İzmir Konseyi ne yapabilir?

Güncelleme Tarihi:

İzmir Konseyi ne yapabilir
Oluşturulma Tarihi: Haziran 29, 2000 00:00

Deniz SİPAHİİZMİR'DE bir Konsey'in kurularak kente yönelik projelerde ortak hareket edilmesi düşüncesi; ilk defa 19 Haziran Pazartesi günü Şato Restoran'da yenilen bir yemek sırasında ortaya atılıyor.Oda, dernek, sivil toplum örgütleri, güçbirlikleri ve medya temsilcilerinin de katıldığı öğlen yemeğinde; işadamları İzmir'in gerçeklerini masaya yatırarak, yeni stratejiler geliştirilmesi yönünde fikirbirliğine vardılar.Tek tek söz alan temsilciler, çözüm önerileri konusunda da görüşlerini ilettiler.İzmir Ticaret Borsası Meclis Başkanı Tuğrul Yemişçi ise olaya farklı bir gözle baktı.Aynen şu cümleleyi kullandı:‘‘Bazen olayları tek taraflı düşündüğümüzü görüyorum. Neden bu toplantının kapsamını genişletip bir kez daha toplanmıyoruz. İzmir'in sahibi yalnızca bizler miyiz? Örneğin Makina Mühendisleri Odası, İnşaat Mühendisleri Odası burada neden yoklar?‘‘Bu görüş, toplantıya katılanlar tarafından da benimseniyor ve görüşme talebi Yemişçi tarafından Makina Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Doğan Albayrak'a iletiliyor.Diğer odalar adına da sözcülük yapan Albayrak, toplantıya olumlu yaklaşıyor ve biraraya geliniyor.‘‘Tanışma ve Kaynaşma‘‘ toplantısı adı altında biraraya gelen taraflar, bundan böyle periyodik olarak biraraya gelme kararı alıyor.Meslek örgütleri ile iş dünyasının temsilcileri aynı masada ilk defa toplanıyor.*Tuğrul Yemişçi, oldukça heyecanlı.‘‘Ne bekliyorsunuz?‘‘ diye soruyorum.Yemişçi'nin cevabı şöyle oluyor:‘‘Zıt olan grupların, ortak menfaatler konusunda konuşmalarını bile İzmir için yenidir. Yapılan iletişim hatalarını anladık. İnsanlar aynı fikre sahip olmasalar bile yan yana olabilmeliler. İşte biz bunun farkına vardık...‘‘İzmir Konseyi'nin sekreteryasını yürüten Tuğrul Yemişçi ve Doğan Albayrak, İzmir'in sorunlarının tespiti ve çalışma programını belirlemek için yarın biraraya gelecekler.Ardından da en geç önümüzdeki hafta genişletilmiş toplantının ikincisi gerçekleştirilecek.*İzmir'de büyük çoğunluk ‘‘Ne olacak bu İzmir'in hali?‘‘ deyip söze başlar ama bir türlü bu sorunun cevabını veremez.Çünkü herkes bilir ki; daha kısa bir süre öncesine kadar...Bu kentte taraflar biraraya gelseler bile bir süre sonra uzlaşma arayışları yerine çatışmaya bırakır.Çatışmada mantıklı tepkiler yerine duygusal tepkiler verilir.Farkların ayrılması, karşılıklı ödün veya ortak zemin arayışı yerine baskıcı, işbirliğine kapalı bir yöntem uygulanır.İsteklere ulaşmak için karşıdakilerin kaybetmesi uğruna kararlı davranmaya devam edilir.Sonuçta da herşeye yeniden başa dönülür.O yüzden ileride sinerji yaratabilecek İzmir Konseyi girişimini önemsiyorum.İzmir’in sorunlarını önem sırasına göre belirleyip; çözüm üretmenin ve olası yatırımların etüt ve proje aşamasındayken görüş alışverişinde bulunularak yapılması çok önceden düşünülmeliydi.Ama demokrasinin beşiği sayılan İzmir, ‘‘konuşamamak‘‘ ve ‘‘anlaşamamak‘‘ tan bu durumlara düştü.Zararın neresinden dönülürse kardır.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!