Kaçak katlar yıkılacak

Güncelleme Tarihi:

Kaçak katlar yıkılacak
Oluşturulma Tarihi: Nisan 10, 2004 00:00

YEREL seçimler öncesinde, başta İstanbul’un en pahalı semtlerinden biri olan ve zengin AKP’lilerce çok tercih edilen havaalanı çevresi olmak üzere, hemen her semtte, apartmanların üzerine kaçak katlar çıkıldığını medyadan izledik. ‘Gündüzkondu’ haline dönüşen gecekondularda ise her vesileyle yatay ve düşey düzlemde kaçak kat yapmak zaten Allah’ın emri. Ben yerel seçimler öncesi kaçak kat çıkma eylemlerinin neden arttığını tam anlayamadım. Yani, kaçak inşaatı durdurulmaya çalışılan mal sahibi ‘kaçak katımı yıkarsanız, ben de size oy vermem’ diye denetime gelen zabıtaları tehdit mi ediyor?Başbakan’ın kendisi kaçak katların yıkılacağını TV’den haykırırken, yoksa işbaşındaki belediye başkanları ‘şu aralık denetim filan yapıp, seçmeni rahatsız etmeyin’ diye talimat mı veriyor? Eğer öyleyse bu talimatı, aday bile olmayan eski büyükşehir belediye başkanı Ali Müfit Gürtuna niçin veriyor? Vermiyorsa niçin göz yumuyor?Geçen gün Şile’ye giderken, yolda ‘Kaçak Katlar Mutlaka Yıkılacaktır’ diye yerel belediye tarafından konmuş kocaman bir tabela görünce, kamu yönetiminin çaresizliğine şahit olmaktan ötürü içime bir yeis çöktü. Dedim ya ben bu ‘seçim öncesi yapılan kaçak katlar, seçimden sonra yıkılacak’ muhabbetini kavrayamadım gitti. * * *İmar ve trafik düzeni, bir ülkenin ‘medeniyet sıralaması’ndaki yerini gösteren en önemli iki göstergedir. Türkiye, daha doğrusu Türk milleti bu sıralamada çok gerilerde yer alıyor. Acaba neden? 1. Türk insanı samimi olarak, kat sınırlamasının niçin kamuya yararlı olduğunu bilmiyor. Kaçak kat çıkan bir inşaatçının yakalandığında, imar müdürüne ‘Allah’ın gökyüzünü bizden niçin esirgiyorsunuz?’ diye çıkışması, bu konudaki düşünceyi çok iyi açıklıyor. 2. Bana kalırsa belediye başkanları da kat sınırlamasının, daha doğru deyişiyle ‘birim alan başına yoğunluk kısıtlamasının’ kamu yararı açısından gerekli olduğuna inanmıyor. Onlar için imar kısıtlamalarının faydası, fazla inşaat yapmak isteyenlerden haraç almaya vesile teşkil etmesinden ibaret. İmar mevzuatındaki yasaklar, halka vaat ettikleri hizmeti götürmek için gerekli parayı bulmanın tek kaynağı. Bu arada kendi ofisleri ve arabaları da yenileniyor. Eh artık olsun o kadar. 3. Aydınlar ve mimarlar da her yeni inşaat alanına veya yoğunluk artırımına karşı çıkarak, toplumun boğazını sıkıyor ve sonunda kendilerini etkisizleştiriyor. Kaçak inşaat adeta meşrulaşıyor. * * *Ben bu işlerden sıkıldım. Daha önce yaptığım bir teklifi bir kez daha yinelemek istiyorum. Önce imar kısıtlamaları, sonra trafik yasakları tamamen kaldırılsın. İsteyen istediği yere istediği yoğunlukta inşaat yapsın. Kimse belediyeye gidip, bu arsanın imar durumu nedir diye sormasın.İnşaat yapmak, hiçbir izne tabi olmasın. Zaten fiiliyatta, parayı veren veya garibanı oynayan istediği yere istediği binayı inşa ediyor. Üstelik kısıtlamalar kalkarsa ‘rantlar’ da ortadan kalkar. Madem ki halkımız sürekli kaçak inşaat yapıyor, yasakları kaldırarak onları yasaya aykırı iş yapma töhmetinden kurtaralım. İmar izni olmazsa, kaçak inşaat kavramı da kendiliğinden ortadan kalkar. Biz de şehrin yarısı kaçak inşaatta oturuyor demek utancından kurtuluruz. Son Söz: Toplum kanuna uymuyorsa, kanun topluma uymalıdır.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!