Çünkü seçim dönemlerinden önce hatırlanan kadınlar seçimlerden sonra ilk unutulanlar listesinin başında yer alıyorlar. Kadınlar, siyasetin hep kenarında. Kilit konuma gelenler ise, temsilcilik özelliğini zaten kaybetmiş olanlar. Çiller gibi. Önemli olan, ‘öteki’likten kurtulmak. Bu, kadınlar açısından da bir zihniyet değişimi gerektiriyor. Değişmeyen başkanlar, etraflarında onlara hayran kadınlardan oluşan sivil toplum örgütleriyle siyasetin sığıntılığından kurtulmak zor.* * *AFGANİSTAN'daki geçici hükümet, kadınlarla ilgili bunca baskıdan sonra sadece iki kadına yer bulabildi. İslam toplumlarında kadın siyasetin sığıntısı olmadan, ümmetin yabancısı durumundan nasıl kurtulacak? Önümüzdeki dönemde, İslam toplumlarının yanıt arayacağı soru bu. Bizim yanıtımız ne olacak?
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!