İztuzu plajını kim kapatacak?

Güncelleme Tarihi:

İztuzu plajını kim kapatacak
Oluşturulma Tarihi: Eylül 11, 2001 00:00

Dalyan Turizm Kültür ve Çevre Koruma Derneği, Dalyan Gençlik, Sevgi ve Dayanışma Derneği ve esnaf kooperatif ve birlikleri ile turizm işletmecilerini kapsayan kapsayan 3676 imzalı şikáyet dilekçesinde, ünlü caretta carettaların yaşadığı İztuzu Kumsalı Boğazağzı Plajı'ndaki işgalcinin sözleşmesinin bitmesine rağmen yerinden çıkarılmaması kınanıyor.İçişleri Bakanı Rüştü Kazım Yücelen'e gönderilen yazı şöyle:‘‘Dalyan İztuzu Kumsalı Boğazağzı Plajı, Özel Çevre Koruma Kurumu (ÖÇKK) tarafından 10 yıllığına ihale yolu ile yap-işlet-devret modeliyle kiraya verilmişti. ÖÇKK, sürenin dolacağı 29.7.2001 günü tesisin yetkililere teslimi için ihtarname gönderdi. ANAP Dalyan Belde Başkanı olan ve iki kez girdiği belediye başkanlığı seçimini kaybeden plaj işletmecisi Vedat Metin, bu ihtarnameye itiraz etmedi. Ama bazı ANAP milletvekillerini devreye sokarak plajı tahliye etmedi.ÖÇKK, Muğla Valiliği ve Ortaca Kaymakamlığı'na 3.8.3001 tarihinde yazı yazarak plajın tahliye edilmesini istedi. Devlet İhale Kanunu'nun 75. maddesine göre, hiçbir belgeye gerek olmadan 15 gün içinde plajın boşaltılması gerekirken, bu yapılmadı. ÖÇKK, 16.8.2001 tarihinde mülki amirlere bir kez daha başvurdu. Ama yine yasanın emredici hükmü yerine getirilmedi. Bunun üzerine Ortaca Kaymakam Vekili Ünal Coşkun imzasıyla 27.8.2001'de valilik makamına bir yorum yazısı gönderilerek, ‘‘Turizm sezonu içinde tahliye işleminin idare açısından, turistler açısından olumsuzluk yaratabileceği’’ belirtilip, tahliyenin aralık ayında yapılması önerildi. Oysa tahliyenin ne idare, ne de turistler açısından hiçbir zorluğu yok. ÖÇKK, sürenin dolmasından önce plajda kullanılacak malzemeleri Dalyan Belediyesi'ne aldırmıştı. Belediyenin elinde 5 yıllık tecrübeli elemanlar da var. Tahliye bir günde gerçekleştirilebilir, 'fahiş' fiyattan şikáyetçi turistler sevinir.Sayın Bakanımız... Muğla Valisi ve Ortaca Kaymakamı, yasanın emredici hükmünü yerine getirmeyerek fuzuli şagil işletmeciye günlük ortalama 3 milyar lira 'haksız kazanç' sağlamaktadır. Bizler sayın valimizin görevini ihmal etmemesini ve kötüye kullanmamasını diliyoruz.’’Dalyanlılar, işletmeci Vedat Metin'i kollayanların başında Turizm eski Bakanı ve ANAP Genel Başkan Yardımcısı Erkan Mumcu ile ANAP Muğla Milletvekili ve Mali İşler Başkanı, TBMM Çevre Komisyonu üyesi Hasan Özyer'in bulunduğunu iddia ediyorlar.Bu arada, Çevre Bakanı Fevzi Aytekin'in, Dalyanlılara hasmane tutum içinde olduğunu, olayın arkasında durmadığını söylüyorlar. Aytekin ve yakınları hakkında çeşitli iddiaları içeren bir dosyayı Cumhurbaşkanı Sezer'e gönderdiklerini bildiriyorlar.Atama dediğin böyle yapılır!BİR okurumuz, SSK hastanelerine yapılan doktor atamalarındaki bir usulsüzlüğü dile getiriyor: ‘‘GEÇEN hafta SSK hastaneleri için açıktan uzman doktor atamaları yapıldı. Ne ilginçtir ki, Bursa SSK Hastanesi'nin Kalp ve Damar Cerrahisi kadrosuna atanan Dr. Arif Güçlü, henüz ihtisasını tamamlamamış ve Bursa Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi bölümünde asistan olarak çalışıyor. Bu gen, önümüzdeki haftalarda ihtisasını tamamlayıp uzman olabilir. Ancak ne tayin için başvurduğu tarihte, ne de atamasının yapıldığı tarihte bu doktor bey uzman değildi. Halen de değil. Başvuranlardan uzmanlık belgesi istendiği halde bu doktor, nasıl uzman olmadan başvurdu? Benim yeğenim ve başvuruda bulunan arkadaşlarından 16 aydır ataması yapılsın diye bekleyenler varken, bu doktor uzman olmadan uzman kadrosuna ataması nasıl yapılıyor? Bu yasal mı yoksa büyük bir sahtekarlık mı sözkonusu? Sayın Okuyan bu adalet mi?’’OKUYAN'A SORU... DSP İstanbul Milletvekili Ahmet Genç, Yaşar Okuyan'a soruyor: İstanbul'da SSK hastanelerinde 17.1.2000'den beri uygulanmakta olan gönüllü fazla çalışma uygulaması sonucunda; hangi hastanelerden hangi doktorlar bu süreç içinde hangi ayda ne kadar ek ücret almıştır? Bu uygulamaya katılan doktorlara toplam ne kadar ek ücret verilmiştir. Bu uygulamaya katılan doktorların tespiti hangi kritere göre yapılmaktadır?TEPKİ... SSK Kartal Hastanesi çalışanlarından faks yağıyor. Tepkilerden çıkan ortak görüş özetle şöyle: ‘‘SSK Hastanelerinin İSO 9022 kalite belgesinin para karşılığı alındığına dair imada bulunuyorsunuz. Bu yazınız için sizi kınıyoruz. Biz bu belgeyi tüm personel arkadaşlarımızla çalışarak kazandık. Bakkaldan almadığımızı bilmenizi isteriz. Bu ekip işidir. Bunun sonucunda, hastalara kaliteli bir bakım sağlanacak, yeni teknolojilerden yararlanılacak ve daha iyi bir hizmet verilecektir.’’Sabancı için suç duyurusuALARKO Grubu'nda Üzeyir Garih'in geçmişteki İthalat Koordinatörü Doğan Kasadolu, Sakıp Sabancı'nın ‘‘Üzeyir Musevi kökenli olmasına rağmen Türkiye'ye büyük hizmetleri dokunmuş bir arkadaşımızdı. Yahudi olmasına rağmen Türkiye'yi çok seviyordu’’ demesinin bir ayrımcılık olduğunu bildiriyor.Sabancı'nın sözlerinin, TCK'nın 312. maddesinin 2. fıkrasındaki 'din ve ırk farklılığı gözeterek halkı kin ve düşmanlığa tahrik' suçunu işlediğini bildiren Kasadolu, İstanbul DGM Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunduğunu bildirdi. 26 sayfalık dilekçesinde, 85 dipnotunda mahkeme kararları, hukukçu öğretim üyelerinin görüşleri yer alıyor.Kasadolu'nun 'suç' gerekçeleri şöyle:‘‘Bu ifadeler prensipte, Musevi kökenli olanların Türkiye'ye hizmet etmediklerini, Türkiye'nin zararına çalıştıklarını, Türkiye'yi sevmediklerini ifade etmektedir. Böylece Sayın Sabancı, Musevilik dinine inanan Yahudi asıllı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını Türkiye aleyhinde faaliyette bulunan kimseler gibi göstermek suretiyle halkımızın Türk asıllı ve Müslüman olan kesimini, Yahudi ve Musevi olan kesim aleyhine din ve ırk farklılığı gözeterek kin ve din düşmanlığa tahrik etmiştir. Fiil TV ve basın aracılığıyla işlendiğinden TCK'nın 153/4.b.1 gereğince aleniyet gerçekleşmiş, ayrımcı ifadelerin yayımlanması ile birlikte suç tamamlanmıştır.’’Kasadolu bu iddiasını öne sürerken, Recep Tayyip Erdoğan'ın ‘‘... minareler süngü, kubbeler miğfer, camiler kışlamız, müminler asker...’’; Necmettin Erbakan'ın da ‘‘Bu ülkenin evlatları asırlar boyu mektebe başlarken, besmele ile başlar. Siz geldiniz besmeleyi kaldırdınız; ne koydunuz yerine? Türküm doğruyum, çalışkanım. E, sen bunu söyleyince Kürt kökenli bir Müslüman evladı, ya öyle mi. Ben de Kürdün daha doğru ve daha çalışkanım, deme hakkını kazandı’’ sözlerini sarf ettikleri için halkı ırk farklılığı gözeterek açıkça kin ve düşmanlığa tahrik ettiklerinden DGM'ce mahkûm olduklarını hatırlatıyor.Kasadolu'ya göre; ‘‘Bu iki olayda tahrike maruz kalan kesimin dini ve ırkı birdir. Sabancı olayında ise halkın din ve ırk bakımından farklı kesimleri birbirine karşı tahrik edilmiştir. Bu olay da 312/2. maddenin birinci cümlesinde, ifade edilen suça tamamen uymaktadır. Sabancı bu nedenle yargılanmalıdır.’’Kasadolu, Üzeyir Garih'in isminin bazı gazetelerde yer aldığı gibi Şeyh Küçük Hüseyin tarafından verildiği iddialarının gerçek olmadığını ispat etmiş ve Ezakiyel olan isminin Şişli Nüfus İdaresi'nde 1978 yılında 'Üzeyir' olarak değiştirildiğini köşemizde açıklamıştı.O ateşİÇLERİNDEKİ ateş yandıkça kendileri daha yükseklere tırmanıyor, önlerinde engelleri yıkıp aşıyorlardı. Hiçbir şey durduramıyordu onları... Çünkü halkıyla bütünleşmişlerdi. Ta ki son maçta İspanyol hakemin hıncına uğrayana kadar... Ama bu ateş sürekli yanacak, Türkiye'nin '12 Dev Adamı' dünya basketbol sahnesinde ay-yıldızlı bayrağımızı dalgalandıracaklar artık.Onlarla ne kadar övünsek azdır.MESAJ İSTANBUL dışından bir kadın okurumuz, Koç Üniversitesi'ni eleştiriyor: Koç Üniversitesi, dövize karşı yürütülen kampanyaya rağmen TL'ye dönüşüm yapmıyor. Türk ekonomisinin direği sayılan grupun üniversitesinin duyarsızlığından rahatsızım. Çocuğum yıllık 5.600 dolarla girmişti, şimdi 7.370 dolar. Tuvaletsiz, banyosuz kuru bir odanın ücreti 390 dolar. Üniversite İstinye'de iken yurt ücreti TL ile alınırdı, Rumelikavağı'nda ise dolara çevrildi. Bilgi Üniversitesi doları TL'ye karşı sabitlerken, Koç Üniversitesi taksidi aldığı günün kurundan tahsil ediyor. Koç'un eğitiminden memnunuz ama ücret konusunda insaflı davranmasını istiyoruz.KADIKÖY Yenisahra ve Sahrayıcedid sakinlerinden: Yenisahra İETT otobüs durağı son zamanlarda şehirlerarası otobüslerinin terminaline dönüştü. Kadıköy Trafik Komisyonu bu curcunayı önlesin lütfen.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!